English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cause guess what

Cause guess what translate Turkish

77 parallel translation
'Cause guess what?
- Tahmin et bakalım?
Oh, well, you'll be glad you did,'cause guess what?
Koştuğuna memnun olacaksın.
Well, I am really happy that we ran into you,'cause guess what?
Aslında karşılaştığımıza çok sevindim çünkü tahmin edin ne oldu?
So zip up your tent,'cause guess what. This bear has claws. - Again, wouldn't you want my tent open?
Çadırının fermuarını çek çünkü ayı pençelerini sallıyor.
You guys can keep your money, okay,'cause guess what!
Paranız sizin olabilir, niye biliyor musunuz?
I hope so,'cause guess what?
Bil bakalım ne oldu?
'Cause guess what?
Çünkü bil bakalım ne oldu?
Then I collapse in her parents'house, scare her kids, and get myself fired,'cause guess what - we work together.
Sonra ailesinin evinde yere yıkıldım, çocuklarını korkuttum, ve işten attırıldım. Niye diye sorun. Birlikte çalışıyoruz.
And it's bullshit, man.'Cause guess what.
Bu saçmalık. Çünkü bilin bakalım?
'Cause guess what?
Neden biliyor musun?
'Cause guess what? I'm a billionaire.
Aşkından gözü kararan Juliet, Kai'ye yardım etmeye karar verdi ve özgürlük savaşçıları, Coquilles Adalarını kurtarmaya gitti.
I'm glad you feel that way about it, Joey,'cause guess what.
Böyle düşünmene sevindim Joey, bil bakalım neden.
Well, I need'em,'cause guess what?
Bunlar bana lazım. Tahmin edin ne için?
'Cause guess what?
Neden, biliyor musun?
'Cause guess what? We don't give a shit who he is.
Bil diye söylüyorum, kim olduğu sikimizde değil.
Yeah, well, you'd better call lieutenant Shaw,'cause guess what...
Evet, Teğmen Shaw'u arasan daha iyiydi çünkü bil bakalım...
You can figure out what she asked for,'cause guess what time it is.
Ne istediğini bulabilirsin çünkü bil bakalım şimdi ne zamanı?
All right, everyone, tuck into those baby backs, folks,'cause guess what?
Pekâlâ millet, dolurun şu bebeklerii
'Cause guess what they're doing in China right now?
Çünkü şu an da Çin'de ne yapıyorlar biliyor musunuz?
Cause guess what, they've got the biggest home of any of us.
Çünkü tahmin edebileceğiniz gibi, hepimizinkinden büyük bir evleri var.
Oh, really? 'Cause guess what? No, we're not.
- Çok beklersin, bakmam.
'Cause guess what?
Bil bakalım ne oldu?
'Cause guess what, dude?
Bana bak oğlum!
'Cause guess what? The back of your neck does look weird.
Ensen gerçekten de tuhaf görünüyor.
'Cause guess what.
Çünkü niye biliyor musun?
Act real, Alice,'cause guess what.
Gerçekçi davran, Alice, neden biliyor musun.
But it is,'cause guess what six of these buildings have in common.
Ama öyle çünkü bunların altısının ortak bir noktası var. Hepsine National'mı destek veriyor?
I'm not gonna fall for that smooth, calm, namaste B.S. That everyone else seems to fall for,'cause guess what...
O hoş, sakin, saygılı B.S.'e kanmayacağım. Herkes kanmış görünüyor. Çünkü bil bakalım.
And I'm coaching, so, uh, guess what? You don't have to worry about the refreshments,'cause I got it covered.
Bu arada yiyecek içeceği merak etmeyin, çünkü ben halledeceğim.
Guess at the end, I was just straightening up a bit...'cause I remember wondering... what the hell I was doing.
Sanırım sonunda ayılıyordum... çünkü'ben ne halt ediyorum,'diye... düşündüğümü hatırlıyorum.
I guess that would count,'cause we never discussed what gender- -
Bu da sayılır, sanırım, çünkü hangi cinsiyet olacağını -
I guess'cause all I could think was... what if it were me?
