English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You like him

You like him translate Turkish

11,429 parallel translation
Because, like I said, you need to tell him.
Çünkü dediğim gibi, ona söylemen gerek.
I just can't believe you like hanging out with him.
Onunla takılmaktan hoşlanmanı anlayamıyorum.
So if you like Ross as much as you say you do, then I will learn to like him too.
Ross'dan söylediğin kadar hoşlanıyorsan ben de onu sevmeye çalışırım.
Or at least pretend to like him so well you can't tell.
Veya seni inandıracak kadar onu seviyor rolü yaparım.
Zoom's not gonna like that you ditched him, right?
Zoom onu atlatmandan hoşlanmayacaktır.
You look just like him.
Tıpkı ona benziyorsun.
Zoom would have killed me just like he will kill Barry if you lead him down this path!
Zoom beni öldürebilirdi, tıpkı, bu yola sokarsan Barry'i öldüreceği gibi.
You sound just like him.
Onun gibi konuşuyorsun.
You and your family, you're never ill, and if you are wounded... You heal like Lucien after Niklaus fed him blood.
Sen ve ailen, hiçbir zaman hasta değilsiniz ve eğer yaralanırsanız Niklaus'un Lucien'a kanıyla yaptığı gibi yapar iyileşirsiniz.
While you were gone, I found a new wormhole with millions of beings just like him on the other side, and they're all coming to visit.
Sen yokken, yeni bir solucan deliği buldum. Öbür tarafında onun gibi milyonlarcası var ve hepsi ziyarete geliyor.
We'll carry on looking after him, if you like.
- İstersen göz kulak olmaya devam edeceğiz.
Now you know all about monocane, how deadly it is to ordinary people like him.
Monocane hakkındaki her şeyi biliyorsun, sıradan insana ne kadar ölümcül olduğunu.
Enough! I told you to treat him like the king!
Ona kral gibi davranmanızı söyledim!
Eh, once the vervain's out your system, I'll compel you to forget, as well, but like him, I will leave you with one lesson.
Mine çiçeğinin etkisi geçtiğinde, seni de unutman için etkileyeceğim ama onun gibi sana da bir ders vereceğim.
"or was he such a lousy lay that you left him" "for the guy down the road just like Harvey's mom"
"Yoksa o kadar berbat biriydi ki onu yolun aşağısındaki Harvey'in annesine benzeyen kişi için terk ettin?"
And you said when we started this, It would be just like old times, but right now, You're acting like the bad guy, not him.
Ve bu işe başladığımızda tıpkı eski zamanlardaki gibi olacak demiştin şimdiyse kötü adam gibi davranıyorsun, onun gibi değil.
I have a friend, Quinn, who... you haven't met, and... I did not take care of him, not like I should have,
Quinn adında bir arkadaşım var onunla tanışmadın ve ilgilenmem gerektiği gibi onunla ilgilenmedim.
He wants more apes like him. What are you saying?
- Kendisi gibi olan maymunlar istiyor.
You know, you're really starting to sound a lot like him.
Onun gibi konuşmaya başladın artık.
I'm going to Dicky's, I don't like to leave you with him.
Dicky'nin evine gidiyorum ama seni onunla bırakmak hiç hoşuma gitmiyor.
Alice, it's not for him to like or dislike you.
Alice seni sevip sevmemesi önemli değil.
The only part I don't get is you don't even really seem to like him.
Kızın kanatları çıkar ve reenkarne olmuş ruh ikiziyle uçar gider. Anlamadığım kısım şu ki ondan hoşlanıyorsun gibi durmuyor hiç.
You're fattening him up like a Christmas goose.
Noel hindisi gibi besliyorsun onu.
You were so blinded by your love for him, it's like no one else exists.
Ona olan aşkın gözünü kör etti hiçbir şeyi görmüyorsun.
How could you treat him like that?
Ona nasıl böyle davranabilirsiniz?
You don't sound like him.
- Onun gibi konuşmuyorsun.
Of course you don't, because you want to protect him like you did when you lied to me about what he did to Esther.
Tabii ki sanmazsın, çünkü onu korumak istiyorsun aynı Esther'a ne yaptığı hakkında, bana yalan söylediğinde yaptığın gibi.
And I lied to you because I knew something like this would happen if you didn't hear it directly from him.
Ve sana yalan söyledim, çünkü bunu ondan duymasaydın böyle bir şeyin yaşanabileceğini biliyordum.
It's just that when I broke into your apartment and like, you told me that if you were me, you would just forget about him and move on, that I was like, too good for him anyway,
Evine girdiğimde benim yerimde olsan onu unutup yoluma devam etmemi zaten onun için çok iyi olduğumu söylemiştin.
You just like him'cause he looks like Blade.
- Adam, Blade'e benzediği için ondan hoşlandın!
You don't like him, do you?
Ondan hoşlanmıyorsun, değil mi?
Excuse me, ma'am, could you make sure to cut him off when he starts mumbling about how they don't make shows like Welcome Back Cotter anymore?
Afedersiniz bayan, artık Welcome Back Cotter gibi şov yapamadığını mırıldanmaya başladığı zaman onu kesebilir misiniz?
Do you, like, want to play him?
Onu oynamak ister misin?
You don't like him.
Ondan hoşlanmıyorsun.
You'll like him.
Hoşlanacağına eminim.
Seemed to me like you wanted to hurt him bad.
Ona çok pis zarar vermek istiyormussun gibi geldi bana.
Would you like me to reroute him?
Onu yeniden yönlendirmemi ister misiniz?
Because you are nothing like him.
- Çünkü sen onun gibi değilsin.
And you go home with guys like him?
Ve sen onun gibi adamlarla eve gittin?
We'd like to ask you a few questions regarding your relationship with him.
Onunla ilişkiniz hakkında bir kaç soru sormak istiyoruz.
I know you think he doesn't like you, But you've never really given him the chance to. What do you say?
Senden hoşlanmadığını düşündüğünü biliyorum ama ona cidden bir şans tanımalısın.
You can't just fly up to him like you usually do.
Her zamanki gibi onun yanına uçamazsın.
You look like him.
Ona benziyorsun.
I told him Martha was one of your recruits, and like all your recruits, it became quite an emotional tangle, and like all good tangles, eventually you got fed up and put it in a drawer somewhere.
Martha'nın senin muhbirlerinden biri olduğunu ve her muhbirin gibi duygusal bir düğüm hâline geldiğini ve her düğüm gibi sonunda sıkıldığını ve çekmecede bir yerlere kaldırdığını söyledim.
That's your new friend, and you're just gonna kick him to the curb? Just like that?
Adam senin yeni arkadaşın ve onu öylece postalayacak mısın yani?
Hey, that stuff you took, like, what... what are you keeping from him?
Aldigin seyler, ondan ne sakliyorsun?
Second, once you hold a press conference declaring him public enemy number one and that you, Floyd Baracus, Eliot Ness-like paragon of virtue will be the public servant who puts him in jail, you'll be...
İkincisi, onu birinci numaralı halk düşmanı ilan eden toplantı düzenlersen ve sen Floyd Baracus, tarihin en efendi adamı olarak onu hapse sokan devlet memuru olursan sen... ne deniyordu?
You should stay away from people like him.
Onun gibi insanlardan uzak durmalısın.
I sort of feel like I did this to him, you know?
Bunu ona ben yapmışım gibi hissediyorum.
Is there, like, a program that you can get him in?
Onun için bir program falan var mı?
So next time you feel like embarrassing him, try saying "thank you" instead.
Bir dahaki sefere onu utandıracak bir duruma düşürecek olursun falan,... adama bir "teşekkür ederim" de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]