Bring it down translate Turkish
936 parallel translation
I'll bring it down to show you.
Ne düşünüyorsun? Göstermek için getiriyorum.
They'll bring it down.
Onu aşağı getirecekler.
I will bring it down on yours if you do not get out of my sight.
Hemen gözümün önünden çekilmezsen senin başına yıkacağım. Defol şimdi!
From 180 drachmas we'll bring it down to 170 drachmas.
180 Drahmi'den 170 Drahmi'ye indireceğiz.
Bring it down.
Aşağıdan tut. Tamam.
Why not let me bring it down?
En iyisi raporu size ben getireyim.
The emergency switch, bring it down.
Acil durum kolunu indirin.
Bring it down!
Aşağı indir!
Every time, put it up, bring it down.
Her seferinde indir, kaldır.
Why don't you try to bring it down a little bit?
Niçin biraz aşağı indirmeyi denemiyorsun?
Now you are threatening to bring it down on us again.
Şimdi o günlere tekrar dönmekle tehdit ediyorsun bizi.
They still had sufficient control to bring it down in a reentry.
Onu atmosfere döndürüp indirmek için hala yeteri kadar kontrolleri vardı.
Now bring it down here and we'll get on top and you can take us back inside.
Şimdi onu buraya getir, üstüne çıkalım. Sonra bizi içine sokarsın.
Bring it down.
Aşağı indir.
Bring it down.
İndir.
There's no reason to react. It'll just bring it down worse
Tepki göstermek için sebep yok Bu durumu daha kötüleştirecektir
Come on, bring it down!
Hadi, bitir şunu!
We're not a bunch of zanies out to bring it down!
Biz onu yıkacak bir gurup soytarı değiliz!
Bring it down.
Onu aşağı getir.
All right, bring it down.
Aşağı indirin.
Bring it down and get my statue.
Kaleyi yık ve heykelimi al.
- You'll bring it down?
- Bombayı götürecek misiniz?
Bring it down!
Onu aşağı getirin!
- Bring it down!
İçeri getir.
Look, I just got enough to go down to the office myself... but I'll bring it to you when I come back.
Benim de cebimde sadece büroya gidecek kadar para var. Ama gelirken getiririm.
Now suppose you kind of get on the phone and kind of tell the butler to jump in a cab and bring that coat down here right away. It's in the closet.
Sanırım galiba bir telefon edip galiba kahyaya bir taksiye atlamasını ve paltoyu derhal buraya getirmesini söyleyeceksin.
Sits down at the table, says, "Bring me a cup of coffee." That's it.
Masaya oturur, şöyle der : "Bana bir kahve getir." O kadar.
It's too bad you appeared on the scene when you did and I had to bring down the curtain on the monster.
Öğrenip sahneye çıkman ve benim perdeyi canavarın üzerine kapatmak zorunda kalmam çok kötü oldu.
So brilliant that I'm afraid I'm going to have to bring down the curtain on it a bit prematurely.
Korkarım perdeyi üzerine zamanından biraz erken indirmek zorunda kalacağım kadar zekice.
Ma, it seems like times a body gets struck down so low ain't a power on earth can ever bring him up again.
Anne, zaman herşeyin ilacıdır Tabiatın gücü onu tekrar yeşertir.
It's gonna take a lot of courage and luck to bring those wagons down.
O vagonları indirmek için çok cesaret ve şans alacak.
I'll bring it right down.
Ben getiririm.
To preserve it, we need to bring down Rome.
Gücümüzü korumak için Roma'yı devirmeliyiz.
The husband used to bring the boys down here to fly it.
Babaları uçağı uçurmak için çocukları buraya getirirmiş.
It'll only bring Red Cloud down on you.
KiziI Bulut'un buraya gelmesini saglar, o kadar.
It'll bring the roof down.
Tavanı çökerteceğim.
Go down... to the LA post office for a registered letter and sign for it and bring it back here quick.
Taahhütlü bir mektup için LA postanesine git, imza ver ve çabucak buraya getir.
But it'll bring every goon in the camp down on top of us.
Ama kampta bütün gorilleri tepemizde toplayacak.
If you were a loyal merchant, you would bring your rice to Edo and use it to force prices down
Vefalı bir tüccar olsaymışsınız eğer, Edo'ya pirinç getirip bunu fiyatları düşürmek için kullanabileceğinizi.
If it works, we will bring down the whole forest.
İşe yararsa, bütün ormanı aşağı indiririz.
Swill that down or bring it with you to the stables.
Şunu iç ya da yanında ahırlara götür.
If by the act of surrendering my life... I can bring down the world on your head... then it's an arrangement I welcome.
Hayatımı teslim ederek, dünyayı başına yıkabilirsem, memnun olduğum bir durum olur.
But before I bring my people down, I want proof it's harmless.
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
It might give the German a taste of our blood and bring him down on us before we're set.
Bu iş Almanlar'a kanımızı tattırabilir ve biz daha hazırlanmadan üstümüze saldırtabilir.
If we could do it again, would you still make me a colonel, or would you bring me down to staff sergeant or adjutant?
O zaman onlara arkadaşlarının yolundan neden gitmediklerini sordum. Direniş'le nasıl temasa geçeceklerini bilmediklerini iddia ettiler.
If you don't allow me to bring Dr. McCoy down here, it'll soon be too late to do anything for her.
Dr. McCoy'u ışınlamama izin verin, yoksa onun için geç olacak.
Can you imagine the kind of sensational publicity that would bring down on the university if it became generally known?
Bu tür duygusallık ve hayaller Üniversiteyi etkiler. Böyle genel tanıtım olursa.
- Bring it down.
- Aşağı indirin.
There's no power to bring it back up, but at least we can get 12 people down to the street.
Yukarı çekecek kadar enerji yok, ama 12 kişiyi aşağı indirebiliriz. Hangi 12 kişiyi?
Bring it on down.
Haydi, aşağı!
She'll bring a boatload of slobs down here and convince them it's paradise.
Bir tekne dolusu hıyarı buraya getirip onları buranın bir cennet olduğuna ikna edecek.
bring it on 469
bring it 412
bring it up 72
bring it home 60
bring it to me 68
bring it in 351
bring it here 88
bring it out 20
bring it back 84
bring it over 24
bring it 412
bring it up 72
bring it home 60
bring it to me 68
bring it in 351
bring it here 88
bring it out 20
bring it back 84
bring it over 24
bring it over here 26
bring it in here 22
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
bring it in here 22
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the road 38
down the stairs 50
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the hall 119
down low 42
down the road 38
down the stairs 50
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down you go 36
down the drain 18
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down the drain 18
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23