English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Doesn't look good

Doesn't look good translate Turkish

1,118 parallel translation
Doesn't go, but it'll look good.
Getiremem ama güzel gözükürdü.
Doesn't she look good?
Güzel görünmüyor mu?
It doesn't look good.
İyi görünmüyor.
Well, I just saw the latest polling numbers, and it doesn't look good.
Son oylama sonuçlarını gördüm ve iyi görünmüyorlardı.
Doesn " t look so good for Mr. Lacey.
Bay Lacey için durum pek de iyi görünmüyor.
Do I look like someone who doesn't know how to have a good time?
İyi vakit geçirmeyi bilmeyen birine mi benziyorum?
Doesn't have to stuff a sock in his jock to look good.
Yani forma girmek için salonda, çorabını çekmiş çalışan dallamalardan olmasın.
It doesn't look good.
Durum pek iyi değil.
Doesn't look too good.
"Çok iyi görünmüyor"
It doesn't look good.
Pek iyi gözükmüyor.
Doesn't look good.
İyi görünmüyor.
It doesn't look good.
Güzel değil.
You know, this-this doesn't look good.
Doğru değil.
And with ten to go in the second, it doesn't look good for Eden Hall.
Bitime on saniye kala, Eden Hall için hiç iyi görünmüyor.
It doesn't look good.
- Bu hiç iyi görünmüyor.
- She doesn't look too good.
Pek iyi görünmüyor.
- It doesn't look good.
- İyi görünmüyor.
I'm doing my best, but this doesn't look good.
Elimden geleni yapıyorum ama durumu hiç iyi görünmüyor.
She doesn't look good.
İyi görünmüyor.
- Doesn't look good.
- İyi değil.
Hey, Dad. Doesn't he look good? I think he looks good.
Bence çok iyi görünüyorsun.
They're calling in every favor thy can, trying to get support from the military... under the constitution. But it doesn't look good.
Yardım istiyorlar, anayasaya dayanarak ordudan yardım istiyorlar ama durum iyi değil.
Doesn't look good.
Durumu iyi gözükmüyor.
It just doesn't look good.
Pek iyi görünmez yani.
He doesn't look too good.
Pek iyi gözükmüyor da.
It doesn't look good, Doctor.
İyi görünmüyor, Doktor.
It doesn't look good.
İyi gözükmüyor.
The weather doesn't look good.
- Hava iyi gözükmüyor.
- This doesn't look good.
- Bu hiç iyi görünmüyor.
It doesn't look good.
Bana iyi görünmüyor.
- This doesn't look good.
- Bu iyi görünmüyor.
It doesn't have to look good.
Bu tür filmler yüksek kalitede olmak zorunda değil.
- THIS IS ROY. DOESN'T HE LOOK GOOD?
- İki adam demiştin.
It doesn't look good.
Durum iyi değil.
Doesn't look good.
Durumun pek iyi görünmüyor.
It doesn't look like a good place to light a match.
Kibrit çakmak için iyi bir yere benzemiyor.
My eel doesn't look so good.
Yılan balığım iyi görünmüyor.
It doesn ´ t look good.
İyi görünmüyor.
Dad doesn't look good.
Babam iyi görünmüyor.
It doesn't look good.
Ama iyi görünmüyor.
No, it doesn't look good.
Hayır, iyi durmuyor.
Dad, Mom doesn't look so good.
Annem iyi gözükmüyor.
- It doesn't look too good, does it?
Hiç iyi görünmüyor değil mi?
- Well, it doesn't look good.
- İyi görünmüyor.
- lt doesn't look good.
- Pek iyi gözükmüyor.
She's in the hospital, and it doesn't look good.
Hastanede ve durumu iyi değil.
- Yes. - And it doesn't look good.
Pek parlak gözükmüyor.
What's left over doesn't look so good anymore.
Bilmiyorum. Geriye kalan artık gözüme o kadar da iyi görünmüyor.
I think to myself, hey, this doesn't look so good.
Kendi kendime düşündüm, "bu hiç iyiye işaret değil."
This doesn't look good.
Bu hiç iyi görünmüyor.
Hmm, doesn't look good.
Pek iyi görünmüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]