English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Goddamn you

Goddamn you translate Turkish

5,509 parallel translation
Goddamn you!
Allahın belası!
Goddamn you.
Lanet herif.
Pfeifer, Goddamn you!
Pfeifer, Lânet olsun sana!
Goddamn you.
Lanet olsun sana.
You never thought I'd stand a chance with that goddamn son of Roark.
Lanet olası Roark'ın oğluna karşı bir şansım olduğunu asla düşünmedin.
You have got to learn to wait your goddamn turn!
Lanet olası sıranı beklemeyi öğren artık.
You are not goddamn hungry!
Aç falan değilsin!
Do you you understand the goddamn difference? !
Bu farkı anlayabiliyor musun?
- You got a guy tootin'around the whole Goddamn planet in one night.
Olması için adamın tüm lanet gezegeni bir gecede dolaşması gerekirdi.
Oh for cripe's sake, Boyd, get a Goddamn room if you're gonna be doing that.
Tanrı aşkına Boyd, bunu yapmaya devam edecekseniz odanıza çekilin.
You're gonna break my goddamn neck.
Lanet olası boynumu kıracaksın.
Goddamn, are you seeing this?
Vay canına, manzarayı görüyor musun?
And then the next thing you know, he's a goddamn kingpin.
Ama sonra büyük bir çete lideri oluverdi.
And who would you be talking to in a goddamn police station, Deborah?
Peki lanet olası karakolda kiminle konuşmuş olabilirsin Deborah?
And then you say goddamn they ruthless
Acımasızlarmış dersin silerek gözlerini
Why you drunk all the goddamn time?
Niye hep sarhoşsun?
You are wearing entirely too much goddamn turquoise.
Hayvan gibi turkuaz taşı takıyorsun ya.
We had an underlying understanding you wouldn't act like a goddamn crazy man.
Delice davranmayacağına dair bir anlaşmamız vardı.
Wait'll I get my goddamn hands on you again!
Yine lanet olası ellerime düşene kadar bekle sen.
What do you think she is a goddamn chicken?
Onu ne sandın kahrolası bir tavuk mu?
Are you going to wax nostalgics the whole goddamn weekend?
Lanet hafta sonu boyunca özlem duyduğun geçmişini canlı mı tutacaksın?
Goddamn it, will you quit that noise now, will you?
Lanet olsun, şu sesi keser misin bir zahmet?
I want you to take Travis here to la-la land with you and show him the goddamn movie.
Travis'i yanına alıp Hollywood'a götürmeni ve koduğumun filmini ona izletmeni istiyorum.
You want me to trade a whole mosque full of potential arrests for a comic book and a picture from a picnic? Put me in the goddamn mosque!
Ne yani, bir cami dolusu tutuklanacak adamla çizgi roman ve piknik fotoğrafını takas mı edeyim?
Got you that goddamn coffee, didn't we?
Sana kahveni aldık ha?
If you don't give me that goddamn shit right now,
Eğer o zıkkımı bana hemen vermezsen,
Got you that goddamn coffee, didn't we?
Kahveni aldık ha?
- Check you goddamn clips, Robby.
Kupürleri kontrol et Robby.
Don't make me hunt you like a goddamn animal!
Kendini bana bir hayvan gibi avlattırma!
I mean, who the hell cares if you let somebody come and shoot you in a goddamn galley?
Lanet galerinin ortasında biri gelip de seni vuruyorsa kim ne yapsın?
Them Bishop boys are coming for you... you don't need a gunslinger. You need a goddamn regiment.
Bishop'un adamları sizin için geliyorsa... silahşöre değil, bir alaya ihtiyacın var.
All over this fucking valley, you goddamn cocksucker.
Vadinin etrafındalar seni a.... koyduğumun çocuğu
You're goddamn- - No, you're fucking crazy, man.
Kafayı yemişsin oğlum.
You look like a goddamn castaway.
Lanet bir berduş gibi görünüyorsun.
- Gabby? Goddamn it! I don't wanna yell, but it's the only way I can get through to you!
- Sana bağırmak istemiyorum ama sizi bu işten sıyırmamın tek yolu bu.
- You want every other goddamn thing.
- Her türlü lanet şeyi istersin sen.
You're goddamn right it's a comedown.
Uyuşturucu konusunda haklısın.
You're goddamn right.
Kesinlikle haklısın.
And you wouldn't have the goddamn map if you left me in prison, huh?
Ve beni lanet hapiste bıraksan haritanda olmazdı değil mi, ha?
Goddamn lunatic did this to you.
Lanet deli bunu sana yaptı.
You're at my door every goddamn day!
Her anasını siktiğim günü kapımda beliriyorsun!
Goddamn you.
- Lanet olsun sana.
America is going down the tubes and you're talking about goddamn intelligent design.
Yuh! Amerika giderek kötüleşiyor! Siz ise kahrolası akıllı tasarımdan konuşuyorsunuz!
Everything that I've done, I've done to get those goddamn paintings back for you.
Yaptığım her şeyi, o kahrolası tabloları sana geri vermek için yaptım!
And when you're screwing me tonight, leave the goddamn lights on.
Ve bu akşam beni becerirken, ışıklar açık kalacak.
- Yeah, you goddamn right.
- Buna emin ol.
You leave the goddamn customers alone!
Kahrolası müşterileri yalnız bırak!
You know how he is. Goddamn, son.
Oğlum uçtun sen.
You know I banged you on your kitchen floor, you could at least remember my goddamn name.
En azından adımı hatırlasaydın ulan.
Take your goddamn teddy bear with you!
Lanet oyuncak ayını da al götür!
You're just so goddamn comfortable?
- Keyfin yerinde mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]