Senin evinde Çeviri Portekizce
569 parallel translation
Senin evinde olmak güzel bir duyguydu.
Era tão bonito estar em tua casa.
- Senin evinde. - Benim evimde mi? Evet, Pina onu içeri aldı.
Pina o deixou ficar por uns dias.
Senin evinde?
Na tua casa?
Senin evinde çalışırız.
Podemos trabalhar na sua casa.
Annen, senin evinde kaldığında ona ne kadar iyi davrandığını anlattı.
A mãe disse-me que foste muito simpática, quando ela dormiu em tua casa.
- Muhtemelen senin evinde. - Bunda ne kötülük var? Sadece kısa bir süre için.
O que tem de ruim em viver um tempo em minha casa?
Bunu dün gece senin evinde öğrendik. Boşluğun hemen değişmedi.
Aprendemos isso ontem a noite Seu esboço não mudou de repente.
Benim evimde, senin evinde.
Um lugar qualquer... Em minha casa...
Bir saat sonra senin evinde olur, sözümü dinle.
Daqui a uma hora aparece em tua casa com o dinheiro na boca.
Senin evinde.
Em sua casa.
- Senin evinde biraz dinlenebilsem... - Elbette.
- Talvez se pudesse repousar na sua casa...
O halde gelip senin evinde kalmalarına ses çıkarmazsın, değil mi?
Então não se importa que fiquem na sua casa, pois não?
Senin evinde...
No teu apartamento?
Rengarenk bir dünya... Senin evinde...
O mundo a cores, em tua casa...
Senin evinde kaldılar.
Vassoura? Está em tua casa.
- SENiN EViNDE - BiR DOST
- EM TUA CASA - COM ESPERANÇA
De Carlo dün senin evinde ne arıyordu?
O que o De Carlo estava fazendo em sua casa ontem?
Bu adamlara sorabilirsin. Kağıtlar senin evinde.
Pergunta a estes tipos.
Senin evinde yaşayın.
- A tua casa?
Senin evinde kalalım.
Ficamos antes em tua casa.
Senin evinde mi, benimkinde mi?
Na tua casa, ou na minha?
Sadece senin evinde.
Só no teu apartamento.
Senin evinde mi?
Na sua casa?
Senin evinde saat 23 : 00'de buluşalım.
Está em tua casa às 23 : 00 horas.
Senin evinde sandalye mi var?
Cadeira? Tens cadeiras em casa?
Senin evinde kalmam gerekecek.
Tenho de ir... para tua casa.
Senin evinde neler olduğu bizim umurumuzda mı sanıyorsun?
Achas que nos preocupamos com o que se passa em tua casa?
Senin evinde kalıyor, değil mi?
Ele tem ficado em vossa casa, não é?
- Senin evinde.
- Ele está na vossa casa.
Biliyorsun, bunu bir kere de senin evinde yapmak isterim.
Gostava de ir para a cama contigo em tua casa.
Ama sen... senin evinde patatesi fırına krallara layık verebilen o adamın yanında olman gerekir.
Mas você devia estar em casa com um homem que assa uma batata como ninguém.
Senin evinde.
Está em tua casa.
Senin evinde mi?
Tem-na em sua casa?
- Senin evinde.
- Vou ficar contigo.
Yarım saat sonra senin evinde olacağım.
Daqui a meia hora estou em tua casa.
Sen benim evimdeydin. Sonra da heykeli senin evinde gördüm.
Tu estiveste em minha casa e depois vi-a em tua casa.
- Ama senin evinde duş alabilirsem. - Elbette.
A menos que possa tomar banho em tua casa.
- Eh, senin de evinde George Washington ya da Abraham Lincoln'ün resmi vardır herhalde.
Talvez tenha um retrato de George Washington ou de Abraham Lincoln.
Para burada değil. Senin paran Joe'nun evinde.
O dinheiro não está aqui.
Bob'la senin Irene'in evinde söylediklerinizi... duyunca inanırlar.
Farão-o quando ouvirem o que você e Bob disseram... essa noite em casa de Irene.
Oğlunun evinde senin için bir yer olmaması ne hüzün verici birşey.
É muito triste quando não há lugar para você na casa dum filho.
Senin evinde mi?
Em sua casa?
Senin evinde mi?
Por quê?
Evinde böyle iyi Hollanda yemekleri varken artık senin de biraz kilo alma vaktin geldi.
Com boa cozinha Holandesa nesta casa está na altura de pores alguma carne nesses teus ossos.
Ne senin, ne de... bir başkasının sevgilisi olamam. Ne burda, ne Dişi Kuş evinde, nede başka bir yerde.
Não vim para ser sua moça... nem a moça de ninguém nunca mais... nem aqui, nem no Galinheiro, nem em nenhum lugar.
Senin nerede öleceğini biliyorum Conrad. Evinde, kendi yatağında.
Sei onde você morrerá, Conrad, em casa, na sua cama.
Senin Sally'nin evinde olduğunu yazmak istemem.
Não direi que foi no apartamento da Sally.
Genç bir kızsın. Senin, evinde olman lazım.
Tu és uma miúda, devias estar em casa.
Burada senin kendi evinde. Bunu sen de biliyorsun.
- Está aqui, debaixo do teu tecto!
Evinde, bir beta ünitesinin senin yerine geçtiğini mi söylüyorsun?
Devo entender que há uma unidade beta no seu lugar?
Çocuklar senin evinde yeni odan hakkında konuşuyorlar.
O que foi isto?
evinde 36
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42