Go up translate Turkish
28,581 parallel translation
Health officials say new safeguards will go up to prevent this from ever happening again.
Sağlık yetkilileri bu olayın bir daha yaşanmaması için yeni güvenlik önlemleri alınacağını belirtti.
Ma'am, let's go up and talk.
Yukarı çıkıp konuşalım.
You guys can go up.
Siz yukarı çıkabilirsiniz. - Daha çok arkadaş.
Hmm, let's go up here.
Şuraya çevirelim.
But when I go up against something new,
Ama yeni bir şeyle karşılaştığımda onu geri iterim.
Hawk, go up to your room, and we'll handle this later.
Hawk, odana çık. Bu meseleyi sonra halledeceğiz.
Go up to your room, and we'll handle this later.
Odana çık. Bu konuyu sonra halledeceğiz.
Want me to kick your butt in cribbage? Huh? Go set up the board.
Cribbage'da ağzının payını vereyim mi?
Finish that, and then go get washed up.
Onu bitirince elini yüzünü yıka.
If somebody told me there was a million dollars out in that field, I don't know if I could go pick it up.
Arazide bir milyon dolar var deseler... gidip alır mıyım bilmem.
So, why don't you go through there, take a pew. Pop your feet up, and I'll see about that lovely cup of tea.
Şimdi oturup ayaklarınızı uzatın ben de çayı halledeyim.
That's what they say when you don't go along with it... "You don't get it." So you do sign up for more seminars, you spend more money, and then suddenly you get it.
Onlara uymayınca da hemen böyle diyorlar "Anlamıyorsun." Sen de daha çok seminer için kaydoluyorsun daha çok para harcıyorsun, sonra birden anlayıveriyorsun.
Okay, well then, I'm going to go down - and start setting things up, all right?
- Gidip hazırlıklara başlıyorum o zaman?
Now you need to make that up to me, or I'll go private sector... triple my salary.
Şimdi bunu telafi etmelisin ya da özel sektöre gider üç katı maaş alırım.
You're allowed to be angry with me, but it's not like I was gonna go hook up with the guy in the bathroom.
Sorun yok. Bana kızgın olmaya hakkın var, ama bu demek değildir ki, git duşta erkeklerle takıl.
If I have to go back in there, I'm just gonna screw it up.
Bir daha oraya gidersem eğer, olayı daha da çıkmaza sokarım.
Look, my son can be a real jackass with girls, but I'd probably go AWOL every now and then, too, if I'd been beat up in life like Frankie has.
Bak, oğlum kızlar konusunda tam bir pislik olabilir, ama onun yerinde olsam yani geçmişim onunki gibi olsa, ben de arada bir gözden kaybolurdum,
What's cruel is you doubting me when I need to go destroy a witness, so shut up, sit down at that table, and support your boss.
Zulmü aslında sen benden kuşkulanarak yapıyorsun, hem de tanığın söylediklerini çürüteceğim anda, artık kapat çeneni, masada yerine otur ve patronunu destekle.
Why even go on a date if the whole reason we broke up was because you said that you needed time alone?
Benden ayrılırken mazaret olarak sunduğun, yalnız kalma isteğine ne oldu da başkalarıyla buluşmalara gidiyorsun.
To the point that I wake up every morning and I think, "Maybe we should just go to jail."
Uzun lafın kısası her sabah uyanıp şunu düşünüyorum "Belki de hapse girmeliyiz."
You're gonna take me up there, and we'll go get them.
Beni oraya çıkarmalısın sonra da onu almalıyız.
Just, uh, psyching myself up to go check on Sam.
Sam'in durumunu kontrol etmeden önce kendimi hazırlamaya çalışıyorum.
Hang up the phones, pop a mint, and go get a cup of coffee.
Telefonu kapayın, naneli bir şeker atın ağzınıza ve gidin bir kahve için.
I'm fueled up and ready to go.
- Kendime geldim ve gitmeye hazırım.
But the moment I got up to go, he started touching me.
Ama ben gitmek için kalktığımda, bana dokunmaya başladı.
Sweetheart, why don't you just go and pack up your things.
Canım, git de eşyalarını topla.
I got to wake Lena up and go.
Gidip Lena'yı uyandırayım da gidelim.
He's probably snorting himself stupid because three days after he got shot his lovely mother made him go out in the middle of toxic frickin'nowhere to cut up a car one-handed.
