Before we do this translate Turkish
401 parallel translation
Listen, before we do this, I need to ask you a favor.
Bak, yola çıkmadan önce senden bir iyilik isteyeceğim.
Before we do this, I just wanna say I'm sorry.
Bunu yapmadan önce, üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
We can still do this if we can get the engine started before he takes over and accelerate to escape velocity.
Bunu hala yapabiliriz. O kontrolü almadan önce motoru çalıştırabilirsek ve kaçış hızına çıkabilirsek...
As 1 was saying, the important thing is to prevent you people from filing claim on this charming site before we do.
Bunu söylüyorken, en önemli şey bizden önce... bu cazip mevkiye sizlerin ruhsat çıkarmalarını engellemektir.
We must find him and destroy him before he can do this!
- Bunu gerçekleştirmeden önce onu bulup yok etmeliyiz.
Look here, before we do any more visiting, I want to know exactly what this "it" is.
Bakın, başka bir yere gitmeden önce neden söz ettiğinizi bilmek istiyorum.
Before this iceberg melts and we drown like rats, we're going to do plenty.
Buzdağı eriyip fareler gibi boğulmadan önce çok şey yapacağız.
If you wish to say a last farewell to your poor mother, do so before we close the lid on this gentlest and most grief-stricken of mothers.
Eğer, zavallı annenize son bir kez veda etmek istiyorsanız bu en nazik ve en talihsiz annenin üstüne kapağı kapatmadan, bunu şimdi yapın.
We have to do this quick, before help can come.
Yardım ulaşmadan bu işi bir an önce halletmeliyiz.
I'm in love with your brother, and if we decide to make a go of this marriage... which I think we'll do, and sooner than you think... we'll get out of here before you can say Jack Robinson.
Senin kardeşine aşığım, ve bu evliliğe karar verdiysek... bu evlilik olur ve sen Jack Robinson'a söyleyemeden... çok daha önce biz buradan gitmiş oluruz.
And if you do not we shall die here on this square before your palace. "
Ve eğer duymazsanız sarayınızın önündeki bu meydanda bizler öleceğiz. "
We do get a few oddballs before this tribunal Especially that one that wouldn't kill a fly
Bu mahkemeye bir çok tuhaf kişi çıkıyor özellikle bir tanesi sineği bile incitemezdi.
Didn't we do this before?
Böyle bir şakayı daha önce yapmadınız mı?
There is so much to do and we really should capitalize on all this wonderful publicity before it dies out.
Yapılacak çok şey var ve biz gerçekten bütün bu harika reklamı, sönüp gitmeden, paraya çevirmeliyiz.
I'd be the last guy in the world to try and change your mind... about something you don't want to do, but I'd like to explain a couple things... about what we're trying to do in this campaign... before you discount it altogether.
Yapmak istemediğiniz bir şey hakkında fikrinizi değiştirmeye çalışacak en son kişi benim ama tamamen reddetmeden önce bu kampanya ile ne yapmaya çalıştığımız hakkında bir iki şey söylemek istiyorum.
How long do we have to sit around this pigsty before we talk to someone?
Bu ahırda bizimle konuşmalarını daha ne kadar bekleyeceğiz?
Carla, before you do, we want you to take this from us.
- Carla, gitmeden önce bunu almanı istiyoruz.
What do you say we get out of here, before Decker decides... - to fly a B-52 over this place?
Hannibal, Decker buraya B-52 yağdırmadan gitsek nasıl olur?
We have to do this quickly before the Decepticons get wind of it!
Transistörlerinizi çalıştırın ya da her neyse.
Now, before we get to the meat of this thing, do you at the present time have any knowledge of the whereabouts of a Mr Jack Burton or his truck?
Bu konunun özüne geçmeden önce bana Bay Jack Burton ya da onun kamyonun nerede olabileceği hakkında bir bilginiz olup olmadığını söyler misin?
You know... we'll have to let Kirsty see this place before we do a thing to it.
Bilirsin... Birşeye dokunmadan önce Kirsty burayı görmeli.
What we will do is catch this Yuri ourselves before anyone knows what's happened.
Kimse ne olduğunu öğrenmeden Yuri'yi kendimiz yakalayacağız.
You know, I do not know what we saw out there before, but... this looks like a cotton candy factory.
Biliyormusun, daha önce görmedim ama burası tıpkı pamuk şeker fabrikası gibi gözüküyor.
Doing precisely what we have done eighteen times before is exactly the last thing they'll expect us to do this time!
Daha önce on sekiz kez yapmış olduğumuz bir şeyin aynısını yapmak kesinlikle, bu kez bizden yapmamızı bekledikleri en son şey olacak!
We have to do something Before this train makes the last stop, though.
Tren son durağa gelmeden önce bir şey yapmamız gerek.
We have to do this sort of exercise before letting agents out.
Ajanları dışarı çıkarmadan böyle bir deneme yapmak zorundayız.
Well, we never had that trouble before and do you know what I mean... We're trying to keep this block clean.
Daha önce hiç olmamıştı, ne demek istediğimi biliyorsun burayı temiz tutmaya çalışıyoruz.
