English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Got a girlfriend

Got a girlfriend translate Turkish

881 parallel translation
I've got a girlfriend who works in the front office.
Ön büroda çalışan bir kız arkadaşım var.
A blimp like you ain't got a girlfriend, have you? I got a wife.
Senin gibi bir tutucunun sevgilisi yoktur, değil mi?
You got a girlfriend?
Kız arkadaşın var mı?
- Have you got a girlfriend, Smith?
- Kız arkadaşın var mı, Smith?
I haven't got a girlfriend, I can't get to know anyone, no one wants to get to know me... and everything is hopeless.
Bir sevgilim bile yok. Kimseyle tanışamıyorum. Kimse de benimle tanışmak istemiyor.
I know, because I've got a girlfriend over there.
Biliyorum, çünkü benim orada kız arkadaşım var.
I got a girlfriend, Shirley Who says, "Why not?"
Bir arkadaşım var : Shirley "Neden olmasın?" diyor
- He's got a girlfriend.
- Bakın bir arkadaş buldu bile.
Have you got a girlfriend?
Kız arkadaşın mı var?
Listen, Frank. I got a girlfriend.
Bir kız arkadaşım var.
Actually I've got a girlfriend, in New York.
Aslında bir kız arkadaşım var, New York ta.
I know I don't have much influence with you anymore since you got a girlfriend. But damn it, Philo, you can't do this!
Bak, bir kız arkadaşın olduğundan beri üzerinde etkim olmadığını biliyorum.
Have you got a girlfriend?
Sevgilin var mı?
Yeah, I got a girlfriend.
Evet, bir kız arkadaşım var.
Of course I've got a girlfriend.
Elbette kız arkadaşım var.
- Wait a minute, you got a girlfriend?
- Bekle. - Kız arkadaşın var mı?
Erica? Yeah, Murdock's got a girlfriend.
Evet, Murdock'ın kız arkadaşı var.
He's got a girlfriend.
Bir sevgilisi var.
What? You got a girlfriend now?
Kız arkadaşın mı oldu?
Bubba's got a girlfriend.
Bubba'nın sevgilisi var.
Bubba's got a girlfriend!
Bubba'nın sevgilisi var!
Got a girlfriend?
Kız arkadaşın mı var?
- You got a girlfriend?
- Kız arkadaşın var mı? - Hayır.
I've got a girlfriend called Doris!
Doris isimli bir kız arkadaşım vardı!
Alicia will think I got a girlfriend.
Alicia bir sevgilim olduğunu düşünecek.
I best be getting on home before Alicia begins to think I got a girlfriend.
Alicia bir sevgilim olduğunu düşünmeye... başlamadan gitsem iyi olur.
I think Cry-Baby's got a girlfriend.
Sulugöz'ün kız arkadaşı var galiba.
Do he got a girlfriend?
Kız arkadaşı var mı?
Butchy, he's got a new girlfriend.
Kuçu kuçunun yeni bir kız arkadaşı var.
What have you got under there? A girlfriend?
Ne var orada, kız arkadaş falan mı?
A girlfriend got expelled... because a boy came for her each day and brought her candy.
Kızın biri okuldan atılmış. Sebebiyse bir çocuğun her gün ona gelip şeker getirmesiymiş.
You might start at Jilly's... where there's a fun couple... named Danny Yale... and a butch girlfriend named Seymour... or you could find Al Mungar... and lean on him a little bit... and last, but not least... there's a very good-looking broad... who's got a crazy breaststroke named Kit Forrest.
Jilly's'den başlayabilirsin çok şirin bir çift var orada, adları Danny Yale ve erkeksi kız arkadaşı da Seymour. Veya Al Mungar'ı bulup onunla konuşabilirsin. Ve en sonunda da şahane kulaç atan, çekici bir kadın var, adı Kit Forrest.
Last night I got a telephone call from a man who said that he had a girlfriend named Tanya Baker.
Dün gece bir adam telefon etti ve kocamın Tanya Baker adında bir kız arkadaşı olduğunu söyledi.
As soon as you know your son has a girlfriend... you've got nothing else to ask
Oğlunun kız arkadaşı olduğunu öğrenir öğrenmez başka soracak soru bulamıyorsun!
Harry got himself a girlfriend.
Harry kendine bir kız arkadaş buldu.
When Bobby got shot, I was sitting in a car waiting for a guy to come out of a house with his girlfriend.
Bobby vurulduğunda arabada oturmuş bir adamın kız arkadaşının, evden çıkmasını bekliyordum.
I've got a girlfriend called Doris!
- Aksi takdirde ne?
Barbara got a telephone call, said she was gonna meet a girlfriend, and then she rushed out.
Barbara'ya bir telefon geldi, bir kız arkadaşıyla buluşacağım dedi ve aceleyle çıktı.
No, he's already got a new girlfriend.
Hayır, onun zaten yeni bir kız arkadaşı var.
Hazard's girlfriend, Sam, got arrested during a march on the Pentagon.
Hazard'ın kız arkadaşı, Sam, Pentagon'daki bir protesto yürüyüşünde bulunduğu için tutuklandı.
I mean, that night your girlfriend got raped and murdered I had a piece.
Arada hep ondan yerim. Sevgiliniz tecavüz edilip öldürüldüğü gecede ondan yiyordum.
My boyfriend and I had a fight, so I got in my car and I drove to see my girlfriend Sally at The Mill.
Erkek arkadaşımla tartıştık, ben de arabama bindim ve kız arkadaşımı görmek için Mill'e gittim.
My girlfriend's got a toothache.
Kızarkadaşımın dişi ağrıyor.
Got yourself a girlfriend now?
Kendine yeni bir kız arkadaş mı edindin?
I think your girlfriend's got a new boyfriend.
Anlaşılan sevgilinin artık yeni bir sevgilisi var.
He's got himself a new girlfriend.
Kendine yeni bir kız arkadaşı bulmuş.
Embling's got a letter from his girlfriend.
Embling'in kız arkadaşından bir mektup gelmiş.
We got your pretty little girlfriend down here ready to go on the gradertine for a quartering, but because she's a bright-eyed, smart-looking type,
Gradertine tarafından parçalanmaya hazır. Ama güzel gözlü, ve zeki bir tip olduğundan, sana bir anlaşma öneriyorum.
Our sheriff's got a serious problem with his girlfriend.
Bizim şerifin başı kız arkadaşıyla fena halde dertte.
He's got a new girlfriend.
Onun bir kız arkadaşı var.
you've got a close girlfriend.
Senin sevgilin var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]