English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Calm it down

Calm it down translate Turkish

938 parallel translation
It'll calm you down.
Sakinleşirsiniz.
I can't bear it! Calm down!
Sakinleş!
It's my fault. Calm down, calm down.
- Benim hatam.
Mother and Dad came in, it took them quite a while to calm me down
Asla birine rahatsızlık vermediler. İnsanlar onlar hakkındaki hiçbir şeyi bilmesinler diye öyle davranıyorlar anne.
What time is it? No don't turn the light! Calm down.
Işığı açma!
- Calm down, it'll be alright.
- Sakin olun, sorun çıkmayacak.
Mama, calm down. It's nothing.
Anne, sakin ol, bir şey yok.
- Calm down, Mama. It's nothing, - Nothing?
Anne sakin ol, yok bir şey.
- It'll calm you down. I'm very calm.
Ben sakinim.
- Calm down, leave it to me
- Sen rahat dur, ben hallederim.
Calm down! Sorry it's in a bit of a mess.
Ortalığın karışıklığı için özür dilerim.
- Calm down, it won't happen again.
Korkma! Bir daha olmaz.
Please calm down, keep cool, sir von Basil, what is it with you?
- Heyecanlanmayın lütfen, sakin olun! - Bay Von Basil, neyiniz var?
It'll calm her down.
Bu onu sakinleştirecek.
They'll confiscate our little caravan. - Calm down now.Take it easy.
Karavana el koyacaklar.
It's just the camellias. Why don't you calm down and have another drink?
Kamelyanın yaprağı düştü... benim sevgili kâhyam, sakin ol.
Calm down, I'm opening it.
Sakin ol, açıyorum.
Calm down, we'll fix it.
Saygılı, uysal bir çocuktu.
Just to calm him down, damn it!
- Sadece sakinleşmesi için, lanet olsun!
- Calm down, it's just the alarm!
Ben gidiyorum. Sakin ol, lütfen. Sakin olun.
Calm down! Just let them work it out for themselves! Now, calm down.
Bırakın kendi meselelerini kendileri halletsinler.
- Calm down. Calm down... - I know I shouldn't carry on so it's all in a day's work for you, but it's my first burglary.
- Evet ama senin için hergün yaptığın işlerden biriydi, benim ise ilk hırsızlığımdı.
He'll give her a shot. It'll calm her down.
İğne vurulursa, sakinleşir.
It's about time you calm down.
Sakin ol.
If he has, the little devil we sit down, talk it over, we think it out, we decide a safe action, we stay calm.
Eğer o küçük şeytan konuştuysa oturur konuşuruz, iyice düşünüp kararımızı verir, sakin oluruz.
Leonardo, calm down, it's a trick!
Leonardo, sakin ol, numara yapıyorlar!
It's nowhere. Calm down.
- Hiçbir yerde yok.
- Will you calm down and let me explain it?
- Sakinleşip açıklamama izin verecek misin?
It's more calm down there.
Aşağısı daha sakin.
It helps to calm you down.
Bu sizi sakinleştirmeye yardımcı olur.
It might calm me down, too.
Bu da beni sakinleştirir.
Calm down. Take it easy.
Sakin ol, sakin olsana bir.
- It'll calm you down.
- Seni sakinleştirecek.
- It won't calm me down.
- Rahatlayamam.
I thought that would calm him down, but it became worse.
Evlenmenin onu sakinleştireceğini sandım ama daha beter oldu.
You realize if it wasn't for me you'd never catch that train for Italy and I-I-I calm down.
Ben sizi iteklemesem o trene asla yetişemezsiniz.
- Look, calm down Celia, calm it huh?
- Dinle sakin ol Celia, tamam mı?
Why don't we cross down below it's just a small river and the water looks calm.
Neden aşağıdan gitmiyoruz. Sadece küçük bir nehir var ve sakin gözüküyor.
- Hey, calm down, it's okay.
- Sakin olun, geçti.
It will calm you down.
Seni sakinleştirir.
Jau Loong, you know that once a quarrel is stirred up it's difficult to contain the damage, please calm down
Jau Loong, biliyorsun ki kavgaya başlarsak... Hasar vermeden durmak zor olur, Lütfen sakin ol
I've got enought troube as it is! Just calm down and don't get upset, because there might be some mistake. Let me check...
Sadece sakinleşin, üzülmeyin çünkü... bir hata olmuş olabilir.
Don't you think? Calm down, Mike. Cool it and tell him what happened at Somafree.
- Tamam Mike, sakin ol ve ona Summer Free'de neler olduğunu anlat.
- Calm down, you'll get over it.
- Sakin ol, hepsi geçecek.
Calm down, it's not their fault.
Sakin ol, bu onların hatası değil.
Stop it, calm down.
Bırak şimdi, sakin ol.
Then I'm calm and happy, as though I can hear how the sap runs down the trunk, how the tree begins to sway, and I sway with it, and I'm not afraid.
Özsuyun ağacın göveğine indiğini duyabiliyormuş gibi hissediyor, rahatlıyor ve mutlu oluyorum. Ağaç nasıl sallanıyorsa, ben de onunla sallanıyorum ve korkmuyorum.
Yes, it's alright... now calm down.
Rahat ol.
Calm down, it's all over now.
Sakin ol, hepsi geçti.
Take it easy! Calm down!
Sakin ol!
Stop it, Maciek, calm down!
Kes şunu, Maciek, sakin ol!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]