English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't know why

Don't know why translate Turkish

15,907 parallel translation
You know, this is why I don't mind the hours.
- Mesaiyi sorun etmememin nedeni budur.
I don't know why it's so important to you.
- Bu neden bu kadar önemli anlamıyorum.
But I don't know why.
Ama nedenini bilmiyorum.
Which is why we turn our head for years pretending like, you know, we don't know what you're doing in the bathroom.
Bu yüzden yıllar boyu başımızı öte yana çevirip tuvalette ne yaptığını bilmiyormuş gibi yaptık.
Don't know why, like, I'm, like trying to impress you all the time.
Neden bilmiyorum, ben, sürekli seni etkilemeye çalışıyorum.
I don't know why I do it.
Neden yaptığımı bilmiyorum.
Don't know why I didn't think of that.
Bu benim nasıl aklıma gelmedi acaba.
I don't know why either, frankly.
Açıkcasi ben de bilmiyorum.
I don't know why I'm on the outside, but it's not cool because when you screw up, it's gonna blow back on me.
Neden dışarıda tutuluyorum bilmiyorum ama bu hiç hoş değil. Çünkü işleri batırdığınızda dönüp dolaşıp yine bana patlayacak.
I don't know why you brought a swimsuit.
Neden mayo getirdin ki?
Anyway, I don't even know why you'd want to stay married.
Herneyse, neden boşanmak istemiyorsun anlamıyorum.
You know, why don't we, uh, why don't we let petty larceny slide, too?
Şuna ne dersin? Küçük hırsızlıkları da boş verelim mi?
I still don't know why I had to take a punch.
Neden yumruk yemek zorunda kaldığımı hâlâ anlamıyorum gerçi.
I don't know why.
Sebebini bilmiyorum.
I don't know why I came.
Neden geldim, bilmiyorum.
I don't know why I bother.
Neden dert ettiğimi bilmiyorum.
I don't know why I fucking bother!
Sikeyim neden dert ettiğimi bilmiyorum!
You know that girl who's, like, been, uh, talking to me and I don't understand why?
Şu görüştüğüm ve neden benimle görüştüğünü anlayamadığım kız var ya?
I mean, I don't know why I make such a big deal out of it.
Neden bunu bu kadar mesele haline getirdiğimi de bilmiyorum.
I don't even know why he likes it.
Neden sevdiğini bile anlamış değilim.
Fran, I don't know why you can't just give this up.
Fran, niye bitiremiyorsun anlamıyorum.
Like, I don't even know why...
Sanki sebebini bilemediğim...
It's like I feel like I lost her somehow, and I don't know why.
Onu kaybetmişim gibi hissediyorum, sebebini bilmiyorum.
- You know what? Why don't you buckle up there, Mrs. Fishman?
- Kemerinizi bağlayın Bayan Fishman.
I've changed my height, I've changed my eyes, my relationship status- - I-I don't know why I put "unavailable" there.
Boyumu değiştirdim, gözlerimi değiştirdim ilişki durumumum ise niye "müsait değil" yazdım, bilmiyorum.
I don't know why...
Endişeleniyorum işte.
And why do they need ammonium nitrate? I don't know. Me and Hernandez are heading over to meet the surveillance team at Gerry's now.
Ben ve Hernandez şimdi Gerry'lerdeki gözetleme ekibiyle buluşmaya gidiyoruz.
You know, why don't you go run by yourself?
- Sen neden kendin hazırlanmıyorsun?
Dude, I don't even know why you bother.
Dostum, neden rahatsız oluyorsun onu bile bilmiyorum.
I don't even know why you're here.
Neden buraya geldiğini bile bilmiyorum.
That just- - I don't know why I did that.
Sadece... bunu neden yaptım bilmiyorum.
I don't know why they put him up here for a whole fucking month.
Lanet olası bir aydır niçin onları buraya kaldırdığımı bilmiyorum.
People like sven think they have the right to use and abuse and manipulate even if they don't know how or why they have that right.
Sven gibi insanlar, Sanırım onlar küfür ve manipülasyonu kullanmaya yetkili insanlar. Niçin veya nasıl haklı olduklarını bimeseler bile..
Look, frankly, I don't know why Mr. Caputo didn't leave me in my assigned bunk.
Bak, dürüst olmak gerekirse Bay Caputo neden beni atandığım ranzada bırakmadı bilmiyorum.
I don't know why she has to be so selfish.
Niye bu kadar bencil anlamıyorum.
You know, why don't you give me your number?
Biliyorsun, neden numaranı bana vermiyorsun?
I don't know why it's not responding.
Onun yanıt vermiyor, neden ı bilmiyorum.
- I don't know why I asked.
- Neden sorduğumu bilmiyorum.
But don't know why.
Ama nedenini bilmiyoruz.
The others are anxious to know why they're here, and I don't know if I can keep the secret much longer.
Diğerleri neden burada oldukları konusunda endişeliler. Ve sırrı ne kadar saklayabileceğimi bilmiyorum.
I don't know why the hell she got in with me, trying to talk me down.
Ne diye geldiğini bilmiyorum. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
I don't know why it makes... - Okay. - any significance to...
- Neden bu kadar önemli olduğunu bilmiyorum.
I don't know why Harry never mentioned it to me before.
Harry'nin neden bana bundan daha önce bahsetmediğini bilmiyorum.
- Maybe, but I don't know why.
- Belki ama neden olduğunu bilmiyorum.
Don't know why!
Neden olduğunu bilmiyorum!
I don't know why you bother calling a family meeting if you make all the decisions anyway.
Tüm kararları sen verirken ne diye aile toplantısı yapıyoruz anlamıyorum.
If you know so much, why don't you tell everyone?
Madem bu kadarını biliyorsun, niye herkese söylemiyorsun?
Well, with Crane out of pocket and Abbie still missing, Joe and I are kind of holding down the fort, so why don't you tell us what you know, and we'll look into it.
Şey, Crane olmadığı ve Abbie de hala kayıp oluğu için, sadece ben ve Joe varız o halde neden bize bildiklerini ve neyin içinde olduğumuzu anlatmıyorsun?
I don't know why I care so to part with it, but I do.
Ayrılmamıza bu kadar önem vermemem lazım, ama yine de.
I don't know why I'm telling you all this.
Bunları sana neden anlattığımı bilmiyorum.
Why don't you tell me how I know that?
Neden bana bunu nasıl bildiğimi söylemiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]