Yüzüme bak Çeviri Portekizce
788 parallel translation
Yüzüme bak.
Olha para mim.
- Yüzüme bak!
- Olha para mim!
Hadi. Yüzüme bak.
Olha para mim.
Yüzüme bak!
Olha para mim!
Yüzüme bak tatlım.
Olhe para mim, querida.
Yüzüme bak.
Olhe para mim.
- Konuşurken yüzüme bak.
- Não desvie o olhar.
Yüzüme bak.
Tenho medo. Olhe para mim.
Leo, yüzüme bak.
Leo, olhe para mim.
Yüzüme bakın, Albay.
Olhe para mim.
Yüzüme bak görürsün. Ciddiyim. İyice bak.
Olha bem para mim, e vê se não falo a sério.
Terry, yüzüme bak.
Olhe para mim.
Orada yüzüme bakınca aşağılanma ve korku görüyorum.
Eu vejo a minha cara e sinto desprezo e horror.
- Yüzüme bak.
Olha para mim. Olha para mim!
Yüzüme bak! - Ne? Ne?
Que é?
Yüzüme bak!
Olhe para mim!
Sana bir şey söylediğimde, yüzüme bak.
Quando eu te digo algo, tu olhas para mim.
Elena, yüzüme bak.
Elena, olhe para mim.
Yüzüme bak.
Olhe para a minha cara.
Kağıtlara değil, yüzüme bak.
Não olhes para a mão, olha para a minha cara.
Direkt yüzüme bak ve de ki, "Bana bir kez olsun dokunmadı."
Olhe-me nos olhos e diga, "Ele não me tocou uma só vez."
Bir dakika yüzüme bak.
olha aqui na minha cara.
Bana, yüzüme bak.
Olha-me bem nos olhos!
Bırak onu ve yüzüme bak.
Larga isso e olha para mim.
konuşurken yüzüme bakın.
Olhe para mim quando falo consigo, Dr. Brewster.
Yüzüme bak!
Olha para mim.
Yüzüme bak!
- Não!
Yüzüme bak.
Olha-me na cara.
* Yüzüme bak ve bana ne gördüğünü söyle. *
Mas Alf, como é que tu podes vender os cosméticos da Terry Fave?
* Yüzüme bak ve bana ne gördüğünü söyle. *
Olha para mim e diz-me o que vês.
Yüzüme bak.
Olha para a minha cara.
Michael, yüzüme bak.
Michael, olha para mim.
Yüzüme bak, Dick.
Olha bem para mim, Dick.
Ve birşey daha. Hangi sizden bahsediyorsun? Ben konuşurken yüzüme bak.
Olha para mim quando falo contigo.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Olhe pra mim quando falo com você.
Öncelikle yüzüme bak ve en vahşi rüyalarında bile Bay Evrak Çantası'nın seni bütün bunlardan kurtaracağını düşünmediğini söyle.
Antes do mais, olha para mim e diz-me que não estás a pensar, mas é que nem por sombras, que o Sr. Pasta "Vamos almoçar" te vai tirar desta vida.
Konuşurken yüzüme bak.
Olha para a minha cara.
Hey, yüzüme bak.
Olha para a minha cara.
Yüzüme bir bakış atıp uzaklaştı.
Ele olhou para mim e foi embora.
Yüzüme bak
Olhe para mim.
Ellerime bak, yüzüme, gözlerimin altına.
Vê as minhas mãos, a minha cara, as minhas olheiras.
Don, gözlerini yüzüme dikip dikkatle bak.
Don, fixa-me bem na cara.
Benden korkmana gerek yok. Sadece yüzüme bak.
Não tenha medo, só me olhe ao rosto.
Yüzüme iyice bakın.
Olhe bem para mim.
İzci olmak istemiştim ama gerçek mesleğimi yüzüme bir bakışta anlamıştınız.
Queria ser batedor, mas o senhor disse logo a minha profissão só de olhar para mim.
Yüzüme dikkatlice bak.
Olha bem para a minha cara.
Benimle tanıştırıldıklarında, aniden benim gerçekte kim olduğumun farkına vardılar. Yüzüme tuhaf tuhaf bakıp...
De repente, perceberam quem eu era, olharam para mim de uma maneira estranha
Yüzüme bak.
Modifiquei-me...
Yüzüme bakıyordu.
Ela olhou de frente para mim.
1983'ten beri burada espri yapılmaz. Son ve tek yapan bendim yüzüme aval aval bakılmasından bıktığım için bıraktım.
Não temos ironia aqui desde 83, altura em que só eu a praticava e deixei-me disso porque estava cansado de olharem para mim.
Ben konuşurken yüzüme bak.
Olha para mim quando falo contigo.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27