John, shouldn't we rehearse this before Richie comes? What's the plan? Do I have to talk?
John, Richie gelmeden bir prova falan yapmamız gerekmiyor mu?
Do all the wonderful things we used to do before any of this happened.
Bütün bunlar olmadan önce yaptığımız bütün güzel şeyleri yapın.
We have to see if this eye works... before we do the other one.
Diğerine geçmeden bunun işe yarayıp yaramadığını görmemiz gerek...
Before he died, we used to talk about what he wanted to do with this town. He really wanted to make it something.
Ölmeden önce, kasaba da yapacağı şeylerden bahsediyorduk.
Whereas we, George III, in this year of our Lord 1788 do open this Parliament, giving notice that our will and pleasure is that the following bills shall be laid before this House...
Bendeniz III. George içinde bulunduğumuz 1788 yılının kralı olarak Kuzey Amerika'daki topraklarımızla resmi ticareti başlatmak için gereken tasarıyı yurdumuz adına içtenlikle ve iyi niyetimle parlamentonun huzuruna sunuyorum.
God before you and this river and this mountain and everything we don't know about Mickey do you take Mallory to be your lawful wedded wife to have and hold and treat right until you die?
Tanrım, senin, bu nehrin, bu dağın ve hakkında hiçbir şey bilmediğimiz herşeyin önünde Mickey, Mallory'yi ölüm sizi ayırana kadar hastalıkta ve sağlıkta, karın olarak kabul ediyor musun?
I'm asking you to do this one very worthwhile thing... that we've enjoyed before.
Sadece çok değerli olduğu için bunu istedim... önceden eğlenmiştik.
Mr. Mallory, this may come as a complete surprise to you, but in the ancient days before computers, we had to do our mathematics the old-fashioned way.
Bay Mallory, bu size tamamen şaşırtıcı gelebilir, ama bilgisayarlardan önceki eski günlerde, biz matematik hesaplarını eski moda yöntemle yapardık.
And if anything, dear Lord, that we do need and pray for is that after this trip each and every one of us will be a better man than he was before.
Ve senden dualarımızla en çok istediğimiz şey Tanrım bu yolculuktan sonra her birimizin eskiden olduğumuzdan daha iyi bir adam olması.
The question before us is, what do we need in order to survive in a country like this?
Karşımızdaki soru şu : böyle bir ülkede hayatta kalmak için neye ihtiyacımız var?
Why didn't we do this before?
Neden bunu daha önce yapmadık?
So, how do we stop this weapon before it causes any more damage?
O zaman bu silahı herhangi bir büyük hasar vermeden nasıl durdurabiliriz?
And I don't wanna hurt you, so... let's both do ourselves a favour and... stop this before we...
Ben de seninkini kırmak istemem. O yüzden kendimize bir iyilik yapalım ve buna bir son verelim.
We're gonna... We're gonna have to do this before your body temperature... falls below 95 degrees.
Vücut ısın 35 derecenin altına düşmeden bunu yapmalıyız.
Before we take this before the stockholders'meeting... I want to know, what do we own?
Bu hissedarlar toplantısından önce şunu öğrenmek istiyorum, elimize ne geçer?
- And can we please do this before he gets back?
- O geri dönmeden önce şunu halledebilir miyiz, lütfen?
If we do not speak now if Venice does not stand up now and acknowledge who she is, then we are all damned not before this court before eternity.
Eğer şimdi konuşmazsak eğer Venedik şimdi ayağa kalkmaz ve onun kim olduğunu açıklamazsa, hepimiz lanetleniriz. Bu mahkeme tarafından değil sonsuzluk tarafından.
The only thing we can do is get in there, crack this thing... and get out before they do.
Yapabileceğimiz tek şey, onlardan önce davranıp sırrını çözmek.
Just before we do that I make this little move here.
Bunu yapmadan önce şu hareketi yapıyorum.
You know if this were before the War, you know what we'd do, don't you?
Bunların sadece kelimeler olduğunu biliyorsun. Biz ne yaptığımızı biliyoruz değil mi?
Hey, before we get all chummy here, how about we do something about this net?
Arkadaş olmadan önce, beni bu ağdan indirmeye ne dersin?
And, um well, me, Kevin, Jim and Finch, we all made this pact that we would lose our virginity before high school was over. And tonight is supposed to be the night we do it.
Yani bu gece bu işi yapmak için son gecemiz.
We gotta do this now, before any more of these people get out.
Herkes burayı boşaltmadan yapmak zorundayız.
And we need to do this before the end of the equinox by sunrise tomorrow.
Ve bunu ekinoks bitmeden önce yarın güneş doğmadan önce yapmalıyız.
before we begin 97
before we start 86
before we get started 62
before we go 60
before we go any further 58
before we met 21
before we do 20
before we leave 28
before we go in 27
before we left 19
before we start 86
before we get started 62
before we go 60
before we go any further 58
before we met 21
before we do 20
before we leave 28
before we go in 27
before we left 19
before we do anything 17
before we 26
before we do that 19
we do this 38
do this for me 68
do this 162
before 1084
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before we 26
before we do that 19
we do this 38
do this for me 68
do this 162
before 1084
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62