English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Are you going out

Are you going out translate Turkish

1,566 parallel translation
- Are you going out tonight?
Buraya geldiniz, değil mi?
- Are you going out?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
Are you going out?
Bir yere mi gidiyor musun?
When are you going to realize we're all alone out here?
Burada bir başımıza olduğumuzu ne zaman anlayacaksın?
You are going out there, Cally.
Gidiyorsun, Cally.
Galactica Apollo, you are not going to believe what I'm looking at out here.
Galactica Apollo, şu an baktığım şeye... inanmayacaksınız.
Are you going to go out again?
Tekrar gidecek misin?
You and I are walking out of here like we're going for a smoke.
Sen ve ben, buradan sigara içmeye gider gibi çıkacağız.
If your spasms are going to be throwing you out of bed, we just might have to put up some rails.
Eğer kasılmaların seni yataktan atacaksa, korumalık taktırmamız gerekebilir.
Are you two still going out?
Siz hala çıkıyor musunuz?
- Right. - Let's make a "pack", here and now, you and I, that we are going to watch out for each other.
- O yüzden şimdi burada birbirimizi kollamak için bir anlaşma yapalım.
I'm going to a party tonight my friends are throwing for me'cause I'm getting out of here, and I would like you to go with me.
Bu akşam arkadaşlarım benim için parti veriyor. Taburcu olduğum için.
if he's not gone in five minutes, i'm going to go out there and tell him exactly how old you really are.
Eğer 5 dakika içinde gitmezse... gidip ona tam olarak... kaç yaşında olduğunu söylerim.
yes, you are.because if you don't, i'm going to put on my new shoes and walk out the door.
Evet, yırtacaksın. Çünkü yapmazsan, yeni ayakkabılarımı giyer ve kapıdan çıkar giderim.
So, if we get out of here, what are you going to do?
Peki buradan kurtulduktan sonra ne yapacaksın?
We're going to sit down, the three of us, and I'm going to lay out for you clearly, what our options are.
Üçümüz oturacagiz ve ben açikça seçeneklerimizi sunacagim.
What are you going to do next, tell him he can't drink out of my water glass?
- Affedersin. Ona nasıl yaklaşayım?
Okay, the minute this comes out, you and I are going away for a weekend... just the two of us.
Tamam ama bu ortaya çıkınca seninle birlikte bir hafta sonu kaçamak yapacağız. Sadece ikimiz.
Hey, a bunch of the girls are going out for pizza, if you wanna come.
Gelmek istersen kızlarla pizza yemeye gideceğiz.
Are you ever going to ask me out?
Bana çıkma teklif edecek misin?
And the longer this little fling goes on, the more favors you get over the others, who are fighting tooth and nail just to make it through this program without any assistance. When those people start finding out what's going on and they don't want to work with you and talk to you or look at you, and they start bitching and moaning at me, the more it affects my day.
Bu şey uzadıkça seni kayırması yüzünden, bileğinin hakkıyla başarılı olmaya çalışan diğer internlerin önüne geçtiğinde O insanlar neler olduğunu anlamaya başladıklarında ve seninle çalışmak, konuşmak veya sana bakmak istemediklerinde bana gelip sızlanmaları beni daha çok etkileyecek.
And the longer this little fling goes on, the more favors you get over the others, who are fighting tooth and nail just to make it through this program. When those people start finding out what's going on...
Bu kaçamak devam ettikçe, sen onu kayırdıkça, başarılı olmak için canını dişine takıp çalışan....... diğerleri duruma uyanacaklar.
You're not going to freak out on me, are you?
Bana kızmayacaksın, değil mi?
So, are you going to ask her out?
Ona dışarı çıkarmayı mı teklif edeceksin?
You think for one second that we are going to let you... swan out of here with £ 25,000?
Bir anlığına buradan yirmibeş binlikle öylece çekip gitmene izin vereceğimizi mi sandın?
Now I am going to walk out that door, you are going to leave it... ten minutes, then you're free to go.
Şimdi şu kapıdan çıkıp gideceğim, on dakika boşluk vereceksiniz sonra gitmekte serbestsiniz.
