Come together translate Turkish
2,657 parallel translation
Let's come together tomorrow at school.
Ertesi gün okula gitmiyoruz.
We must, once again, come together to save Italy. The King of Spain will join us.
Kutsal Mızrak sahibine galibiyet getirecek.
We have come together, my brothers, only to part.
Kardeşlerim, ayrılmak için toplandık.
You will convince the dukes and doges, the merchants and the clergy in each city, that we must, once again, come together to save Italy.
Şehirlerdeki dükleri, başkanları, tüccarları, rahipleri İtalya'yı kurtarmak için bir kez daha birlik olmamız gerektiğine ikna edeceksiniz.
When these two come together the truth emerges.
birleşince 1 ortaya çıkar.1
" When two shadows come together,
" iki gölge bir araya geldiğinde,
When two shadows come together,
iki gölge bir araya geldiğinde,
When two shadows come together, life will unfurl and death will be done.
iki gölge bir araya geldiğinde, zaman duracak ve ölüm gelecek.
You guys have gotta find a way to come together or we're going to get our asses kicked from here until Tuesday finds a saddlebag full of buckwheat.
Ya birlik olmanın bir yolunu bulacaksınız ya da öyle bir canımıza okuyacaklar ki gırtlağımıza kadar boka batacağız.
I want to tell you a story... about a man who had a dream that ordinary fellas would come together once a week and worship.
Size, haftada bir kez bir araya gelip... tapınan sıradan insanlarla ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum.
Today, it's all come together.
Bugün, her şey bir araya geliyor.
Now it's beginning to come together.
Hatta olaylar şimdi bağlanmaya başladı.
And all the ingredients come together to do what nature intended flour and butter and baking soda to do.
Ve sonra tüm malzemeler koyulacak... yağ kabartma tozu.
Everyone, come together
Hepiniz buraya gelin.
it does not matter that you must come together smoothly eh?
Endişelenme, size bir şey olmaz.
you think, ah you have not been to the snow murderer, and Mr. glaciers come together here from the mountain and then killed here masquerading as glaciers and myocardial infarction, Mr.
Biz yoldayken kar yağmıştı hatırlarsan. Katil, Hikawa-san ile birlikte dereden bu yana birlikte geldi. Ardından kalp krizi gibi gösterip onu öldürdü.
We can't let them come together.
Bir araya gelmelerine izin veremeyiz.
It's impossible to know how or when, but somehow these chemicals come together to create life.
Ne zaman veya nasıl oluştuğunu bilmek imkansız ancak bir şekilde bu kimyasallar bir araya gelip yaşamı oluşturdu.
And watch your babies who have come together from 50 schools of Mumbai to take you on an enriching journey fasten your seatbelts...
Mumbai'den 50 okul sizi harika bir yolculuğa çıkaracak. Kemerlerinizi bağlayın.
Everybody was in disbelief because it all had come together after so many years of hard work, so many years of searches through many accelerators, we finally had it here, and we were convinced beyond any doubt that this was going to become part of reality.
Herkes bu konuda bir inançsızlık içerisindeydi çünkü yıllar yılı süren sıkı çalışmanın, bir sürü hızlandırıcı ile yapılan aramaların ardından, sonunda bulmuştuk ve bunun gerçeğin bir parçası olacağından şüphesiz emindik.
And all of us are different in some sort of way. And we all just come together as one.
Ve bizde birbirimizden farklıyız küçük yönlerle de olsa, ve biz de tek vücut olabiliyoruz.
We come across half an hour together, it's important.
Yarım saat içinde buluşuyoruz, önemli.
Come, Eminence, let's walk together and devise a stratagem.
Gelin Kardinal, birlikte yürürken bir taktik geliştirelim.
- Ladies'night. Come on. Let's all hang out together.
Hadi, hep birlikte takılalım.
Uh-huh. I thought he'd see how hard the world is, get his life together and come back to me.
