Get out of there translate Turkish
6,873 parallel translation
Get out of there and get my money!
Carlos paramı hazırla!
Get out of there and get my fucking money.
Oradan uzaklaşıp paramı hazırla!
Carlos, get out of there!
Carlos, uzaklaş oradan! Devam et.
Get out of there!
Uzaklaş oradan.
Get out of there, Carlos.
Çık oradan! Çık oradan Carlos, çık!
- You have to get out of there.
- Oradan uzaklaşman lazım.
Get out of there.
Çık oradan.
Get out of there!
Uzaklaş oradan!
Get out of there!
Hemen çık oradan! Kaç!
Man, get out of there, dude.
Adamım, çekil oradan adamım.
I wanted to get out of there real bad.
Gerçekten oradan çıkmak istiyordum.
Then get out of there.
Sonra çıkıp gidersin.
Cooper, you gotta get out of there.
Cooper, hemen oradan gitmelisin.
Get out of there quickly.
- Oradan hemen çıkın.
Get out of there at any cost.
Bir şekilde çıkın oradan.
Wh... it... it's almost done, just get out of there now...
- Neredeyse bitti, çık oradan hemen -
- Get out of there.
Çık oradan!
Grab Bokshil and get out of there fast!
Bokshil'i alıp oradan kaç!
- Get out of there right now!
- Oradan hemen çık!
Who just could not wait to get out of there.
Tam bir köylüydüm. Oradan çıkmayı bekleyemeyen bir köylü.
Oh, get out of there, you noisy little buggers!
Çıkın dışarı sizi gürültücü hayvanlar.
We'll get you out of there soon.
Seni oradan çıkaracağız.
Get the hell out of there, he's coming back there!
Oradan hemen çık, oraya geri dönüyor!
Get the hell out of there, you got five minutes max!
Hemen çık oradan, en fazla 5 dakikan var!
And there's only one way you're gonna get out of this.
Ve buradan kurtulabilmenin sadece tek bir yolu var.
I'm just glad there's something that will get him out of the house besides that boat.
Onu teknesinin dışında evden çıkaracak bir şey çıktığına sevindim.
I wanna get him out of there.
Onu hapisten çıkarmak istiyorum.
I promise to get you out of there, Wildeye.
Seni oradan çıkaracağıma söz veriyorum şeytan gözlü.
You know, I just realized if we all make it out of here alive... there's a great chance I'm gonna get reelected'cause I have a hell of a lot to say.
Şimdi farkına vardım. Eğer buradan canlı kurtulabilirsek,... yeniden başkan seçilmem için müthiş bir fırsat. Çünkü bu cehennem hakkında söyleceğim çok şey olacak.
Guys, best case scenario, they can get us out of there in two hours.
Çocuklar, en iyi ihtimalle bizi iki saatte çıkaracaklar.
We need to get him out of there. There's a team on its way.
- Onu oradan çıkartmalıyız.
I used to volunteer at a clinic that helped prostitutes get out and get clean, and I saw a lot of girls go through there.
Klinikte eskiden gönüllüydüm, fahişelerin temiz birileri olmasına yardım etmeye çalışıyordum, ve orada pek çok kız gördüm.
It's our responsibility to get him out of there.
- Onları kurtarmak bizim görevimiz, efendim.
Dude, we had to get you out of there.
Dostum, seni oradan çıkarmak zorundaydık.
Now, go out there, get one of your own- - Touch it, fuck it- - I don't care.
Şimdi git ve kendine bir tane bundan bul.
Get Claire out of there.
- Claire'i çıkartın oradan.
Even if the information were to be divulged that the gold is still to be won, even if another crew could discern its specific location, even if they could refit rapidly enough to get out there ahead of you,
Bu bilgi sızsa dahi altını hala elde edebilirsin. Başka bir tayfa yerini haber alsa bile yarışa senden önde atılsalar ve yol alsalar bile ganimetle aralarında yine de bir savaş gemisi duruyor olacak.
- We're gonna get him out of there.
- Onu oradan kurtaracağız.
Look, I don't know what to expect when we get there. - I can't have you out of control.
Bak, oraya vardığımızda neyle karşılaşacağımı bilmiyorum... ama kendini kaybetmiş olmanı istemem.
You know, there are some... Schools of thought that say that it's better to acknowledge your fears, get them out in the open.
Korkuları kabullenmenin, onları açığa vurmanın daha doğru olduğunu kabul eden düşünce ekolleri de var.
It gets easier to get'em out of there you know, when they're... when they're in chunks.
Çıkarması kolay oluyor yani anlarsın işte, parça parça çıkıyor.
Get out of there!
Çık oradan!
Get your damned hand out of there.
- Çek şu pis ellerini.
Get them up out of there at once.
Bir kez orada onları dışarı Kalk.
Okay. All right, look, Vincent, I'm going to do everything I can to get you out of there as soon as possible.
Pekâla, bak Vincent en kısa sürede seni çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I mean, it was like he was going through the motions of trying to have a good time, but you could tell he was just kind of forcing himself to get out there.
İyi vakit geçirmeye çalışma moduna girmeye çalışıyormuş gibiydi ama sen kendisini dışarı çıkmaya zorluyor gibi düşünebilirsin.
There's just one way to get out of here.
Buradan çıkmanın bir yolu var.
Uh, the whole point of doing this was so that we could get our name out there.
Bunu yapmamızın tek amacı adımızı duyurabilmekti. Unuttun mu? Ne diyeceğim.
I suggest we... get him the hell out of there.
Onu oradan çıkarmamızı öneriyorum.
How much longer until they get it out of there?
Oradan çıkmalarına ne kadar var?
Get them out of there now. Now!
Onları oradan çıkartın.
get out of there now 55
get out of there right now 19
get out 8488
get out of my way 689
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my room 85
get out of there right now 19
get out 8488
get out of my way 689
get out of my face 124
get out there 161
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my room 85
get out of my house 345
get out of my life 46
get out of bed 37
get out of the car 577
get out of it 99
get out of my sight 141
get out the way 68
get outside 40
get out of my car 66
get out now 191
get out of my life 46
get out of bed 37
get out of the car 577
get out of it 99
get out of my sight 141
get out the way 68
get outside 40
get out of my car 66
get out now 191