You are going out with some specky comic-book geek, when... a beautiful, friendly, funny, sensitive, creative guy... like me doesn't even get a look in?
Sen şimdi dışarıya şu acayip çilli çizgi romancı ile mi çıkacaksın? Üstelik yanında güzel, yakışıklı, arkadaş canlısı , komik, yaratıcı, zeki birisi varken?
What you're doing is sick and wrong. Are you living out some sad fantasy of yours? - Going out with the most popular kid in high school.
Yoksa lisenin en popüler çocuğuyla çıkmak gibi zavallıca bir fantezini mi tatmin etmeye çalışıyorsun?
You are not going to pull out of this.
Bizi öylece bırakaz mızsın.
And you are going out with all these guns.
Ve tüm o silahlarla dışarı çıkıyorsun.
I've had six hours to figure out all the horrible things that are going to happen to you.
6 saattir size yapabileceğim korkunç şeyleri planlıyordum.
Things are going to be better for you from here on out.
Gelecekte seni çok güzel şeyler bekliyor.
So now you're going to come back and play, thinking you're going to win like the one person you saw win! Out of the hundreds of people who are doing there? That's correct!
Yüzlerce kişi arasından, aynı o kazanan kişi gibi senin de kazanacağını mı sanıyorsun?
Are you guys going out tonight?
Bu gece dışarı mı çıkacaksınız?
How are you going to get this out of here when it's finished?
Bitirdiğin zaman dışarı nasıl çıkaracaksın?
What we're going to do is find out if any of you are good students.
Burada yapmak istediğimiz hanginizin daha iyi öğrenci olduğunu bulmak.
We're going to figure this thing out. But I need to know that you are telling me everything that happened.
Bunu, çözüme kavuşturacağız, ama önce bana, olan biten her şeyi anlattığınızdan emin olmak istiyorum.
Because, you know, we're all going out, and it could be a good chance for you to... see what people are like outside of the office.
İnsanların dışarıda nasıl olduklarını görmek için iyi bir fırsat.
You and I are going to write and sing our way out of this godforsaken hellhole.
Sen ve ben bu Allah'ın belası kümes gibi şehirden kurtulmak için yazıp söyleyeceğiz.
Because if you are, I really need to hear some Brian Eno today, Or I'm going to tear my eyes out.
Öyleysen, bugün mutlaka Brian Eno dinlemeliyim yoksa gözlerimi oyacağım.
If your hiring turns out to be that sloppy, who do you think your bosses are going to blame when their insurance premiums skyrocket?
Eğer sizin işe aldıklarınız, kötü çıkarsa patronunuz, sigorta primleri tavan yaptığında sizce kimi suçlayacak?
I don't know if you know what's been going on out there, but things are a little different now.
Orada neler olduğunu biliyor musunuz bilmiyorum ama durum artık biraz farklı.
Are you going to sort yourself out?
Kendine çeki düzen verecek misin?
Are you, uh, going to, uh... check out the Rock Roll History Museum?
Siz, uh, Rock n roll Tarihi müzesine mi gidiyorsunuz?
- Are you going to let me out?
- Çıkaracak mısınız beni?
We have a certain way of doing things around here and you better figure out what that way is or there are going to be serious consequences.
Buralarda her şeyin bir yolu yordamı var. O yolu bulsan iyi olur. Yoksa sonu kötü olur.
We have a certain way of doing things around here and you had better figure out what that way is or there are going to be serious consequences.
Buralarda her şeyin bir yolu yordamı var. O yolu bulsan iyi olur. Yoksa sonu kötü olur.
You are going to call me whenever you need me even if it's 3 in the morning and war has broken out between Brooklyn and Manhattan.
Ne zaman bana ihtiyaç duyarsan, beni arayacaksın sabahın 3'ünde olsa da, ya da savaş dahi çıkmış olsa da Brooklyn ve Manhattan arasında.
You people are going to find out who you are.
Burada kim olduğunuzu bulacaksınız.
You are going out?
Dışarı mı çıkıyorsun?
How else are you going to get out of this?
Yoksa nasıl bu işin içinden çıkarsınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]