Sanırım düşündüm ki... eğer bana olsaydı olanlar?
Yeah,'cause when this blows up, guess what.
Evet, çünkü bu iş açığa çıktığında tahmin et ne?
I'm sorry, that's messed up, but if you're looking for some kind of magic potion for your problems, just'cause you had a rough ride, well guess what?
Üzgünüm bu iğrenç bişey Neden zor bir hayat geçirdiğini anlamak için bir sihir arıyorsan..
'Cause I guess what I'm getting at is...
Çünkü sanırım ben bir noktaya...
You know, at the police academy they'll only give me corn flakes,'cause they say the sugar gets me too hopped upto carry a weapon. I guess what they weren't counting on was me taking my weapon home for the weekend.
biliyor musun, Polis akademisinde bize sadece mısır gevreği veriyorlar, şeker'silah taşırken fazla hoplamamıza neden olur diye silahı haftasonu eve götürmemi saymıyorlar herhalde
I only invited you over here'cause I felt bad for you, but I don't like you. And guess what. Neither does anyone else.
seni buraya davet ettim'senin için kötü hissettim, ama senden hoşlanmıyorum, ve bil bakalım hiçbirimiz hoşlanmıyoruz.
You try to arrest people without cause, you back them into a corner, guess what?
İnsanları geçerli sebep olmaksızın tutuklamaya çalışırsan ve köşeye sıkıştırırsan, ne olur sence?
'CAUSE IT'S DIRTY DANCIN'TIME AND GUESS WHAT?
Çünkü kirli dans vakti geldi!
Ahead one hour, but I guess you forgot Your partner showed up to break some bread What he found was an empty table instead You didn't order room service Cause you thought the homey Waddy was dead
Bir saat ileri alırız, ama sen bunu unuttun Ortağın biraz yemlenmek için ortaya çıktı Ama bulduğu boş bir tabaktı
Cause otherwise, guess what?
Çünkü diğer türlü, tahmin et ne olur?
Well, this must be our lucky day,'cause this meeting, or this job interview- - which is I guess what it is- - shouldn't take me more than a couple of hours.
Bugün şanslı günümüz olmalı. Bu buluşma veya bence iş görüşmesi, beni birkaç saatten fazla tutmaz.
I don't know what a gram is, but I guess that's a lot'cause you're hurt.
Gram ne bilmem ben ama sanırım acıttığına göre çok demek.
But guess what. I just landed the whale,'cause me and my man Chuck, we're gonna be roommates.
Ama şuna bak, paçayı kurtardım çünkü adamım Chuck'la oda arkadaşı oluyoruz.
Well guess what? That's'cause we're not going to school.
- Okula gitmiyoruz ki.
I'm gonna move my car,'cause I have the access... I guess... ⠙ ª I-I-I ⠙ ª ⠙ ª I will remember you ⠙ ª ⠙ ª not the way you left, but how you lived and what you knew ⠙ ª ⠙ ª I-I-I ⠙ ª
Ben arabamı çekecektim, çünkü girişim var... sanırım... çeviri CARPE V
But I guess you couldn't help it,'cause that's what you channings do, you steal things.
Ama sanırım yardımcı olamadın,... çünkü senin channing'lerin böyle yaptı, bütün olayı çaldın.
I guess the thing is, no matter what age we are, we can all use some social skills,'cause like it or not, we're all tied together in this world.
Sanırım yaşımız kaç olursa olsun, hepimiz bazı sosyal beceriler kullanmalıyız, çünkü istesek de istemesek de bu dünyada hepimiz birbirimize bağlıyız.
Well I don't think so, cause I begged him to take it away, and guess what?
Hiç sanmıyorum. İyileştirmesi için yalvardım ama bil bakalım ne oldu?
I'm glad to hear you say that'cause, you know, I guess what I'm trying to say is,
Böyle söylemene sevindim çünkü... Sanırım demek istediğim...
Well, guess what, pal, you can't quit'cause you're fired, Vic!
- Aynen. Dostum, sen bırakamazsın işi çünkü kovuldun, Vic!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]