For good translate Turkish
51,625 parallel translation
I meant for good.
Temelli demek istedim.
Yes, we did, and for good reason.
Evet, kullandık ama iyi bir amaçla. Evet.
It's about trying to get away from them, for good.
İyiliğim için onlardan kaçmaya çalışıyorum.
But very soon these voices will be silenced for good.
Ama çok yakında bu insanların sesini kimse duymayacak!
Her husband worked for Good Year.
Kocan Good Year'da çalışmış.
It's gonna be good for the kids.
" Çocukların iyiliği için.
It's for his own good.
Kendi iyiliği için böylesi daha uygun.
We had your word, for all the good it did us.
Zaten sözünü almıştık şimdi ki halimize bak.
So, if you know what's good for you, pay the damn money and pray that I'm satisfied!
Senin için doğru olanı biliyorsan, lanet parayı öde ve tatmin olmam için dua et!
It's too good for them.
Bu onlar için fazla iyi.
Is good enough for me.
Benim için gayet yeterli.
But he wasn't a good enough friend to wait for you.
- Hayır. Ama seni beklemediğine göre yeterince iyi bir arkadaş değilmiş.
Now is the time for all good men to come. To the aid of their species.
Bütün iyi insanları görünüp türlerine yardım etme zamanı artık geldi.
Come on, doesn't do much good for both of us to be put in jail, right?
Haydi ama ikimizin de hapse girmesinin sana pekte yararı olmazdı, değil mi?
You got into an altercation at the hospital yesterday, and we agreed it might be a good idea for you to come live here for a little while.
Dün hastanede bir kavgaya karıştın ve sonra bir süre bende kalıp yatışmanın iyi bir fikir olabileceği konusunda anlaştık.
Good for you.
Aferin sana.
Anyway, the good news is we can keep our appointment as scheduled if that's still good for you.
İyi haber şu ki senin için hâlâ uygunsa plânladığımız gibi, görüşmeyi gerçekleştirebiliriz.
She's gonna have to start trusting some of us again for the good of the country.
- Ülkenin yararı için aramızdan bazılarına tekrar güvenmeye başlamak zorunda.
I think it's gonna be a really good way for me to network.
Bence iş için insanlarla kaynaşmam için iyi bir fırsat.
[Ruffnut] You are not good enough for the Nutt name!
- Bende seni mankafa.
I ask as I'm wondering when would be a good time for us to talk about Max.
Max konusunu konuşmaya hazır olup olmadığınızı öğrenmek için bunu soruyorum.
That was a good day for me.
Benim için güzel zamanlardı.
Worry ain't a good look for a king, not in a kingdom like this... where loyalty is in short supply.
Krallara kaygılanmak yakışmaz. Hele böyle bir krallıkta. Sadakat zor bulunurken.
We do these terrible things and tell ourselves it's for the greater good, but...
Bu berbat şeyleri yapıyoruz ve kendimize iyi bir şeye hizmet ettiğini söylüyoruz ama...
I mean, if anybody understands that sometimes short-term compromises have to be made for the greater good...
Demek istediğim, eğer kısa vadede bir anlaşma sağlanabilecek durum varsa kimse buna ses çıkarmaz.
Today's just not a good day for me.
Bugün benim için pek iyi bir gün değil.
An iconic work of individuals setting aside their differences for a common good.
Bireylerin ortak fayda için anlaşmazlıklarını bir yana bırakışını gösteren ikonik bir çalışma.
A very small price to pay for all of this good fortune.
İyi talihim için ödemem gereken küçük bir bedel.
Prison was good for you.
Hapishane sana yaramış.
They're sons of the rich who play at journalism because it makes for a good chat-up line.
Sırf hava olsun diye gazetecilik oynayan zengin çocukları.
Are you helping me because undermining Mandiba's control over this city is good for your business interests?
Mandiba'nin şehir üzerindeki kontrolünü azaltmak, çikarina olacaği için mi bana yardim ediyorsun?
The easiest decisions in this world are those where what is good for business is also good for your family.
Dünyanin en kolay kararlari hem iş hem de ailen için iyi olan kararlardir.
Good citizens of San Francisco's upper tax bracket, this man, Agent Jeffrey Bendix, has stormed into the middle of this sacred ceremony, violating this important moment for absolutely no other reason than the gratification of his male ego!
San Francisco'nun üst düzey vergi veren güzel insanlari, bu adam, Ajan Jeffery Bendix, erkek egosunu tatmin etmekten başka bir sebebi olmaksizin bu kutsal törenin ortasina dalip, bu önemli ani ihlal etti.
Because your whole life, every really good day, and every truly bad one, has been preparing you for this moment.
Çünkü tüm hayatın boyunca yaşadığın her güzel gün, her kötü gün seni bu ana hazırlıyordu.
What you said on that stage was good for people to hear.
Sahnede söylediğin şeyleri insanların duyması çok iyi oldu.
Are you helping me because undermining Mandiba's control over this city is good for your business interests?
Mandiba'nın şehir üzerindeki kontrolünü azaltmak, çıkarına olacağı için mi bana yardım ediyorsun?
The easiest decisions in this world are those where what is good for business is also good for your family.
Dünyanın en kolay kararları hem iş hem de ailen için iyi olan kararlardır.
Good citizens of San Francisco's upper tax bracket, this man, Agent Jeffrey Bendix, has stormed into the middle of this sacred ceremony, violating this important moment for absolutely no other reason than the gratification of his male ego!
San Francisco'nun üst düzey vergi veren güzel insanları, bu adam, Ajan Jeffery Bendix, erkek egosunu tatmin etmekten başka bir sebebi olmaksızın bu kutsal törenin ortasına dalıp, bu önemli anı ihlal etti.
- Well, good for you.
- Aferin çözdün olayı.
The Masterson story. "War, what is it good for?"
Masterson haberi. "Savaş ne işe yarar?"
Did he mention I could've revised till Ragnarok for all the good it would've done me?
Bay Bright bahsetti. Ya sınav kağıdımın yerine ulaşmadığından, otomatik başarısızlıktan ya da bana yapılan..
He comes for a swim, pressure builds on the cerebral cortex and good night, Vienna.
Yavaş subdural kanama. Havuza gelir..
Yeah, well, I need padlocks, all the locks you got, and anything else that's good for barricading.
Bana asma kilit lazım, ne kadar varsa, bir de barikat kurmak için bir şeyler.
See, that's not good for MCC.
İşte bu YIK için iyi değil.
Not good for MCC.
YIK için iyi olmaz.
Mostly my part in fucking up something that was good for you.
En çok da senin için iyi olan bir şeyi sikip attığım için.
'Your wife is so good that she can starve for you..'
Karın çok iyi biri, senin için aç kalabiliyor.
'Your wife is so good that she can starve for you'but she can never keep her mouth shut.'
Karın çok iyi biri, senin için aç kalabiliyor ama çenesini kapatamıyor.
For those that truly love him, God promises to make things right and good.
Tanrı, onu gerçekten sevenlerin işlerini rast getirmeye söz verir.
Good for you, John Wayne.
Aferin sana, John Wayne. Çık dışarı!
I want it to be good for you guys too, you know.
Sizin için de en iyisi olmasını istediğimi biliyorsun.
for good reason 61
for good luck 32
for goodness sake 117
for goodness' sake 107
for good this time 18
for goodness sakes 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
for good luck 32
for goodness sake 117
for goodness' sake 107
for good this time 18
for goodness sakes 22
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17