Onu duyuyorum Çeviri Portekizce
126 parallel translation
O benim, kendimi takip ediyorum.Sessizlikte bile onu duyuyorum!
Silenciosamente... mas consigo ouvi-lo! Sim, às vezes sinto que me estou a perseguir.
Onu duyuyorum.
Estou a ouvi-lo.
Onu duyuyorum.
Consigo ouvi-lo.
Dört haftadır sadece onu duyuyorum ama onu nerede görebiliriz ki?
Não ouço outra coisa há quatro semanas, mas onde podemos vê-lo?
Gece onu duyuyorum.
Há noite bem o oiço.
Onu duyuyorum! Yaklaşıyor.
Eu ouço-O, está a chegar.
Beceriksiz olmaktan onu duyuyorum.
Tenho orgulho em ser tosco...
- Onu duyuyorum.
- Posso ouvi-lo.
Onu duyuyorum.
Posso ouvi-la.
Onu duyuyorum.
Estou a ouvi-la.
Onu duyuyorum. Onu duyuyorum.
- Estou a ouvi-lo.
Onu duyuyorum.
Eu escutei algo.
Galiba onu duyuyorum.
Acho que o ouço.
- Onu duyuyorum!
Eu ouço-o!
Onu duyuyorum.
Ouço-o.
- Tanrım. Onu duyuyorum.
- Meu Deus, estou a ouvi-la!
Tanrım! Onu duyuyorum.
Meu Deus, estou a ouvi-la!
Onu duyuyorum. Zorla, ama orada.
Muito pouco, mas ouço-a.
- Onu duyuyorum... fısıldıyor.
Ouço-o a ele... a sussurrar.
- Hayır. Onu duyuyorum... fısıldıyor.
Ouço-o a ele.
Onu duyuyorum. Biliyorum.
Estou a ouvi-lo.
- Bilmiyorum, ama onu duyuyorum.
- Não sei, mas ouço-o.
- Çünkü sanırım onu duyuyorum.
- Estou a ouvi-la lá dentro.
Her bir gün onu duyuyorum.
Ouço-a todos os dias.
HAyır gerçekten bilmiyorum. Ama onu duyuyorum.
Eu não sei, mas eu ouvi-lo.
Onu duyuyorum!
Estou a ouvi-lo!
Ve hemen sonra başka birinin daha onu mırıldandığını duyuyorum.
Pouco depois, oiço alguém a trauteá-la também.
Onu duyuyorum.
Eu ouço-o.
Onu tanımaktan endişe duyuyorum.
Não me importa conhecê-lo.
Buraya geldiğimden beri onu övdüklerini duyuyorum
Desde que cheguei aqui que só tenho ouvido como o elogiam.
Onu duyuyorum.
Estou a ouvi-Io.
Onu hala ara sıra duyuyorum. Çığlık atışını.
Ainda escuto ela ocasionalmente, gritando.
Buna saygı duyuyorum, ama lütfen, onu görebilir miyiz?
Respeito isso, mas, por favor, podemos vê-lo?
Orada, duyuyorum onu.
Ouvi-a.
Onu takımımızın bir parçası olarak görmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Estou muito feliz por tê-lo na nossa equipa.
Ama bazen onu düşlediğim anlarda bir fısıltı duyuyorum... Diyor ki...
Mas agora escuto uma voz, atrás das nuvens, chamando.
Onu ilk defa duyuyorum.
Eu não sabia dela.
Ben... ben onu tanıdığım için gurur duyuyorum.
Tenho orgulho em tê-la conhecido.
Donny Ray Black'in... son nefesini verip, yavaşça ölmesini düşündüğümde... kendimden ve onu kurtaramayan, tüm hukuk sisteminden... dolayı utanç duyuyorum.
Quando penso em Donny Ray Black, sem poder respirar, morrendo lentamente, fico mal comigo próprio e com todos os meios legais que não puderam salvá-lo.
Genellikle önce onu duyuyorum.
- "Ooga chucka."
Söyleyin ona... onu çok özledim ve onunla çok gurur duyuyorum.
Diga-lhe... diga-lhe que estou com saudades dele, e que estou orgulhoso dele.
Celil Emir? Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum.
Podia ter conquistado a medalha de ouro nos campeonatos nacionais.
"Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum. Ölmeyi hak etti."
E o porteiro confirma que esteve com a Kristy na noite do crime.
- Onu ben de duyuyorum.
Também a oiço.
Onu yazmış olmaktan gurur duyuyorum.
Orgulho-me de a ter escrito.
Onu yüzüstü bıraktığımı düşünmüştür. - Beka, onları duyuyorum!
Provavelmente pensa que esqueci Beka, posso ouvi-los!
Ben onu bir süre için uyku izlemek gideceğim sadece duyuyorum.
Vou só vê-lo a dormir por um bocadinho.
, Onu kurtarabilecek tek tek duyuyorum Lütfen.
Por favor, sou o único que o consegue salvar.
Onu arayın. Ölüm saati : 1 1.35 duyuyorum.
Hora da morte : 11 : 35.
Tek çocuk olarak onu yükselterek daha Aniden ailesi onu ayıran hakkında daha fazla endişe duyuyorum.
De repente, fiquei mais preocupada com separá-lo da família dele do que criá-lo como filho único.
Fakat ona duygusal olarak bağlandıkça, onu manipule etmekten daha fazla suçluluk duyuyorum.
Mas quanto mais me apego a ele, mais culpado me sinto... do manipular.
duyuyorum 154
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu dinle 40
onu durdurun 30
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu demiyorum 23
onu dinle 40
onu durdurun 30