Üzgünüm ama Çeviri Portekizce
4,777 parallel translation
Efendim, üzgünüm ama aracınıza el koymak zorundayım.
Lamento informá-lo, mas vou ter de confiscar o seu veículo.
Bunu söyleyeceğim için üzgünüm ama yarın 16. yaşıma giriyorum.
Desculpem por dizer isto... Mas amanhã faço 16 anos.
Dave, üzgünüm ama ben de Ryan'a katılıyorum.
Dave, lamento, mas sou da opinião do Ryan quanto a isto.
Söylediğim için üzgünüm ama bir sorun çıktı.
Lamento te dizer, mas surgiu um problema...
Olanlar için çok üzgünüm ama polise haber veremeyiz.
Ouve, lamento muito mas não podes ir ter com a polícia.
Müşterilerin mutsuz olduğu için üzgünüm ama borsa çökerse elimden hiçbir şey gelmez.
Lamento a insatisfação deles mas não sou responsável pela queda da bolsa.
Güldüğüm için üzgünüm ama anneniz bir harika.
Desculpem se me estou a rir mas, a tua mãe é incrivel.
Bay Valmont, üzgünüm ama kitabı ve ana karakteri yeni yetme ve problemlerinin çağdaş sosyal standardlara göre... son derece tutarsız olduğu düşündüm
Sr. Valmont, desculpe, mas eu achei o seu livro e a personagem principal adolescentes e os seus problemas grosseiramente inconsequentes pelos padrões sociais modernos.
Yalnız olduğun için üzgünüm ama Enigma seni kurtarmayacak.
Desculpa que estejas só. Mas a Enigma não te vai salvar.
Yanlış anlaşılma için üzgünüm ama biz Fraida'nın güzel kızı Fraida Jr. için gelmiştik.
- Perdoe a confusão nos referimos á sua atraente filha.
Böldüğüm için üzgünüm ama, hiç önemsemiyorum
Desculpem interromper, mas isso não me importa.
Böldüğüm için üzgünüm ama Harry'nin omuzundaki sargıyı temizlemem lazım.
Eu sinto interromper mas devemos cuidar do ombro dele.
Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm ama sanırım hem İngilizce hem Fransızca imzalamak zorundasınız.
Desculpe ter demorado tanto. Afinal o testamento tem de ser assinado em francês e em inglês.
Kardeşin için üzgünüm ama ben öyle birisi değilim.
Lamento pela experiência da tua irmã, mas eu não sou assim.
Ivan, lafını böldüğüm için üzgünüm ama biraz müşkül durumdayız.
Ouve, desculpa interromper-te, mas estamos em sarilhos.
Geçen haftaya kadar bizimleydi, hanımefendi. Bunu söylediğim için üzgünüm ama ateşlenip aramızdan ayrıldı.
Ela esteve connosco até há uma semana, mas lamento dizer-lhe que uma febre a levou.
Böldüğüm için üzgünüm ama kayıtlara geçsin, burada çok iyi noktalara değiniyorum.
Desculpem estar sempre a interromper, mas só para que se note, estou a usar argumentos muito bons.
Buddy, üzgünüm ama bu senin duymaman gereken bir şey.
Buddy, desculpa. Não é para tu ouvires.
Tatlım, üzgünüm ama baban evde olmayacak.
Querida, receio que o teu pai não vá estar em casa quando chegares.
Belgelerinizi inceledim Bayan Larson. Çok üzgünüm ama bankamıza 10.000 dolar borcunuz var ve süresi geçmiş.
Eu revi a sua papelada, Sra. Larson, e lamento muito, mas deve $ 10.000 a este Banco e o prazo já venceu.
Parayı geri ödeyemediğim için üzgünüm ama lütfen birazcık daha zaman verin.
Peço desculpa por não pagar o dinheiro, mas se pudessem dar-me mais um tempinho...
Bugüne kadar fark edemediğim için üzgünüm ama sizleri çok seviyorum, çocuklar.
Sinto muito que só hoje me tenha apercebido disto mas gosto muito de vocês.
Tatlım, üzgünüm ama çok geç kaldım.
Desculpa, miúda, mas estou atrasadíssimo.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama...
Desculpe incomodar, mas...
Ama aslında bunu söylediğim için üzgünüm ama... başka neyi var görmüyorum.
