Even as a kid translate Turkish
105 parallel translation
Even as a kid. You can imagine now!
Sizin eve geldiğinde neler hissettiğimi bilemezsin.
Even as a kid, I'd expect people to play the games I liked.
Çocukken bile, herkesin sevdiğim oyunu oynamasını isterdim.
- Even as a kid?
- Çocukken bile mi?
- Even as a kid.
- Çocukken bile.
Even as a kid, I went for the wrong women.
Ben çocukken bile yanlış kızların peşinde koşardım.
Even as a kid I hated my lies.
Çocukken bile yalanlarımdan nefret ederdim.
- Even as a kid you used to do it.
- Çocukken bile yapardın.
I like that, even as a kid you understood me, you always understood me.
çocukken bile anladın beni. Her zaman beni anladın.
- Not even as a kid?
- Çocukken de mi olmadı?
You know as well as I do Richie was always into bad things, even as a kid.
Sen de benim kadar biliyorsun Richie hep kötü işler yapardı, çocukken bile.
Not even as a kid?
Çocukken de mi yoktu?
No, I didn't, even as a kid.
Hayır inanmadım, çocukluğumdan beri.
Had a set of balls on her even as a kid.
O zamanlar bile hiçbir lafın altında kalmazdı.
Smallville, nothing against you, but even as a kid I never liked babysitting.
Smallville, seninle ilgisi yok, çocukken bile bebek bakıcılığını sevmezdim.
Even as a kid I always wanted to go, you know.
Çocukken bile gitmek isterdim. Vay.
Not even as a kid?
Çocukken bile suç işlemedin mi?
I liked to fight even as a kid.
Çocukken bile kavga etmeyi severdim.
You know, even as a kid, all my dolls just... splat!
Çocukken bile bütün oyuncaklarımı düşürürdüm.
Even as a kid, you do what you gotta do to survive,
Çocukken bile, hayatta kalabilmek için yapman gerekeni yapardın,
I've always had it, even as a kid.
Hayatım boyunca böyleydim. Çocukken dahi.
Even as a kid.
Çocukken de öyleydi.
Even as a kid, Noah seemed to know all the right people.
Küçükken bile, Noah tanınması gereken herkesi tanırdı.
Not even as a kid.
Çocukken bile.
She was fearless, even as a kid.
Bir çocuk gibi korkusuzdu.
But even as a kid, I felt oppressed by it.
Çocuk olmama rağmen bu beni çok bunaltırdı.
Seriously, I'm not big on surprises. Even as a kid,
Cidden, sürprizlerle aram pek iyi değildir.
He was like that even as a kid.
Çocukken bile böyleydi.
Not even as a kid?
Çocukken de mi sevmezdin?
Even as a kid.
Maalesef olmuyor.
- I've never liked any kid before, even as a kid.
Daha önce hiç böyle br çocukla tanışmamıştım. Çocukken bile.
As a kid, even the games you made up were cruel.
Çocukken, oynadığın oyunlar bile zalimceydi.
As a kid, I never even saw a cowboy, much less the wide open spaces except when I could scrounge up a quarter for a picture show.
Çocukken bırak açık araziyi, bir tane bile kovboy görmedim. İki kuruş para aşırıp sinemaya gittiğim zamanları saymazsak tabii.
Even as a little kid, I wanted more.
Küçük bir çocukken bile, hep daha fazlasını istedim.
They would've perceived any encroachment on their territory as an enemy, Even a little kid like that.
Ufak bir çocuk bile olsa, kendi hükümranlık bölgelerinde ileri gidenlere tahammülleri yoktu.
Even as a kid, I didn't know how.
Seninle nasıl konuşacağımı hiç bilemedim. Küçükken bile.
Even as a little kid... I was always one to examine things closely.
Küçüklüğümden beri, herşeyi dikkatlice incelemeyi severim.
As a kid, I never even saw a cowboy, mucb less tbe wide open spaces.
Çocukken ne bir kovboy gördüm, ne de uçsuz bucaksız bir arazi.
Even though I see death all the time now, I still react the same way as when I was a kid.
Her zaman ölüme şahit olmama rağmen, çocukken olduğu gibi tepki veriyorum.
He probably even got off torturing little animals as a kid.
Büyük olasılıkla, çocukken hayvanlara eziyetten zevk alıyordu.
It's not the same as when I was a kid or even when the people who are young adults today were kids.
Ben çocuk iken böyle değildi hatta bugün genç yetişkin olanların çocuk olduklarındaki gibi de değil.
And I remember thinking, even as a little kid, like...
Küçük bir çocuk olmama rağmen şöyle düşündüm :
You know, as a little kid... I always dreamt about standing on the sidelines of history, protecting others... maybe even the president himself.
Biliyor musunuz, küçük bir çocukken tarihte hep kenarlarda durup başkalarını korumayı hayal ettim.
Even ads push sex appeal as the most important quality a kid needs to develop.
Reklamlar bile seksepali, bir çocuğun geliştirmesi gereken en önemli niteliğiymiş gibi baskı yapıyorlar.
As a kid, he even saluted policemen on the street
Sokakta polisle selamlaştı.
Not even as a kid? Nope.
Çocukken bile mi?
I never even had a pimple as a kid.
Çocukken tek bir sivilcem bile yoktu.
My father, my mother... even with myself as a kid, I guess I'm enjoying it before I die.
Babamla, annemle, hatta kendi çocukluğumla bile. Sanırım ölmeden önce tadını çıkarıyorum.
As rough as I had it as a kid, even I got excited when Christmas came around.
Çocukken heyacanlandığım kadar şimdi bile Noel'de heyecanlanıyorum.
You hardly ever even see this kid, and his name comes back to you clear as a bell.
Bu çocuğu pek gördüğün yok ama ismini hemen hatırlıyorsun.
Especially a strong kid like Yobi, it must be even twice as hard.
Özellikle de Yobi gibi güçlü bir çocuk, sizin için iki kat daha zor olmalı.
I always wondered if there was someone or something up there, even as a little kid.
Yukarıda biri ya da birşeyler var mı diye hep merak etmişimdir Ufak bir çocuk olsa bile.
even as we speak 28
even as a boy 16
as a kid 86
a kidnapping 18
a kid 116
even better 478
even if you don't 27
even if it hurts 20
even more 72
even though 141
even as a boy 16
as a kid 86
a kidnapping 18
a kid 116
even better 478
even if you don't 27
even if it hurts 20
even more 72
even though 141
even if 79
even so 574
even if it is 23
even if i wanted to 108
even me 139
even today 54
even for me 84
even in death 43
even if i did 84
even if you do 18
even so 574
even if it is 23
even if i wanted to 108
even me 139
even today 54
even for me 84
even in death 43
even if i did 84
even if you do 18