English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Anything important

Anything important translate Turkish

621 parallel translation
Is it anything important?
Önemli bir şey mi?
Don't you men think about anything important?
Siz erkekler bundan başka şey düşünmez misiniz?
I'm not doing anything important with it.
Bunu çok önemsemiyorum.
I hope I'm not interrupting anything important.
Umarım önemli bir şeyi bölmüyorumdur.
If you want me for anything important, Major Cobb will know where I am.
Önemli bir şey için bana ihtiyacınız olursa Binbaşı Cobb nerede olduğumu bilir.
- Not that it's anything important...
Gerçi önemli bir şey de yok.
GUESS HE'LL BE BACK IF IT'S ANYTHING IMPORTANT.
- Hayır. Eğer önemli birşeyse geri döneceğini düşünüyorum.
If anything important happens, you know where to find me.
Önemli birşey olursa, beni nerede bulacağını biliyorsun.
I've never done anything important.
Ömrümde kayda değer bir şey yapmadım.
- Anything important?
- Önemli bir şey mi var?
Are you doing anything important right now?
Şu anda önemli bir işin var mı?
Promise you won't say anything important till I get back.
Ben gelene kadar önemli bir şey konuşmayacağına söz veriniz.
- Anything important?
- Önemli bir şey var mı?
It wasn't anything important.
Önemli bir şey değildi.
Well, Count, has anything important happened while we were gone?
Biz yokken önemli bir şey oldu mu, Kont?
Katherine, you never let me do anything important.
Katherine, sen hiç benim önemli bir şey yapmama izin vermezsin.
Anything important happen while I was gone?
Ben yokken önemli bir şey oldu mu?
What gets said? Anything important?
- Önemli şeyler olduğu olur mu?
You have anything important to do, Hosgood?
- Yapacak önemli bir işin mi var, Hosgood?
You can signal me if there's anything important.
Önemli bir şey olursa bana işaret verirsin.
Has he found out anything important?
Önemli bir şeyler bulabildi mi?
Anything important?
Önemli bir şey var mı?
Well, if you do, anything important, I'll be at the Hotel Commodore in Lincoln.
Önemli bir şey olursa Lincoln'daki Hotel Commodore'da olacağım.
Anything important?
Çok önemli mi?
Never was anything more important to you in your life as being here right now.
Şu anda burada bulunmandan başka önemli hiç bir şey olamaz.
I want to sit under a linden tree with nothing more important to worry about... than the temperature of the beer, if there is anything more important.
Biramın sıcaklığından daha önemli bir şey hakkında ki öyle bir şey var mı bilmiyorum, kafa patlatmadan ıhlamur ağacının altında keyif yapmak istiyorum.
Anything that benefits the state is mighty important to me.
Eyaletime yararlı olacak her şey benim için çok önemlidir.
Who would believe you had anything that was important enough to do...?
Bundan daha önemli bir işin olduğuna kim inanır?
And, most important, if anything should happen to this pastry cook, tomorrow morning at seven his shop will be closed.
Ve en önemlisi bu pastacıya bir şey olursa yarın sabah yedide dükkânı kapalı kalır.
It's more important than anything.
Hatta bir. Bu her şeyden daha önemli.
Wipe out the miracle of all existence. More important than anything in the whole universe!
Varoluş mucizesi evrende her şeyden daha önemli.
For the master... his reputation is more important than anything else.
Her şeyden önce saygınlığını korumak zorunda.
If you stay longer at one place, you start to like it and forgets, what's more important, then anything on earth, God.
Aynı yerde uzun süre kalırsanız orayı seversiniz ve tanrı da dahil asıl olan şeyleri unutursunuz.
O'Shea hasn't got anything that's more important to him than being a priest.
O'Shea için rahip olmaktan daha önemli bir şey yok.
You see my old man was no aristocratic millionaire or anything, but he had some very important friends.
Babam aristokrat bir milyoner falan değildi, ama önemli kişilerle arkadaştı.
If you're not doing anything else more important.
Daha önemli bir şey yapmıyorsan eğer tabii.
- Is anything really important to you?
- Senin için önemli olan herhangi bir şey var mı zaten?
But, Bella, it isn't important... one cup, and you so rarely break anything.
Ama Bella, fincanın kırılmasının hiçbir önemi yok çok nadir birşeyler kırarsın sen zaten.
Russ, getting you to Washington is more important than anything else.
Seni D.C.'ye ulaştırmak her şeyden önemli.
Yes, that's true, but resolving this distressing matter was more important to me than anything else.
Doğru, ama bu üzücü meselenin halledilmesi benim için her şeyden daha önemliydi.
I shall create a fictitious person by the name of Bertani, who will do anything I want him to do, including the all-important last act.
Ben Bertani adında hayali bir kişi yaratacağım, Bu kişi benim her istediğimi yapacak, bütün önemli son eylem de dahil.
Oh, no, it's true that we don't know anything - oh, the ground rules for tennis or a recipe for shrimp curry... a - a little charity nursing - but nothing very important.
Hayır, hayır bu doğru. Hiçbir şeyi bilmediğimiz. Mesela tenisin temel kurallarını bilmeyiz, veya acılı karides yapmayı bilmeyiz.
Well, if that's anything that makes you sick what could be more important that could be taken care of right now?
Seni rahatsız eden bir şey varsa hemen icabına bakmamdan daha önemli ne olabilir ki.
Madame, please ask for anything for such an important guest who came here at our request.
Hanımefendi, lütfen bu kadar önemli misafirimiz olarak neye ihtiyacınız olursa istemekten çekinmeyin.
Two things for me have always been and still are more important than anything else :
Benim için, her zaman iki şey ön planda oldu ve hâlâ da her şeyden mühimdirler :
And that's more important to me than anything else.
Ve bu benim için her şeyden daha önemli.
Germany is more important than anything.
Almanya herşeyden önemli.
The important is that no one knows anything. In this regard...
Ama asıl önemli olan şey, bu konuda hiç kimsenin bir şey bilmemesi.
I did feel how important it was to you and you didn't say anything.
Bunun senin için ne denli önemli olduğunu ve senin tek kelime etmediğini hissettim.
The important thing is, this guy didn't steal anything, right?
Önemli olan, bu adamın bir şey çalmadığı?
is he important to you, more important than anything?
Senin için önemli mi, her şeyden daha mı önemli?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]