Onu duymuştum Çeviri Portekizce
104 parallel translation
Evet... onu duymuştum.
Sim, ouvi falar dele.
Evet, onu duymuştum.
Sim, sei.
- Onu duymuştum.
Ouvi falar dele.
- Onu duymuştum.
- Já ouvi falar dele.
Onu duymuştum.
Já ouvi essa.
Onu duymuştum.
Ouvi falar dele.
Onu duymuştum. Kulağı dedikodularda olan ve yapabileceği en büyük kötülüğü yapan biri.
Está bem posicionado para ouvir as bisbilhotices e fazer o seu pior.
Onu duymuştum.
Já ouvi falar nele.
- Evet, onu duymuştum.
Sim também ouvi. Não, não é essa.
Evet, onu duymuştum.
Pois. Ouvi dizer que sim.
Okulda onu duymuştum.
Ouvi falar dele na escola.
Onu duymuştum. Beni rahatsız eden bir diğer şey ise yiyecek.
Outra coisa que me preocupa é a comida.
Evet, onu duymuştum. Perşembe akşamı yemeğe çıkacağız, sen de geleceksin.
Temos um jantar na quinta-feira e não podes faltar.
- Evet, onu duymuştum.
- Sim, sim, soube que foi assim.
- Onu duymuştum.
- Já sabia.
- Onu duymuştum.
- Já ouvi falar disso.
Onu duymuştum.
Já ouvi falar dele.
Onu duymuştum.
Eu ouvi falar dele.
Evet onu duymuştum.
Sim. Ouvi qualquer coisa.
Ama onu duymuştum ve kaybettim ve Amanda'yı yine hayal kırıklığına uğrattım.
Mas ouvi-o. E perdi-o. E voltei a desiludir a Amanda.
Evet, onu duymuştum.
Sim, já conheço essa.
- Onu duymuştum.
- Ouvi falar nele.
Teyzesinin onu manastıra göndermek istediğine dair şeyler duymuştum.
Creio lembrar-me de ouvir que uma tia queria metê-la num convento.
Ben de duymuştum onu.
Ouvi falar desse furacão.
Bunu sen Ruby'den duydun, bense onu Sam'den duymuştum.
Acaba de o ouvir pela Ruby. Eu ouvi-o do Sam.
Onu yıllar önce duymuştum.
Ouvi falar dele há anos.
Onu altıncı sınıfta duymuştum.
Ouvi-a no 6º ano.
Yaşlı bir adamın yoldan aldığı bir kızın kollarını kesip, onu bir kanalda ölüme terk ettiğini duymuştum.
Contaram-me que um velhote deu boleia a uma miúda numa estrada arrancou-Ihe os braços, colocou-a numa sarjeta e deixou-a a morrer.
Onu gazetelerden, radyodan duymuştum.
Ouvi rumores no jornal, na rádio.
Onu hatırlamıyorum ama, bu ismi daha önce bir yerde duymuştum.
Não me lembro da pessoa, mas já ouvi esse nome antes.
Ne yaşadıysan sadece onu yazabilirsin diye duymuştum.
Ouvi dizer que só se pode escrever sobre o que se experienciou.
Onu komada tuttuğunu duymuştum.
Ouvi que o meteste em coma.
Onu gazetelerden, radyodan duymuştum.
Ouvi rumores no jornal, na radio.
- Onu daha önce duymuştum.
- Eu ouvi essa merda.
Onu ilk tanıdığımda... ondan garip sesler duymuştum. Her neyse.
Eu tinha sintomas, o termo é septicemia, e não era...
Onu uzaktan duymuştum.
- Disse-o bem claro.
Çok gurur duymuştum,... koluna küçük bir yumruk atarak onu tebrik etmiştim.
Tive tanto orgulho nele que até lhe dei um pequeno soco de parabéns no braço.
Ben onu beraber yatan çiftler hep birlikte kalırlar, olarak duymuştum.
Sempre ouvi dizer... "Casal que se deita junto, fica junto."
- Onu daha önce duymuştum.
- Eu ouvi!
Onu ilk o zaman duymuştum.
Foi quando ouvi falar dele pela primeira vez.
- Onu tehdit ettiğini duymuştum.
Eu ouvi-a ameaçá-lo.
Onu Brian öldürdü diye duymuştum. Bu, Christian'ın robotunun vericisi.
Este é o transmissor do Bot do Christian.
Malı ayarlayan zenciler onu yaktı diye duymuştum.
Ouvi dizer que os pretos dos bairros lhe deram uma coça.
Hayır, ama akrabamız olan Joanna Southwood'dan çok duymuştum onu.
- Não, mas ouvi falar muito dela através de uma familiar, Joanna Southwood.
Onu daha önce de duymuştum.
Sim, já ouvi essa antes.
Tamam onu duymuştum.
- Eu ouvi.
Onu da duymuştum.
Também ouvi isso.
Kulaklıkla onu çok iyi duymuştum.
Eu o ouvi claramente nos fones de ouvido!
Ölüm Defteri bir kişinin eline geçtiğinde, o kişinin en büyük probleminin onu gizlemek olduğunu duymuştum.
Ouvi dizer que quando um humano encontra um Apontamento Mortal, o maior problema que enfrenta é encontrar um sítio para o esconder.
Duymuştum onu.
Eu ouvi essa.
Sadece sana bakarak bunu yapabildiklerini duymuştum. Onu kendinden uzaklaştırmalı.
Ela vai deixá-lo irritado.
duymuştum 82
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu dinle 40
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu dinle 40