English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get outside

Get outside translate Turkish

1,761 parallel translation
You have to have a way to get outside and repair the item.
Dışarı çıkmanın bir yolunu bulmalı ve onları tamir etmelisiniz.
I gotta get outside.
Dışarı çıkmam lazım.
You have to get outside.
Dışarı çıkman gerek.
We'll try her when you get outside, okay?
Dışarı çıktığında tekrar deneceğiz tamam mı?
I'll tell you when we get outside.
Dışarı çıkınca söyleyeceğim.
Northwood! Gresham! Get outside and help the ladies!
Northwood, Gresham, hanımları dışarı çıkartın.
- Get outside.
- Çık dışarıya.
It'll piss you right off. Also, you should get a summer job, mow lawns, something outside, if for no other reason than to get your parents off your back, am I right?
Ayrıca bir yaz işi bulmalısınız, çim biçin, dışarıda bir şeyler yapın tabii ailenizden kurtulmanın başka bir yolu yoksa haksız mıyım?
- Get the fuck outta here! - Ram! Let's take it outside.
- Benden bir içki ister misin?
Hold on, hold on, I need to get a shot of it from outside.
Bekleyin, bekleyin. Onu dışarıdan çekmem gerekiyor.
If we go outside and keep shrinking we're going to get attacked by a cat and then a bird and eventually a grasshopper
Eğer bu şekilde küçülerek dışarı çıkarsak bir kedi, bir kuş ve sonunda bir çekirgeye yem oluruz.
And while she was rehearsing, the woman, off the phone now, had gone outside to get a taxi.
O prova yaparken kadın telefonu kapatıp dışarı çıkarak taksiye bindi.
No, I was just gonna go outside, get some air.
Sadece dışarı çıkıp biraz temiz hava alacaktım.
He's not sleeping outside! You hear me? Go on, get this fag out of here, or you'll have to answer to me!
Hadisene, onu dışarı çıkart, yoksa bana hesap verirsin!
You know what is going on outside... that they're trying to get us out of here.
Eylemler artık dışarıdan yürütülüyor. Eğer biz buradan çıkarılmazsak, o zaman çok kötü şeyler olacak.
I just wanted to go outside and get some fresh air.
Bende sadece dışarı çıkıp biraz temiz hava almak istemiştim.
If you go outside and round the corner, you can shoot at me from there and try and get me.
- Eğer karşıya geçip köşeyi dönersen bana ateş edebilir, beni yakalamaya çalışabilirsin.
I can't decide which is worse, that you had to sneak outside to get some privacy, or that you were caught by Veronica.
Hangisi daha kötü bilmiyorum, yalnız kalmak için dışarı kaçmak zorunda olmanız mı, yoksa Veronica'nın sizi yakalaması mı?
Hey, did you get the books? I left them outside your door.
Kapının önüne bıraktığım kitapları aldın mı?
These tunnels, they go to all the other buildings, that way theywouldn't have to take the real dangerous patients outside to get them to a different cell or something.
Bu tuneller tüm bina boyunca uzanır. Tehlikeli suçluların dışarı çıkmasına izin vermezlermiş.
What I don't get is why they buried a corpse outside of a graveyard.
Anlamadığım şey, neden cesedi mezarlığın dışına gömdükleri.
We have to get out of here before it gets dark outside.
Karanlık çökmeden buradan çıkmamız gerekiyor.
Now we have to get into a life rafs outside
Şimdi dışarı çıkabiliriz.
She managed to get herself outside And roll across the ground on the dirt and the grass until the flames were out.
Bir şekilde kendini dışarı atıp yanması durana kadar tozun toprağın içinde yuvarlanmış.
We'll call the Marines, get a service record, reach out to some people in his unit, find out what happened that day outside of...
Donanmayı arar, hizmet kaydını isteriz. Birliğindekilere ulaşıp o gün orada neler olduğunu öğreniriz.
