English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You like baseball

You like baseball translate Turkish

166 parallel translation
- Do you like baseball?
- Beyzbol sever misin?
If you like baseball we've got a local team.
Beyzbolden hoşlanırsanız yerel bir takımımız var.
You like baseball, you take up golf.
Baseball seviyorsan golf oynayacaksın.
You like baseball, Anderson? Yeah, I do.
Beysbol sever misin Anderson?
You like baseball?
Beysbol sever misin?
Don't you like baseball?
Beysbol'u sevmiyor musun?
Do you like baseball? Yes.
Beyzbolu sever misin?
You like baseball here?
Burda bezbolu seviyor musnuz?
You like baseball?
Beyzbolu sever misin?
- Max, do you like baseball?
- Max, beysbol sever misin?
You like baseball? What?
- Beyzbolu sever misin?
You like baseball?
- Beyzbolu seviyor musun?
- You like baseball, huh?
- Demek beysbolu seviyorsun?
Do you like baseball?
Beyzbolu sever misin?
- No, I don't know. - Do you like baseball?
- Beysbol sever misin?
- What? - Do you like baseball?
- Beysbol sever misin?
You like baseball?
- Beyzbol sever misin?
Do you like baseball?
Beysbol sever misin?
TELL ME, DO YOU LIKE BASEBALL, MR. TELSON? MR. TELSON : I'M PRETTY TIRED AFTER THE FLIGHT THIS MORNING AND...
Bizi bütün ajanslara karşı oynuyor, ve en iyi fikirlerimizi kapmaya çalışıyor.
You like baseball?
Bezbol topu gibisin?
You like baseball?
Beyzboldan hoşlanırmısın?
Agent Lim, do you like baseball?
Ajan Lim, beyzbol sever misiniz?
- You like baseball?
- Beysbol sever misin?
I'd like to take you to a baseball game.
Seni bir beysbol maçına götürmeyi.
Say, I understand that you fellows like baseball pretty well.
Beyzbolu çok sevdiğinizi görüyorum.
You like baseball?
Beyzbol sever misiniz?
They throw you back here like a baseball.
Seni beysbol topu gibi geri göndermişler.
That nine year old kid, Judy Miller... they're gonna let her play baseball with the boys. How'd you like that.
Buna ne diyorsun?
How you guys like baseball?
Beysbol sever mısınız?
You'll like baseball.
Beyzbolu seveceksin.
- Come here. - Would you like to play some baseball? - Yeah.
- Beyzbol oynamak ister misin?
You're gonna remember that time I bought you the baseball glove when you thought we were too broke, or when I read you those stories, or when I let you goof off instead of mowing the lawn, lots of things like that.
Paramız yokken sana beyzbol eldiveni alışımı veya öykü okumamı çimleri biçtirmek yerine, aylaklığına izin verişimi hatırlayacaksın.
I don't know, Mr. Brewster. But that baseball game you're planning sounds like a step in the right direction.
Bilmiyorum ama planladığın beyzbol oyunu iyi bir adım gibi görünüyor.
Just do it just like I showed you, just like on the baseball cards, you know.
Sadece sana gösterdiğim gibi yap, bilirsin, tıpkı beyzbol kartlarının üzerindeki gibi.
If you like, no more baseball.
İstersen beyzbol da yok.
You know who used to have a baseball bat like that?
Kimin öyle bir sopası olduğunu biliyor musun?
You see, there's no guilt in baseball... and it's never boring... which makes it like sex.
Görüyorsunuz ya, beyzbolda hiç günah yok. Ve asla sıkıcı değildir. Seks yapmak gibidir.
Making love is like hitting a baseball... you just gotta relax and concentrate.
Sevişmek beyzbolda topa vurmak gibidir. Rahatlamalı ve konsantre olmalısın.
Mr. Clark, a baseball bat? If they'd got me those emergency doors that sound an alarm when you open them up like the ones white schools have, i wouldn't have to chain them.
Bana, beyazların okullarındaki gibi, açıldığında alarm çalan kapılar verselerdi kapılara zincir vurmazdım.
You know, like the general manager of a baseball team.
Bilirsin işte bir beyzbol takımı başkanı ya da onun gibi birşey.
This is like baseball to you.
Bu senin için beyzbol gibi.
Well, you know, fellas, I look at the admissions board a lot like a baseball team.
Ben bunu bir beyzbol takımı olarak görüyorum.
You all like baseball, don't you?
Hepiniz beyzbolu seversiniz değil mi?
Would you like to go to a baseball game?
Beysbol maçına gitmeye ne dersin?
- And once I've done all that... - Uh-huh. ... I want to play baseball, just like you, Dad.
Bütün bunlardan sonra da... senin gibi beysbol oynamak istiyorum.
You know, like the general manager of a baseball team.
Beyzbol takımının başkanı olmak gibi.
Would you like to go to a baseball game with me?
Benimle birlikte bir beyzbol maçına gitmek ister misin?
So you guys just traded me off like some sort of baseball card?
Yani beysbol kartı gibi beni elden ele değiştirdiniz öyle mi?
No. I just- - like if we're going out for burgers, you know, and I throw on a pair of sweatpants and a baseball hat, you look like you're going to the opera...
Hayır, mesela hamburger yemeye çıkıyorsak ben eşofman ve beyzbol şapkasıyla çıkıyorum.
You don't just trade these people like they're baseball cards.
İnsanları sanki beyzbol kartıymış gibi böyle takas edemezsin.
Put you in a room with some other married motherfucker and go, "He likes baseball just like you."
Ve beyler, bir kere evlendinizmi, eşinizin evcil hayvanı haline gelirsiniz. Onun evcil hayvanı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]