About earlier translate Turkish
1,482 parallel translation
Awfully sorry about earlier.
Sabah için üzgünüm.
I was just wondering if you still needed those numbers we talked about earlier.
Daha önce konuştuğumuz o numaralar, hâlâ lazım mı diye merak ettim.
Look, uh, coach, I just really wanted to apologize, uh, about earlier today.
Bak koç, ben sadece bugün sabah olanlar için özür dilemek istiyorum.
Uh, i'd like to actually go back to what we spoke about earlier, if we could.
Aslında daha önce konuştuğumuza dönmek istiyorum.
- Sorry about earlier.
Biraz öncesi için kusura bakma -
- Um, did you want to talk about earlier?
- Daha evvel bahsetmek istedin mi?
That thing that I was trying to tell you about earlier...
Sana önceden anlatmaya çalıştığım şey...
I'm sorry about earlier.
Az önce olanlar için özür dilerim.
But I just wanted to bring you the brochure on that accounting seminar that I was telling you about earlier.
Sana daha önce muhasebe seminerinde bahsettiğim.. ... şu broşürü getirmek istemiştim...
I'm sorry about earlier.
Öncesi için özür dilerim.
No, listen, um, about earlier...
Bak bugün olanlar konusunda...
Doctor, uh, that thing you asked me about earlier...
Doktor, bana daha önceden sorduğunuz şey...
Is this the one you were talking about earlier?
Bu, hani şu daha önce sözünü ettiğin kadın mı?
I'm sorry about earlier, with the...
Gerçekten özür dilerim, bilirsin...
Now, concerning the arrangement we spoke about earlier.
Bunu duyduğuma sevindim. Şimdi, daha önce konuştuğumuz düzenlemeyle ilgili...
Look, Chief, I... I'm here to ask for your forgiveness. About my presumption earlier.
Bak, Şef daha evvelki varsayımımdan dolayı beni affetmenizi istemek için geldim.
I phoned earlier about one of your guests.
Bir müşterinizle ilgili konuşmak için aramıştım.
He was just in here earlier. And he was actually talking about you.
Erkenden buradaydı ve doğrusu senin hakkında konuşuyordu.
When he gets a startle like the one I gave him earlier, he usually sleeps about 18 hours.
Az önceki gibi korkuttuğumda, genelde 18 saat uyur.
Carla and I actually had a rule about that earlier, but we canceled it because...
Carla ile o konuda bir kural koymuştuk ama iptal ettik, çünkü- -
I wanted to tell you that what you said earlier about the guys... It was inspirational.
Bugün çocuklara söylediklerinizle ilgili bir şey söylemek istiyorum çok etkileyiciydi.
I meant to tell you about this earlier. It's just that, you know...
Daha önce söylemeyi düşünüyordum.
I won't be selfish about Henry's memory He spent the earlier stages of his life With several other women and I wanna make sure that they're Treated like family
Bencil olamıycam.. başka kadınlarla birlikte oldu Ve eminim hepsi de bu cenazede burda olacaklar
I was talking about you earlier.
Daha önce senden bahsediyordum.
Now, according to your earlier statement, it was about this time you received intel regarding the imminent attack on the White House.
Bir önceki açıklamanıza göre, bu bilgi Beyaz Saray'a yapılacak olan ani saldırı ile ilgiliydi.
You know, I'm really sorry about getting all weird on you earlier.
Önceden, olayları senin için tuhaflaştırdığım için özür dilerim.
The only slightly odd thing is there seem to be about half as many of you as there were earlier.
Garip olan, ilk gördüğümde daha kalabalıktınız. Şu an yarınız yok gibi.
That thing they said earlier, about how you can't make a good family.
Hani su ilk dedikleri, iyi bir aile kuramama konusundakiler.
He gave me this whole speech earlier about how easy my life was, and how I didn't have anything difficult to deal with, and well, I suppose when you compare my life to hers, he's right.
Geçenlerde benimle, hayatımın ne kadar kolay olduğu ve baş edecek zorluklarla karşılaşmadığım konusunda bir konuşma yaptı. Benim ve Mina'nın hayatını kıyasladığmızda, sanırım o haklı.
Leslie had called me earlier that evening, and she told me about the fight with Peter, and she said she'd had enough and she was finally ready to leave him. REBECCA :
O akşam Leslie beni aramıştı ve...
I don't know, some guy was poking around here earlier asking about you.
Bilmiyorum. Adamın biri buralarda senin hakkında soru sorup bakınıyordu.
and i heard you talking earlier - - Something about grave robberies.
Sizi mezar hırsızlığı ile ilgili konuşurken duydum.
How about a compliment so I gave you earlier?
Neden benden iltifat duymayı bu kadar çok istiyorsun?
Do you think that we should talk about what happened earlier?
Sence önceden olanlar hakkında konuşmalı mıyız?
Look, I'm sorry about that earlier.
Bak, olanlar için özür dilerim.
About the data I asked you to help me with earlier...
Özür dilerim.
- About what happened earlier, I didn't mean to put you on the spot. - Forget it.
Bugün oradayken, seni zor durumda bırakmak istemezdim.
Look, about your call earlier...
Bak, daha önceki aramanla ilgili...
Look, about your call earlier, i'm pretty embarrassed.
Bak, daha önceki aramanla ilgili, çok mahcup oldum.
We called earlier about the Seattle microbrew.
Şu Seattle birası ile ilgili aramıştım.
Mrs. Robertson, you told us earlier that you didn't know anything about your husband's projects.
Bayan Robertson, daha önce eşinizin projeleri hakkında bir şey bilmediğinizi söylemiştiniz. Demedim.
About what you said earlier, that you still care... do you mean that?
Şu umursamakla ilgili olanlar.. Bunu mu demek istedin?
What about all that trash-talking you were doing earlier?
çöp-konuşma dan ne haber? Erkenden hallediyor musun?
I'm so sorry about what happened earlier.
Daha önce olanlar için çok üzgünüm.
I can't believe I didn't think about this earlier.
Bunu daha önce düşünemediğime inanamıyorum.
You said something about some pipes earlier.
Borularla ilgili bir şeyler söylemiştin.
I'm sorry about what I said earlier.
Daha önce söylediklerim için üzgünüm.
We need to ask you a few questions About a murder that took place earlier tonight.
Bu akşam gerçekleşen bir cinayet hakkında size birkaç soru sormamız gerekiyor.
She said that she saw Sara earlier in the day, but she didn't say anything about Sara being in your apartment.
- Sara'yı daha erken bir saatte gördüğünü söyledi ama sizin dairenizde Sara ile görüştüğüne dair bir şey söylemedi.
I just wanted to say sorry I gave you a hard time earlier about my boyfriend... and how incredibly bendable I am.
Daha evvel sevgilimle ilgili seni zor durumda bıraktığım ve akıl almaz şekilde eğri büğrü davrandığım için özür dilerim.
Jim Belton was telling me all about you earlier.
Daha önce sözünü ettiğim kişi Jim Belton'dı.
earlier 318
earlier today 174
earlier tonight 20
earlier on 24
earlier this morning 22
earlier this evening 22
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
about this morning 24
earlier today 174
earlier tonight 20
earlier on 24
earlier this morning 22
earlier this evening 22
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
about this morning 24
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about that 749
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about that 749