Onu durdurmalıyım Çeviri Portekizce
83 parallel translation
Gitmesine izin veremem.Onu durdurmalıyım.
Não posso deixá-la ir. Preciso de a impedir.
- Onu durdurmalıyım.
- Vou buscá-la.
Onu durdurmalıyım!
Tenho de o parar!
- Onu durdurmalıyım.
Tenho que ir buscá-la.
Bir yolunu bulup onu durdurmalıyım.
Arranjo maneira de parar aquilo.
Onu durdurmalıyım, Slithe.
Eu vou para-lo, Slithe.
Onu durdurmalıyım.
Eu tenho que detê-lo.
Onu durdurmalıyım!
Tenho de o parar.
- Onu durdurmalıyım.
- Tenho de detê-la.
Onu durdurmalıyım.
Tenho que detê-lo.
Dışarıda, başka bir kızın peşinde ve ben onu durdurmalıyım.
Ele está algures lá fora, a caçar outra menina. E eu tenho de o deter.
- Onu durdurmalıyım.
- Tem que fazê-la parar.
Onu durdurmalıyım!
Não ficarei aqui!
Lütfen, onu durdurmalıyım.
Por favor eu tenho de a parar.
Onu durdurmalıyım.
tenho que detê-lo.
Onu durdurmalıyım.
- Sempre a caçadora.
- Onu durdurmalıyım.
- Tenho de o deter.
Bu şeyi bulmalıyım. Onu durdurmalıyım. - Anlıyor musun?
- Eu tenho de encontrar esta coisa e pará-lo.
onu durdurmalıyım, lütfen beş dakikalığına izin vermesini söyle onunla konuşmama izin ver dinle, Daf
Eu tenho de a parar. Por favor, peça-lhe que me deixe entrar por cinco minutos Deixa-me falar com ele
Onu durdurmalıyım, ama aklıma hiçbir şey gelmiyor.
Eu tenho de para-lo, mas... acabaram-se as minhas ideias.
Biliyor musun? Onu durdurmalıyım.
Sabes que mais?
Onu durdurmalıyım.
Tens de me deixar pará-la.
Onu durdurmalıyım!
Tenho de detê-lo.
- Onu durdurmalıyım.
- Ele deve ser impedido.
Onu durdurmalıyım.
Eu tenho de a impedir.
Onu durdurmalıyım!
Eu tenho que o impedir!
istesem bile sana katılmak istesem bile, yapamam, çünkü onu durdurmalıyım.
Mesmo que eu queira desistir da candidatura, mesmo que eu me queira juntar a ti, eu não posso, porque eu tenho de impedi-lo.
Belki aileden biri bilmiyorum, bir şekilde onu durdurmalıyım.
- Como um familiar... que o possa deter.
Duayı bitirmeden onu durdurmalıyım.
Tenho de o parar antes que ele acabe a oração.
Onu durdurmalıyım.
- Tenho de o impedir.
Onu durdurmalıyım.
Acho que vou ter que o deter.
Oh, Tanrı.. onu durdurmalıyım.
Oh, Deus. Oh, meu Deus! Eu tenho que detê-lo.
Onu durdurmalıyım.
Tenho de o impedir. Estás comigo ou não?
Onu durdurmalıyım ama malzemem yok.
Tenho de estancá-lo.
Onu durdurmalıyım.
Eu tenho que o parar.
Tanrım beni affet! Onu durdurmalıyım!
Deus me perdoe, eu tenho que parar-te!
- Oh, yüce Tanrım, onu durdurmalıyız.
- Meu Deus! Temos de o impedir.
- Onu durdurmalıyım.
- - Eu tenho de o impedir.
Tanrım, onu durdurmalıyım.
Tenho de ir ter com ela já.
Durdurmalıyım onu.
Um beijo meu amor.
Onu durdurmalıyız. Böylece insanlar internette hakkımızda boktan şeyler söylemeyecekler. Gerçekte bizden bahsetmeseler de karakterleri bizden esinlenerek yapmışlar.
Temos de destruir aquilo para as pessoas pararem de nos insultar na Internet, embora não seja a nós que se referem e sim a personagens baseados em nós... e ao mesmo tempo encontrar o macaco da minha namorada,
- Acaba onu durdurmalı mıyız?
- Não sei se devíamos tirá-la de lá.
Onu yaşatmak için kanamayı durdurmalıyım.
Preciso que estanque a hemorragia e o mantenha vivo.
Sebasyalı kimliğini alt ediyor. Onu durdurmalıyım.
Você só conhece a parte Sebaciana.
- Onu durdurmalı mıyız?
- Vamos pará-la.
ne yapmalıyım? onu nasıl durdurmalıyım?
Como posso vence-lo?
iyi, çünkü buna ihtiyacımız olacak. Bunu tekrarlamadan önce, onu mutlaka durdurmalıyız.
Óptimo, porque vamos precisar, temos que o parar antes que faça novamente.
Onu bulup, durdurmalıyım.
Tenho de encontrá-la e pará-la.
Aman Tanrım, onu durdurmalıyız.
Meu Deus, temos de o impedir.
- Onu durdurmalı mıyız? - Kesinlikle hayır.
- Devemos impedi-la?
Geri dönüp onu durdurmalıyım.
Tenho de regressar e pará-lo.
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu dinle 40
onu durdurun 30
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu dinle 40
onu durdurun 30