English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Even if i knew

Even if i knew translate Turkish

287 parallel translation
Even if I knew it'd end like this.
Sonunun böyle biteceğini bilsem bile.
Even if I knew the course, you'd never get there.
Yolu bilsem bile, siz oraya asla gidemezsiniz.
Well, because I couldn't speak to a dead Roman even if I knew the bloody lingo, sir.
Bu lanet dili biliyor olsaydım bile Ölmüş Romalılarla konuşamam da ondan efendim.
Even if I knew, it is not for me to discuss such matters.
Bilsem bile böyle meseleler benim için konuşmaya uygun değil.
Even if I knew the ending, that still doesn't mean that I was the one who murdered the man.
Sonucu bilsem de, yine de bu, adamı öldüren kişinin ben olduğum anlamına gelmez.
Even if I knew, I wouldn't tell you!
Bilseydim bile, sana söylemezdim!
Even if I knew it. No way :
Bilsem de size söylemem.
Not for the life of my mother, even if I knew who she was.
Annemin canı için bile yapmazdım, onu tanımış olsaydım bile.
Even if I knew, which I don't...
Bilmiyorum ama bilsem bile...
And even if I knew, I certainly wouldn't tell you.
- Bilmiyorum. Ama bilseydim de kesinlikle sana söylemezdim.
Even if i knew, why would i tell you?
Bilseydim bile, neden size söyleyeyim ki?
Even if I knew this man that's no crime.
Bu kişiyi tanısam biIe bu bir suç değiI.
Even if I knew how the emitter works, I wouldn't tell you.
Yayıcının nasıl çalıştığını bilsem bile, sana söylemezdim.
Even if I knew, the answer would still be no.
Hayır. Yerini bilsem bile yanıt hayır olurdu.
Even if I knew my feelings, the last thing I'd do is trust them.
Ne hissediyorsun? Renee, duygularımın ne olduğunu bilseydim bile onlara güvenmek en son yapacağım şey olurdu.
Even if I knew who that was, I couldn't pull it off.
Tamam, onun kim olduğunu bilseydim de bunu başaramazdım.
But even if I had, Lottie would never have gone for a deal like that... in a thousand years, and I knew it.
isteseydim bile, bin yıl geçse de Lottie asla kabul etmezdi. Biliyorum.
Then I knew there must be something between us, even if it's only an ocean.
Sonra aramızda bir şeyin olması gerektiğini anladım, bir okyanus mesela.
She'd be furious if she knew I even dropped a hint.
Bir ipucu bile bıraktığımı bilseydi, çıldırırdı.
I knew if you ever got clear you'd be scared to even jaywalk.
Temize çıkarsan, caddede bile yürümekten korkacağını biliyordum.
I'd be even more delighted if I knew where we were.
Nerede olduğumuzu bilsek daha da memnun olurdum.
Even if I told you that she just stopped me from walking into a great big cobra and that she knew what she was doing?
Sana onun beni büyük kobraya doğru yürümemi engellediğini ve bunu yaparken ne yaptığını bildiğini söylesem bile mi?
I don't why I'm even calling you, except it seemed like it would help if you knew about it.
Seni niçin aradığımı bile bilmiyorum, sadece bilmen gerektiğini düşündüm.
And I knew, that even if he didn't say it, that it was true.
Bunları bana söylemeseydi bile doğruları anlardım.
And I knew, that even if he didn't say it, that it was true.
Bunu o zaman bilirdi. Başkaları bilemezdi. Belki de sen bilebileceğini düşündün.
I guess you wouldn't tell me even if you knew.
Sanırım bilseniz bile bana söylemezsiniz.
I knew she'd never let you oil people piss on that land, even if it meant losing'it to me.
Toprağını bana kaptırma pahasına da olsa, Ella'nın petrol aramana izin vermeyeceğini biliyordum.
I mean, even if they knew she was down there, they'd never get her out from under that foundation.
Yani, onun aşağıda olduğunu bilseler bile, asla böylesi bir yapının altından çıkaramazlar.
I knew it would be a boy... even if I sometimes said it would be a girl.
Oğlan olacağını biliyordum,... bazen bir kız olacağını söylemiş olsam bile.
I'd help her if I knew how or even where she is, but I can't find out.
