Ne kötü Çeviri Portekizce
6,341 parallel translation
Aman ne kötü.
Que bomba.
Ne kötü polissin sen.
Não és lá muito bom polícia.
Hayatını her gün benimle tehlikeye atmayı iyi bir seçenek görecek kadar ne kötü durumdasın?
E por que te arriscas diariamente comigo... parece ser uma alternativa melhor?
Ne yani herkes sonunda kötü mü oluyor?
E então toda a gente é má?
Kötü bir şey olursa kuralımız ne?
Se algo mau acontecer, como fazemos?
Ne kadar kötü, Cat?
É muito mau, Cat?
Ödünç aldığın özün ne kadar kötü durumda olduğunu bilmiyor. Değil mi?
Ele não sabe... como a tua Graça está a desaparecer depressa, sabe?
Kötü bir şey yapmışsam, ne olduğunu öğrenmem gerekiyor.
Se fiz algo assim tão terrível, preciso de saber o que foi.
Cömert bir sevgili olmak ne zaman kötü oldu?
Desde quando é que é mau ser um amante generoso?
Ama kötü kızlardan daha kötüsü ne, biliyor musun?
Sabes o que é pior do que as más?
Söyleyecek olsaydın bile bu kesinlikle olabilecek en kötü zamanlama. Şimdi değilse, ne zaman?
Mesmo que lhe dissesses, isto seria a pior altura.
- Son birkaç gün ne kadar kötü olsa da... 5 kişi öldü, biliyorsun. - Delice.
É uma loucura.
- Ne kadar kötü? - İyi değil.
- Foi muito mau?
Ne kadar kötü?
Estás muito ferido?
- Ne kadar kötü?
A situação está assim tão má?
Her ne kadar geri tepmesinden korksa da. Elma seni gerçekte değiştirmez, sadece seni hiç olmadığın kötü bir haline döndürür.
Embora ela temesse as consequências, não te muda realmente, mas transforma-te na pior versão de ti.
Tek tesellimiz, içine şeytan kaçmış Cassandra ne kadar kötü olabilir ki?
A boa notícia é, a Cassandra poderá ser assim tão má?
Evet, ne kadar kötü biriyim. Şaka gibi işimi alıp... -... ikimiz için de faydalı hale getirdim.
Sim, como sou terrível, quem apanhou o meu trabalho ridículo, e transformou em alguma coisa que nos vai servir?
Anneler bilir. Ona söylediklerin ne kadar kötü olursa olsun annen kendini bu yüzden öldürmedi.
As mães sabem, digam o que disserem, não importa o quão terrível seja, que não foi isso que a sua mãe se matou.
Bunun sonucunda en kötü ne olabilir ki?
E o que é o pior que pode acontecer?
Her ne yaptıysan, o kadar kötü olamaz ben -
Seja o que for, não pode ser tão mau...
O ne kadar çirkin kötü adam öyle.
Esse é um vilão muito feio que tens aí.
En kötü durum senaryosunda ne olur?
No pior caso, o que acontece?
Onlara ne yapacaksın? - Kötü bir dedikodu o.
Isso foi um boato cruel.
Onu o kadar iyi tanımıyordum ama yine de üzüyor. Ve şu anda her ne kadar kötü hissetsem de aileden birini kaybetmenin ne kadar daha kötü olduğunu biliyorum.
E por muito mal que me sinta agora, sei que é muito pior perder alguém da família.
Eskiden aranızın ne kadar kötü olduğunu biliyorum.
Eu sei como tem sido difícil a relação entre vocês os dois.
- Ne kadar kötü? - Milner'ı bulmamız lazım.
Quão pior, caralho?
Lütfen Bay Hükümet bana casusluğun ne kadar kötü olduğunu tekrar söyleyin.
Sim, por favor, Sr. Autoridade, diga-me o quão mau é espiar.
Bunun beni ne kadar kötü etkilediğini biliyor musun?
Fazes ideia do quanto me magoaste?
Bütün bunları bana unutturun diyecek kadar kötü ne yapmış olabilirim?
O que é que eu poderia ter feito de tão mau que lhes pedi para me fazerem esquecer.
Ne kadar kötü?
Em que estado?
Ne kadar kötü?
Está muito mau?
En kötü ne olabilir ki?
O que pode acontecer de mal?
200 yıl yaşamanın en kötü yanı ne biliyor musun?
Sabes qual é a pior parte de viver 200 anos?
Kıyametten daha kötü bir şeye ne diyebilirsiniz ki?
O que é pior que um apocalipse?
Ne kadar kötü?
É grave?
Şimdi, ne kadar kötü durumdayız?
- Os sarilhos são graves?
Ne olmuş yani? Ben kötü biri miyim?
Então achas que sou má pessoa?
Geçen gece sadece benle ilgili kötü şeyler bulmak için benimle takıldığını biliyorum? Ne?
Eu sei que só quiseste sair ontem à noite para descobrir podres de mim.
Cadılar Bayramı kötü ruhlar efsanesiyle başlamış. Ne kadar aptalca değil mi?
O Halloween começou como um dia para afastar os maus espíritos.
- En kötü ne olabilir?
O que de pior pode acontecer?
Durum ne kadar kötü?
É grave?
- Ne kadar kötü olsa bile.
Não importava o que houvesse de mau.
En kötü ne olabilir ki?
O que pode acontecer?
Büyükannenin oturduğu mahallenin ne kadar kötü olduğunu hatırlar mısın?
Lembras-te da vizinhança da avó em Ba Sing Se?
Bugün onca kötü günün içindeki belki de en kötü günlerden biriydi. Bu yüzden bana kim olduğunu, burada ne yaptığını ve benimle ilgini söyleyeceksin yoksa kafanı kopartırım.
Este foi um dia péssimo numa maré de dias péssimos, vou precisar de saber quem és, o que estás a fazer aqui e o que tem a ver comigo.
her ne olursa olsun ailesini nasıl koruyacağının tüm sorumluluğu o kıza kalmış ve sonra asıl kötü o kız oluvermiş.
A responsabilidade caiu sobre ela sozinha de proteger a família, não importa o custo, mesmo depois de a rapariga se tornar também um dos demónios.
Tartışma ne kadar kötü geçti?
Como foi a discussão?
Kötü insanlar gelirse ne yapacağımızı...
O meu pai treinou-nos.
Ve ne kadar çok zaman harcarsak seni bulduğumuzda, işler senin için o kadar kötü olacak!
Quanto mais tempo desperdiçar, mais vai sofrer, quando a encontrarmos!
Bana aşık olduğunu biliyordum. Her ne kadar Stefan ile aramız kötü olsa da izin vermemeliydim.
Eu sabia que ele me amava, ainda para mais a minha relação com o Stefan andava mal...
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56