English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Actually i am

Actually i am translate Turkish

1,207 parallel translation
Yeah, actually I am.
Evet, gerçekten merak ediyorum.
Actually I am.
Aslında öyleyim.
Yes, actually I am.
Evet. Aslında öyleyim.
I have imagined hundreds of different scenarios... with a hundred different great last parting lines... and I have to tell you that I am actually very curious... to see which way this is going to go.
Yüzlerce farklı harika ayrılık cümlesinin olduğu yüzlerce senaryo hayal ettim. Ve bunun nereye gideceğini çok merak ediyorum.
Actually, it's more pity than like, am I right?
Aslında daha çok acımak denir, sevmek değil, haksız mıyım?
Actually, I still am. As head valet?
Polise yardım ettiğini söylediler.
Well, I am, actually, I'm going, but I'm not going to go with you.
Peki, ben, aslında, gidiyorum, ama seninle değil.
Actually, I don't give a fuck if I am.
Aslında çok da umurumda değil.
I am in love with a woman that I hate, my two-year-old son calls me "Pewwy," and... this is something that I've never actually shared with anybody before, but... on Saturday nights, I like to throw on a nice dress,
Nefret ettiğim bir kadına aşığım. İki yaşındaki oğlum bana "Pewwy" diyor... Bu söyleyeceğimi şimdiye kadar kimseyle paylaşmadım.
I am, actually.
Fena değilimdir.
Well, none, actually. But I am credited with an assist.
- Hiç değiştirmedim ama bu konuda Lisa'ya bir "asist" im var.
I am actually laying my hand on the 25-foot gorilla.
Aslına bakarsanız 8 metrelik gorile elimle dokunuyorum.
I am actually in town looking for Weldon Parish. You wouldn't by any chance know, would you?
Neyse, bu şehirde yaşayan Weldon Parish'i arıyorum, onu tanıyor olabilir misiniz?
Umm, well, I am actually still working on my first novel.
Şey, aslında halen ilk romanım üzerinde çalışıyorum.
You need professional help, I am getting professional help, actually,
Profesyonel yardıma ihtiyacın var. Aslında, zaten profesyonel yardım alıyorum.
- Actually, I am.
- Aslında öyleyim.
Well, I am actually lost.
Gerçekten yandım.
Father Moore, you told us that in the exorcism we heard you actually saw, once again, this black-robed figure or demonic apparition, am I right?
Peder Moore, duyduğumuz şeytan çıkarma seansı sırasında kara cübbeli bir yaratık veya şeytani bir hayalet gördünüz. - Doğru mu? - Doğru.
I actually am helping a customer right now.
Ben zaten bir müşteriye bakıyordum.
Actually, I am.
Gerçekten Heffalump'um.
Well, yeah, I suppose I am actually, aren't I?
Aslında evet. Sanırım öyle oluyor, değil mi?
... he actually knows who I am.
... kim olduğumu biliyor.
Four... Four out of five doctors agree that I am actually insane.
Beş doktordan dördü, benim zaten deli olduğumu düşünüyor.
Yeah, actually, i am.
Aslına bakarsan, öyleyim.
I am actually meant to be meeting someone for lunch.
Öğle yemeğinde birisiyle buluşmam gerekiyordu.
No, actually, what am I talking about.
Neler planlıyorlar acaba? Hayır. Neyden bahsediyordum?
I am actually feeling nice!
Şimdi kendimi iyi hissediyorum!
I am actually feeling better!
Kendimi gerçekten daha iyi hissediyorum!
Well, as happy as I am to see you, I actually have an agenda.
Seni gördüğüme sevindim, bu sefer aslında bir ajandam var.
Actually, it is getting late, and I am tired so... see?
Aslında, geç oluyor. Yorgunum ve... Gördün mü?
Actually I'm an actor, ma'am.
- Aslında ben oyuncuyum.
I am actually an actor.
- Aslında bir oyuncuyum.
Yeah, I am actually.
Evet, öyle aslında.
Because I'm not insanely insecure, and because I can actually trust in another human being, and I am not an angry, misanthropic son of a bitch.
Çünkü sürekli kusur aramıyorum. Ve çünkü diğer insanlara güvenebiliyorum ve asabi, nefret dolu o... çocuğunun teki değilim.
I am happy to report that we're now so in sync we're actually wearing each other's underwear.
Artık daha uyumlu olduğumuzu söylemekten mutluluk duyuyorum. Aslında birbirimizin iç çamaşırlarını giyiyoruz.
And for that, I actually am sorry.
Ayrıca bunun için gerçekten üzgünüm.
Well, as powerful as I am, I'm not actually present at every checkpoint at every second.
Ne kadar güçlü olsam da her dakika her kontrol noktasında olamam.
Actually, I am a prostitute.
Aslında ben bir fahişeyim.
Yeah, I am the best. Actually, you're not.
Kızın hakkında, Ed.
Well, honey, I actually am hosting the damn thing, aren't I?
Tatlım, bu lanet şeye evsahipliği yapıyorum, değil mi?
Thinking a little nine-year-old boy is going to break my daughter's heart... and then discovering that despite all my special gifts, all my privileged knowledge, I am still not smart enough to see- - not smart enough to know- - that... it's actually destined to be me... me that's going to break my daughter's heart.
9 yaşında küçük bir çocuğun kızımın kalbini kıracağını düşünmek ve sonra tüm yeteneğime ve imtiyazlı bilgilerime rağmen hala daha aslında bunun benim alnıma yazılı olduğunu görecek kadar zeki olmadığımı, bunu bilecek kadar zeki olmağımı keşfetmek.
Actually... I am.
Aslına bakarsan... mutluyum.
Well, here I am thinking that you actually cared about diversity training.
Bence siz eğitim hakkında endişe ediyorsunuz.
Well, you know, actually, I kind of need to stall a bit. But, it's okay, because I am very used to killing time.
Aslına bakarsanız biraz daha işim var ama... dert değil nasıl olsa işim zaman öldürmek sadece.
Actually, I am, but I could see how you'd want to.
Aslında yapımcısı benim. Ama sizin de bunu istemenizi anlarım.
I am actually.
Aslında öyleyim.
I am actually, yeah.
Aslına bakarsan evet.
Actually, ma'am, I think I'd like some time alone.
Aslında, bayan, sanırım ben biraz yalnız kalmak istiyorum.
Actually, I'm quite comfortable... but I'm not wearing a fifty pound rubber suit, am I?
Aslında, ben gayet rahatım... 20 kiloluk plastik giysiyi giyen ben değilim, değil mi?
Actually I bought a Trans-Am.
Aslında bir * Trans-Am aldım.
- My name, actually... though I am, coincidentally enough, a Leo.
- Aslında ismimim söyledim Tesadüfi şekilde Leo bir isim için yeterli yine de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]