Are you busy translate Turkish
1,102 parallel translation
Listen, are you busy Tuesday night?
Dinle, Salı gecesi meşgul müsün?
- Are you busy?
- İsin var mı?
Are you busy?
- Meşgul müsün?
Honey, are you busy?
Tatlım? İşin var mı?
Are you busy?
İşin mi var?
Are you busy?
Meşgul musun?
Are you busy tonight?
Bu gece meşgul müsün?
- Hi, are you busy?
- Selam. Meşgul müsün?
Are you busy?
Meşgul müsün?
Are you busy for lunch?
Öğle arasında boş musun?
Are you busy?
İşin var mı?
DR. WILLOUGHBY, ARE YOU BUSY?
Dr. Willoughby, müsait misiniz?
- Are you busy?
- Meşgul müsün?
- Are you busy?
- İşin var mı?
Hinomi, are you busy?
Hinomi, meşgul müsün?
ARE YOU BUSY TONIGHT?
- Bu gece işin var mı?
Are you busy?
Meşgul müsün.
- Doctor, are you busy?
- Doktor, meşgul musunuz?
I thought, considering how busy you are, and how much you travel -
Bu kadar yoğun olup, böylesine çok seyahat edince unutmuşsundur san- -
I know how busy you are and how tired you are.
Ne kadar meşgul ve yorgun olduğunu biliyorum.
I know how busy you are.
Ne kadar meşgul olduğunu biliyorum.
SINCE THE LADIES ARE BUSY WE MIGHT AS WELL PLAY, IF YOU'RE NOT TOO TIRED.
Hanımlar meşgulken biz de oynayabiliriz ;
What are you asking me for? He's been so busy lately, I hardly see him.
Son zamanlarda çok meşgul, Onu çok az görüyorum.
"Are they keeping you busy?"
"Meşgul müsün?"
They say to me, "Are they keeping you busy?" I say,
- Öyle ya, eşin çok vaktimi alıyor.
Gentlemen, you are two of the most busy men in the country and in my own small way I have a good many calls upon me.
Baylar, ülkenin en meşgul iki insanısınız ve benim de bu küçük büromda, oldukça sık ziyaretçilerim olur.
I, uh, think you'll both be happy to hear that the missile has been recovered, and the three goons that took it are very busy right now pointing the finger at each other.
Bu arada füzenin bölgeden çıkarıldığını. Ve üç hırsızında şu an suçu birbirlerin üzerine atmakla meşgul olduğunu duymak sanırım çok hoşunuza gidecek.
As you can see, Mr. Pangborn and his staff are very busy people and we have to interrupt our interview from time to time.
Gördüğünüz gibi bay Pangborn ve ekibi hayli meşgul insanlar ve görüşmemize zaman zaman ara vermek zorunda kaldık.
Mom and Dad are pretty busy with the tour and all but they're always thinking about you.
Çocuğu sınavlara hazırlanan her annenin yapacağını yaptı kadın. Annemle babam gezide çok meşgul olsalar da akıllarında hep sen varsın.
Tell me that you're busy and things are okay.
Bana işini yaptığını ve her şeyin yolunda olduğunu söyle.
Are you too busy, or are you coming to get me?
Çok mu işin var? Beni almaya geliyor musun?
You are busy.
Meşgulsünüz.
Are you too busy to take some money for cough syrup?
Öksürük şurubunun parasını alamayacak kadar meşgul müsünüz? - Bir dakika hanımefendi.
The surgeons are all busy but I'll fix you up right enough.
Cerrahlar şu an çok meşgul ama ben seni hemen iyileştiririm.
I'd better get Annie home before she flays me alive. Are you busy tomorrow?
- Yarın işin var mı?
Listen, I can see you guys are pretty busy...
Dinle, gördüğüm kadarıyla oldukça meşgulsünüz...
Listen... you guys are awful busy.
Bak... sizi meşgul etmeyim.
- Hastings, you are not busy this afternoon?
- Hastings, bu öğlen meşgul musun?
- Are you equally busy tomorrow?
- Yarın yine böyle meşgul müsün?
If you are busy.
- İşin varsa eğer...
People like you are so busy telling us what you want you don't notice the rest of us who aren't exactly singing Yankee Doodle Dandy.
Senin gibi insanlar bizlere ne istediklerini söyler ve içimizde mutluluk şarkıları söylemeyen kısımları fark etmezler.
Are you busy?
Şu an meşgul müsünüz?
Why're you here? Are you busy?
Niye geldin?
My guys are tearing up the town looking for that rocket... and you're busy... romancin'some dame.
Bir kadınla gelmişsin?
You are always so busy.
Her zaman çok meşgulsün.
You are going to be a very busy boy.
Çok meşgul bir çocuk olacaksın.
If not, I'm sure Dad will understand how busy you are.
Olmazsa babam yoğunluğuna anlayış gösterir zaten.
I know how busy you are.
Ne kadar meşgul olduğunuzu biliyorum.
I regret that Gowron and the High Council are too busy to talk to you.
Üzülerek bildiririm ki Gowron ve Yüce Konsey sizinle konuşmak için çok meşgul.
I'm just as busy as you are.
En az senin kadar meşgulüm.
Are you busy dying?
Ölecek değilim ya?
are you okay 10556
are you all right 6257
are you 9496
are you done 359
are you sure 6189
are you cold 191
are you fucking serious 72
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you all right 6257
are you 9496
are you done 359
are you sure 6189
are you cold 191
are you fucking serious 72
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you there 1616
are you crazy 2783
are you serious 3114
are you free tonight 40
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557
are you crazy 2783
are you serious 3114
are you free tonight 40
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557