Hayatın ne kadar zor olduğunu görüp, kendini toparlayıp döner sandım.
Come on. We suffer together.
Yapma şimdi, ikimiz de katlanacağız bunlara.
Maybe we're not ready to move in together, but I want you to feel like you can come and go without checking in with me.
Belki birlikte yaşamak için hazır değiliz ama beni aramadan gelip gidebilmeni istedim.
Eric, come, we belong together.
Eric, buraya gel!
I want you to get your head together, and then come back in. I want you to close.
Kendini toparlayıp odaya dönmeni ve satışı yapmanı istiyorum.
Come on, pull it together, Rosie.
Haydi, topla kendini Rosie.
Couple of days, I'll get my head together, come up with a plan, and I'll be out of here.
Birkac gun, kafami toplar birseyler dusunurum, ve burdan giderim.
Come on, we should go to the police together right now.
Haydi, hemen birlikte polise gidelim.
And then hopefully the powers that be will have the wisdom to let us all come back and play together for many years to come.
Umarım kanal yöneticileri bizi yayına alıp senelerce oynatmaya izin verecek erdeme sahip olurlar.
Come on, us Bannister men got to stick together.
Haydi, biz Bannister erkekleri birbirimizin sırtını kollamalıyız.
You know, my girlfriends and I often joke about living together and having our husbands come visit.
Biliyormusunuz, kız ardaşlarımla hep birlikte yaşayıp kocalarımızın ziyarete gelmesi hakkında şaka yaparız.
come here. I got a lot of numbers here to put together.
İlgilenmem gereken bir sürü rakam var.
So why don't you get your shit together, and come to work.
O yüzden aklini basina topla ve isine gel.
That's when Mars and the Earth come the closest together.
Bu tutulma sırasında Mars ve Dünya birbirine en yakın hale geliyorlar.
- When we're done here bang some heads together and let's come up with some new talking points.
- Gidip biraz kafaları dağıttıktan sonra buluşup yeni noktaları tartışırız.
to come up with the courage to friends ah go together great
- Cesaretini topla! - Tamam, gidelim. - Yaşasın!
after that four of them together seem gone you come back
Dördü birlikte bir yerlere gitmişler sanırım. - Hemen buraya gelmeye çalış!
And I'm feeling so much better that I've decided it's time for me to come home. It's time for us to be together again.
Eve gelmeyi. kararlaştırdığım an ve yeniden birlikte olduğumuz an daha da iyi olacağım.
They'd separate to go to school. They'd come out of school. They'd play ball in the streets together.
Farklı okullara giderler ama okuldan çıkınca sokakta hep birlikte top oynarlardı.
The only thing I want is for us to be together for a long time to come.
Bizim için istediğim tek şey uzun zaman sonra tekrar birlikte olmamız.
Come together.
Hadi!
Oh come on. Let's just play together.
Hadi ama.Sadece beraber çalalım.
Come and lets happy together tonight.
Hadi bu akşam hep birlikte mutlu olalım.
Come on, we've been working together for months now- -
Hadi ama, seninle aylardır çalışıyoruz.
Why don't yous get together and come up and scream in me fecking ear!
Gelin de kulağımın dibinde bağırın bari!
And even though Jules would die if we ever got together, I feel like if I told you it was possible, you would come home and go back to college.
Ve her ne kadar, bir araya gelirsek, Jules bizi kıtır kıtır kesecek olsa da sana mümkün olduğunu söylersem eve dönüp, okuluna devam edeceksin gibi hissediyorum.
Come on! Put them together.
Onları bir araya toplayın.
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
come on 167938
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
together forever 35
together again 49
togethers 19
come on 167938
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
come on let's go 25
come back 2373
come with me 3958
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come to me 469
come on let's go 25
come back 2373
come with me 3958
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come back soon 95
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come to my room 21
come on home 31
come on down 295
come inside 424
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come to my room 21
come on home 31
come on down 295
come inside 424