English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Calm yourself down

Calm yourself down translate Turkish

90 parallel translation
Now calm yourself down.
Şimdi sakinleş.
Calm yourself down
Sakinleşin biraz.
You better calm yourself down... before I haul off and smack you upside your wide, wide head.
Senin o saçlarını çekip... o koca suratına şamarı geçirmeden önce sakinleşsen çok iyi olur.
Wash your face, calm yourself down.
Yüzünü yıka, sakin ol!
You should calm yourself down for a while.
Bu yüzden senden sakin olmanı istiyorum.
Why don't you just write something and calm yourself down?
Neden oturup bir şeyler yazıp sakinleşmiyorsun.
- Calm yourself down, mate.
- Sakin ol biraz dostum.
- Now calm yourself down.
- Tamam mı? Şimdi sakin ol.
- YOU CALM YOURSELF DOWN!
- Kendine hakim ol!
How could you not tell me? ! - Hey, calm yourself down.
- Lanet olası nasıl söylemezsin bana
Please calm yourself down
Lütfen sakin olun.
Calm yourself down, Farris.
Sakin ol Farris.
Calm yourself down.
Kendine gel.
- Calm yourself down!
- Sakinleş!
Calm yourself down. Gettin'everybody zigaboo here.
Herkesin sinirlerini geriyorsun.
But then you're going to wake up, calm yourself down, because you know that it's just a dream, and you're going to be okay.
Ama sonra uyanacaksın, sakinleşeceksin çünkü biliyorsun ki bu sadece bir rüya. İyi olacaksın.
- Calm yourself down!
- Sakin ol! - Siktir git!
- Calm yourself down!
- Siktir git!
Calm yourself down?
Belki biraz rahatlamak?
Please calm yourself down
Lütfen sakinleş
You need to calm yourself down. All right, sweetie?
Sakinleşmen lazım tamam mı bebeğim?
- Calm yourself, go and sit down.
- Sakin ol, git ve otur.
Now sit down and calm yourself before they come.
Şimdi otur ve onlar gelene kadar sakinleş.
Calm down and ask yourself.
sakinleş ve sor kendine.
If you don't calm down, you could give yourself away and we will be in trouble...
Sakin olmazsan, kendini ele vereceksin ve başımız belaya girecek...
Sandra, just calm down and control yourself.
- Sakin ol ve kendini topla.
- Calm down. Get a hold of yourself!
Toparlayın kendinizi!
If you will please just sit down and calm yourself...
Şayet oturup, sakinleşirsen...
Drink some wine to calm down yourself. Come on.
Hadi sakinleşmek için biraz şarap iç.
It's all right, just calm yourself down. It's okay
Peki.
You have to keep yourself mean and guide your life around it. - All right, all right, calm down.
Kendinizi ezdirmeyeceksiniz, hayatınıza buna göre şekil vereceksiniz.
- Please do calm yourself and sit down.
- Lütfen sakinleşip oturun, Madam.
- I'll calm down when you explain yourself!
- Açıklama yaptığında sakinleşeceğim.
Humiliate yourself if you must, but calm him down.
Gerekirse kendini küçük düşür, ama onu sakinleştir.
- You should calm yourself down, son.
- Sakinleşmelisin, evlat.
You'll extra-oomph yourself right into another seizure if you don't calm down.
Sakinleşmezsen ekstra enerjik bir nöbet geçireceksin.
Calm down. You're embarrassing yourself.
Sakin ol, kendini küçük düşürüyorsun.
And that is to calm down and to love yourself.
Bu da sakin olmak ve kendini sevmektir.
Now, if you feel like you're a danger to yourself, you can sit down for a few minutes until you feel calm enough to go.
Şimdi, eğer yanlış bir şey yapmaktan korkuyorsan biraz sakinleşene kadar bir süre oturabilirsin burada.
- Just keep yourself calm and I'll be down there as soon as I can, Howard.
- Sakin ol. En kısa zamanda orada olacağım.
Tha  s enough. Calm down. Behave yourself, you fucker.
Bu kadar yeter, sakin ol, Kendine gel, salak herif,
Calm down, you'll kill yourself.
Sakin ol biraz, kendini öldüreceksin.
Now, I suggest you produce yourself at dinner to calm everyone down.
Şimdi, Tavsiyem herkesi sakinleştirmek için kendini akşam yemeğine prodükte etmen.
Try to calm yourself down and tell me what's going on.
Sakin ol ve anlat bana.
Try to calm yourself down and tell me what's going on.
Önce sakinleş ve ne oldu anlat.
Stewie, calm down. Get a hold of yourself. Here, Brian, let me handle this.
Penisime uzay mekiği dövmesi ve kıçıma da füze fırlatmadan... oluşan duman şeklinde dövme yaptırdım.
Calm down. - Go fuck yourself! Go fuck -
Dokunma bana!
Calm down, you're gonna hurt yourself.
Sakin ol, bir yerini inciteceksin.
Mom, you need to calm down and stop watching yourself cry.
Anne biraz sakinleş ve kendini ağlarken seyretmeyi bırak.
Clay, calm down right now or I'm gonna get it on C-SPAN and leave you here all by yourself.
Clay, sakinleş hemen yoksa Meclis TV'yi * açarım, seni de burada bırakır giderim.
So you took it and crashed your ex-boyfriend's wedding and then went up to the roof to calm yourself and became buddies with a sniper on the way down?
Yani silahı aldın, eski erkek arkadaşının düğününü bastın,... sonra kendini sakinleştirmek için çatıya çıktın,... ve keskin nişancılarla yollarınız kesişti, öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]