English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Be right down

Be right down translate Turkish

1,306 parallel translation
He said he'd be right down.
Hemen ineceğini söyledi ya.
I'll be right down.
Hemen geliyorum.
- He'll be right down.
- Hemen geliyor.
Okay, Mom, be right down.
- Tamam, anne. Birazdan aşağıda olurum.
I'll be right down!
Hemen geliyorum!
Yes, we'll be right down.
Evet, geliriz.
He'll be right down.
Aşağı gelmek üzere.
- We'll be right down.
- Hemen geliyoruz.
I'll be right down.
Ben hemen geleceğim.
I'll be right down!
Şimdi geliyorum!
I'll be right down.
Hemen oraya geliyorum.
I am so sorry, I'll be right down
Çok üzgünüm, hemen geleceğim.
You'll be right down there.
Sen aşağıda olacaksın.
- I'll be right down.
- Geliyorum.
She'll be right down.
Şimdi aşağıya inecek.
I'll be right down.
Hemen aşağı iniyorum.
- Be right down.
- Hemen aşağı geliyorum.
They're not in here. We'll be right down.
Burada değiller.
Trish'll be right down.
Trish birazdan inecek.
I'll be right down.
Bay Burke'ün dinlenmeye ihtiyacı var, söylemiştim.
She said she'd be right down.
Hemen burada olacağını söylemişti.
Be right down.
- Hemen geliyorum.
Yo, thanks, G. Okay, I'll be right down.
Teşekkürler G. Hemen geliyorum.
CHUCK : Be right down.
Aşağıda olun.
I'll be right down.
Hemen aşağı geliyorum.
- We'll be right down.
- Birazdan aşağıya ineceğiz.
I'll be right down
Ben de seni bekliyordum!
I'll be right down!
Hemen aşağı geliyorum.
Yes, we'll be right down.
Teşekkürler.
If you shut down this simulation, your program will be wiped out right along with it.
Bu simülasyonu kapatacak olursanız, programınız da, onunla birlikte silinip gidecek.
Be right down.
Hemen geliyorum.
Then I must believe that some day I'll be walking down the street, and some unknown force will make me turn right instead of turning left and at that moment a car will and blow a flat... ... right there next to where I'm standing.
Bu durumda bir gün sokakta yürürken bilinmeyen bir kuvvetin beni sağ yerine sola döndüreceğine ve tam o anda bir arabanın içinde rüyalarımın kadınıyla köşeyi döneceğine ve tam önümde lastiğinin patlayacağına inanmak zorundayım.
Would it be all right if I sat down?
Otursam olur mu?
I can fly a helicopter right in through the lobby and set it down inside the vault and it would be a hell of a lot easier than breaking into the goddamn CIA.
Helikopteri tam lobinin ortasına indirebilirim. Bu bile CIA'ye girmekten çok daha kolay olur.
It'll soon be new year before you sit down there, won't it? All right. Ha ha ha.
Sen yerine oturamadan yeni yıla gireceğiz.
Barring the woman rappelling down my chimney, I ought to be all right.
Sakin olmalıyım.
Hey, you know, ifyou took my blood pressure right now, it'd be down 100 %.
Eğer kan basıncımı ölçecek olursan herhalde % 100 aşağıda çıkar.
If she didn't, there'd be cops batter-ramming your door down right now.
Öyle olmasaydı şu an kapıda polis olmuş olurdu.
I'll put you down here for a minute, and Daddy will be right back.
Seni bir saniye buraya koyayım, baban hemen geliyor.
I'll be right down.
Hemen geleceğim.
This is my first practical joke, and I want everything to be perfect right down to the catering.
Bu benim ilk pratik şakam, ve herşeyin mükmemmel... olmasını istiyorum.
I would be down on Bajor right now trying to narrow down the suspects.
Şimdi Bajor'a iner ve şüphelileri belirlemeye çalışırdım.
You gonna be breathing down my neck right till the very end?
Sonuna kadar bana rahat vermeyecek misin?
All right. I'll lie down for a few hours... but I'll be up to fetch turf in the morning.
Birkaç saat uyuyacağım ama...
You're going to be all right. Just calm down. Okay.
İyileşeceksin, sakin ol tamam mı?
But I want your fucking gratitude right fucking now... or you're gonna be looking down a long road with your nipple in the dirt.
Yoksa başın büyük derde girer. Anladın mı?
He's up in heaven right now... lookin'down and laughin'at us'cause he knows everything's gonna be all right.
O şu an cennette bize bakıyor ve gülümsüyor, çünkü her şeyin yoluna gireceğini biliyor.
I'll be right down!
- Hemen geliyorum.
ln other words saying that a seventeen year old would be imbued with a notion that he can claim the right, it must be given to him to lay down his life to die for Fuhrer and Fatherland.
Başka bir deyişle on yedi yaşındaki bir gence Führer ve anavatan için canını feda etmesi düşüncesi aşılanıyordu. ... canını feda etmesi düşüncesi aşılanıyordu.
- We'll be right down.
Asansörü geri yollar mısınız?
That means that they'll be heading here, and you've promised the people that you will slow them down, right?
Bu da demek oluyor ki buraya yönelmiş olacaklar. Ve sende insanlara onları yavaşlatacağına dair söz verdin, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]