Muhtemelen salakça kendine söyleniyordur çünkü üç gün önce vurulmasına rağmen sevgili annesi onu dışarı çıkartıp zehir dolu bir yere tek eliyle araba parçalatmaya gönderdi.
If I had to go three weeks, my dick would shrivel up and turn to ash.
Ben böyle üç hafta geçirseydim sikim buruşup küle dönerdi.
Do you know how many times you made me suck it up and go talk to my dad?
Kaç kare yalakalık yapıp beni babamla konuşmaya gönderdiğini hatırlıyor musun?
If you're free, I thought we could go for a walk, maybe talk about how you're set up here.
İşin yoksa, biraz yürüyebilir, burada işlerin nasıl gittiğini konuşabiliriz.
I think I'm gonna go rest up a little bit, you know?
Sanırım biraz dinleneceğim, anlıyor musun?
Uh, Paige and I are actually gonna go pick up Ralph, and then go to Betty's Restaurant.
Aslında Paige ile birlikte Ralph'ı alıp Betty'nin Lokantası'na gideceğiz.
Typically, in a break-up, if you live in the same city, you go to the guy's house to pick up your stuff, and then you do it.
Genellikle, bir ayrılıkta aynı şehirde yaşanıyorsa adamın evine eşyalarını toplamaya gidersin ve sonra sevişirsiniz.
Why don't you go clean up your little Lean Cuisine explosion in the microwave?
Sen neden gidip mikrodalgadaki tavuk yemeği patlamasını temizlemiyorsun?
I have to go have break-up phone sex with my ex, Randy.
Eski sevgilim Randy ile ayrılık telefon seksi yapmamız gerek.
If we go back and save Rex, the time traveler will just go back before then and kill Rex again, so instead of chasing our own tails, we need to identify who we're up against.
Geçmişe dönüp Rex'i kurtarırsak zaman yolcusu da o anın öncesine gidip Rex'i yine öldürür. Yani boş yere uğraşmak yerine karşımızdakinin kim olduğunu öğrenmeliyiz.
So if Capone's ledger is anywhere, it's probably at his primary speakeasy, the Chelsea Club, so Ray and I will go to the Bureau, assemble Ness's team, lead him to bust the place up,
Capone'un muhasebe defteri büyük ihtimalle gizli içki dükkanı mekanı Chelsea Club'dadır. Bu yüzden Ray ve ben Büro'ya gideceğiz. Ness'in ekibini toplayıp mekanı basarak defteri alacağız.
I'm gonna go there now and see if he dug up anything.
Ama soruşturma konusunda ağzını yokluyorum. Şimdi gidip, bir şey bulmuş mu bakacağım.
I'm going to go clean it up.
Ben temizleyeceğim.
I'm sorry. I... I meant to, and then every time I went to go bring it up,
Niyetliydim ama ne zaman konuyu açmaya çalışsam...
Go back up Mr. Church.
Gidip Bay Church'e yardım edin.
You know, once you clean that up, maybe we could go for a, um, round... three?
Yerdekini temizlediğinde istersen, Belki mmm üçüncü raund... yapabiliriz?
I got to go pick up my kid brother at day care.
Gidip kreşteki kardeşimi almam gerek.
So go throw up.
O yüzden git kus.
Your meds can go out of balance when you go through a high-stress thing like a break-up.
Ayrılma gibi stresli bir dönemden geçerken ilaçların dengesiz hale gelebilir.
I'll go down to the cafeteria, see if I can't scare up some untoasted bread.
Kafeteryaya inip kızarmamış ekmek bulabilir miyim diye bakacağım.
My knee is slowing us down, so you just go, and I'll catch up.
Dizim bizi yavaşlatıyor sen git, ben sana yetişirim.
Go to... go to all the open houses, case the joint up close, check out all the security stuff.
Satılık eve gider, mahalleyi yakından görür ve güvenliği detaylıca incelersin.
All right, me and Danny will go pick him up.
Tamam, Danny'yle adamı almaya gidiyoruz.
You go to sleep, wake up, same thing, and then with no warning, the next day someone shoots your sister right in front of you and four of your friends... third period, Mr. Reimers'biology class,
Uyuyorsun, uyanıyorsun, aynı şey... Sonra hiçbir ikaz olmadan sonraki gün birisi kız kardeşini gözünün önünde vuruyor, ve dört arkadaşını.
go upstairs 174
go up there 22
go up to your room 16
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
go up there 22
go up to your room 16
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49