Mas, sinceramente, lamento dizer que não vejo mais nada em seu favor.
Geciktiğim için üzgünüm ama geldim işte, hazırım.
Desculpem o atraso. Estou pronto.
Monsör evinizde rahatsız ettiğim için üzgünüm ama plan üzerinde tekrar çalışıyordum.
Desculpe por o incomodar em sua casa, mas estive a rever os projectos.
Söylediğim için üzgünüm ama hiçbir şey bilmiyorum.
Lamento dizer, mas não sei nada.
Çok üzgünüm ama bazen yetişkinler üzüldüklerinde biraz kavga...
Lamento muito, mas... Ás vezes quando os adultos se aborrecem um pouco, tornam-se um pouco...
Bayım, üzgünüm ama...
Desculpe, não...
Söylediğim için üzgünüm ama herkes hayat hikayeni bilmiyor.
Lamento ser eu a dar-te a notícia, mas nem todos conhecem a história das tuas origens.
- Oğlum Nas odaklandığında, Jay'den daha iyi üzgünüm ama öyle.
Filho, quando o Nas se concentra, é melhor do que o Jay, desculpa. Isso é verdade.
Çok üzgünüm ama yarın gelmene gerek yok. Tamam mı?
Sinto muito, mas não precisa de voltar amanhã, está bem?
Çok üzgünüm ama artık masanızı gerçekten kapatmanız gerekiyor.
Desculpe, mas tem de recolher a sua mesa.
Biliyorum taşınma sizin ihtiyacınız olan son şeydi. Tekrar yapmak zorunda kaldığımız için de çok üzgünüm. Biliyorum bu kulağa çok bayat gelecek ama...
Sei que mudarem-se era a última coisa que precisavam e lamento termos que fazê-lo outra vez, mas, sei que isto soará muito sentimental.
Yani şaşırtıcı gelmeyecektir ama yine de üzgünüm.
Então, isto não é uma surpresa, mas... mesmo assim, é a mesma coisa.
Söylediğim için üzgünüm ama sen acı içindesin
Sinto dizer, mas tu já eras.
İşleri batırdım ama çok, çok üzgünüm.
Fiz asneira, mas estou muito, muito arrependido.
Çok üzgünüm Monica ama hala anlamıyorum.
- Sinto muito, Monica. Mas continuo a não compreender.
Çok üzgünüm tatlı Rose. Ama bu kehanetin açığa çıkmasına izin veremem.
Sinto muito, amor, mas não posso deixar que a profecia se cumpra.
Çok üzgünüm ama yine de teşekkür ederim.
Mas obrigada.
İstemediğin bir şey yaptığını düşünüyorsan eğer üzgünüm. Ama ben seni herhangi bir şey için zorlamadım.
Lamento muito que achas que fizeste algo que não querias fazer mas eu nunca obrigar-te ia a fazer nada.
Uh, kızlar, böldüğüm için üzgünüm, ama korsan gemisi yok olmuş.
Uh, meninas, desculpem interromper seja o que isso for, mas o navio pirata desapareceu!
üzgünüm Josh ama artık ilişkimiz bitti.
Lamento, Josh, mas está tudo acabado entre nós.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Dr. Simmons ama- -
Sinto muito por incomodá-lo, Dr. Simmons, mas há uma...
Bu da sana yetmiyorsa üzgünüm. Ama sahip oldukların hiçe sayılacak gibi değil.
E se isso não te chega, lamento, mas não é zero.
Çok ama çok üzgünüm.
Peço imensa desculpa.
Ama üzgünüm ki Gordie memnun olamayacak çünkü bugün vefat etti.
Mas, tristemente, o Gordie não poderá ter esse prazer porque... faleceu... hoje.
Çok kötü incindiğin için üzgünüm, ama bu diğer insanların incinebilir ya da hassas olmadığı anlamına gelmiyor.
Lamento que estejas mal, mas isso não quer dizer que as outras pessoas também não estejam.
Babana olanlar için üzgünüm. Ama sana tek söyleyebileceğim, duymak istemeyeceğin şeyler.
Sinto muito o que aconteceu ao teu pai, mas só tenho para te dizer coisas que não queres ouvir.
- Ama cidden, çok üzgünüm.
- Desculpa, a sério.
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman anne 20
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman anne 20
aman be 76
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32