Nasıl yapacağımı ya da nerede olduğunu bilsem, ona yardım ederdim.
No. I knew they would kill her even if I did it.
Hayır, yapsam da yapmasam da onu öldürürler.
If I knew you were gonna pull a downer I never even would've told you.
Eğer senin kafayı bu olaya taktığını.. ... bilseydim. Seninle konuşmazdım bile.
Even if he knew I was expected?
Beklendiğimi bildiği hâlde mi?
If I'd been harsh to her, even brutal, it was because I knew that if I could kill her love or turn it to hate it would be easier for us both.
Eğer ona karşı sert olduysam, hatta kaba. Bunun sebebi onun aşkını öldürmek ve nefrete dönüştürmekti. Bu ikimiz içinde daha kolay olacaktı.
I mean, even if she knew that I was getting paid for my time... she would have had a fit.
Yani, eğer Olla'ya yardıma gittiğimi öğrenseydi kesin kriz geçirirdi.
Ever since I could remember even if you knew something, you'd never just say it.
Bilsen bile, hiç kimseye söylemezsin.
If I even hinted that the network knew, and they didn't know, they'd never let me through the door again.
Televizyonun bildiğini söylersem, bilmiyorlarsa... bir daha beni kapıdan içeri sokmazlar.
I mean, even if you had the equipment and knew what you were doing... And where you were going, it'd take you five or six days.
Gerekli ekipmanlarınız olsa, ne yaptığınızı bilseniz ve yönünüzü bulabilseniz bile bu 5-6 gün sürer.
She knew... exactly what I was talking about even if I didn't.
O biliyor... ben bilmesem de o neden bahsettiğimi çok iyi biliyordu.
Even so, Mama wouldn't be very happy if she knew how I live my life.
Ama yine de, annem nasıl yaşadığımı bilse hiç memnun olmazdı.
I might even write him from jail, if I knew how to write.
Ona hapisten yazabilirdim bile... eğer nasıl yazıldığını bilseydim.
I mean, even if he knew where I was.
Yani nerede olduğumu bilseydi de keserdi.
When I took you out riding, come rain or shine, because I knew it was right for you, when I got the bairns off your back just to give you a bit o'peace, when I saw you safe from home to home when you didn't even know if I was there,
Yağmurda ya da güneşte ata binmeye çıktığımızda çıktık çünkü sana iyi geleceğini düşündüm. Biraz daha rahatla diye başına üşüşen çocuklardan kurtardım. Bir yerden bir yere güven içinde giderken orada olduğumdan bile haberin yoktu!
They even asked me if I knew Mr. Walker.
Hatta Bay Walker'ı tanıyıp tanımadığımı sordular.
I feel so stupid for coming here. If billy even knew....
Buraya geldiğim için kendimi aptal gibi hissediyorum.
The fact is, I wonder if even Brainiac knew the whole truth about MaIa.
Aslında, Brainiac bile Mala hakkında her şeyi biliyor mudur merak ediyorum.
But I feel bad about my mother because I know she didn't want it that way. But if she knew I was living here, and I didn't need the store, or even the house or anything, then I think she might think it's all right to let it go.
Ama annem adına kötü hissediyorum çünkü böyle olmasını istemediğini biliyorum ama burada yaşadığımı bilseydi ve mağazaya ihtiyacım olmadığını ya da hatta eve bile, bence o zaman bırakmam sorun olmazdı.
That's how I knew that this bozo wouldn't get a shot off even if we waited till St. Patrick's Day.
Ve St. Patrick gününe kadar beklesek bile bu silah hiçbir işe yaramaz.
To survive, I knew I'd have to do the same even if it meant scaring you to get a rise out of Gabrielle.
Hayatta kalmak için, aynısını yapmak zorunda olduğumu biliyordum. Bu Gabrielle'i uyandırmak için seni korkutmak anlamına gelse bile.
Maybe because I knew he was really one of us. Even if he tried so hard to forget.
Belki de, o kadar unutmaya çalışmasına rağmen onun gerçekten bizden biri olduğunu bildiğim için.
- You do it yourself... - I'm saying if you knew it, you wouldn't even say it.
Eğer bunu bilseydin, konuşmaya gerek duymazdın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]