We start on the outside of the circle, and we work our way around the edges, pick up everything we can before we get to Clay and the people he keeps close.
Çemberin dışından başlayıp kenarlardan içe doğru yol alacağız. Clay ve yakınındakilere ulaşmadan önce mümkün olan her şeyi toplamış olacağız.
If you walk outside the crossing and get hit by a car, the spanking I give you will be so ferocious that even death will run away!
Karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini kullanmazsan ve araba sana çarparsa yiyeceğin şamar öyle feci olur ki, ölüm bile arkasına bakmadan kaçmaya kalkar.
- Get your ass outside.
- Çık buradan.
Get your ass outside now.
Çıksana şuradan, hemen.
We get to see each other outside of our own selfish demands.
Birbirimize bencilce taleplerimiz olmadan bakabiliyoruz.
No it's not offensive. It's to get a jump on President's Day. If you just think outside the box for once V Just for once
- Kızıma hediye vermek istiyorum sadece 1kez.
So not only do I find out yesterday I'm adopted the people I've called mom and dad are infertile impostors who bought me outside a meth clinic for two boxes of Sudafed but I also get this news dropped on me :
Dün tek yaptığım şey beni evlat edinen ve anne baba diye çağırdığım kısır düzenbaz insanlar... beni 2 kutu yatistiriciya bir klinigin önünden satin almislar ve bu haber bana çok koydu ;
Try and get the device outside.
Aleti dışarı çıkarmanı istiyorum.
We're working outside the government that's why we have to get tony back undercover.
Hükümetin bilgisi haricinde çalışıyoruz. Bu yüzden Tony'i gizli görevine döndürmek zorundayız.
Outside of that don't @ get involved.
Dahil olamayanları ilgilendirmez.
Let's get their bodies outside.
Cesetleri dışarı çıkaralım.
Get that shit up and move it outside.
Bunu kaldır ve dışarı götür.
It opens the server for access so outside data can get in.
Bu yetkilendirme sunucuya uzaktan erişim imkanı veriyor.
Here is phone and broadband, so you can get in contact with the outside world.
Orada dış dünya ile irtibat kurabileceğiniz bir telefon ve geniş bant internet hattı var.
When I go over there next time, he better get off his ass and come shake my hand, otherwise I'm taking him outside and throwing a beating.
Bir daha oraya gittiğimde kıçını kaldırıp elimi sıksın. Yoksa onu dışarı çıkarıp bir temiz döverim.
I can't get a cell signal outside the burrough in manhattan.
Manhattan bölgesi dışında telefon düzgün çekmiyor.
Get outside.
Çık dışarı.
- Can I go outside and get a balloon?
- Dışarı çıkıp balon alabilir miyim?
Come on! Get her outside.
- Onu dışarı çıkarın beyler.
- Get me an outside feed. Give me the outside feeds!
- Bana dış alan beslemelerini gönder!
Why don't you go outside and get some fresh air before it's too late?
Neden geç olmadan dışarı çıkıp temiz hava almıyorsun?
We try to knock out shots from the outside, get those big guys to come out and guard us.
Dışarıdan son saniye atışı yapmaya çalışıyoruz iri adamları dışarıya doğru çıkarın ve bizi koruyun.
Get a cruiser outside my house.
Evimin dışına bir devriye yolla.
You know, since this could be the last time you get to see the outside world maybe you should take in sights before you return to Chastity Belt Island.
Biliyorsun, bu senin dış dünyayı son kez görüşün olabilir belki İffet Kemeri Adası'na geri dönmeden önce bir şeyler görsen iyi olur.
I have to go outside and get something off the ground.
Dışarı çıkıp yerden bir şey alacağım.
Anyway, we don't have any of those things in here. There are all outside. So we need to stop sitting around in here and get out there and get it.
Bunlar burada yok, hepsi dışarıda, o yüzden de burada oturmayı kesip, oraya gidip almamız lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]