English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Got a name

Got a name translate Turkish

1,897 parallel translation
I mean... the situation with... - the baby. - He has got a name, George.
Demek istediğim... bu bebekle olan durum.
It got a name yet?
Hâlâ bir ismi yok mu?
Got a name and an address.
İsim ve adresi aldım.
The creator of the email, the evil mythical sally stitch, We got a name.
Bu şeytan Dikişli Sally'i yaratan adamımızın bir ismi var.
- You got a name? - Sorry.
- Affedersiniz.
- Piano man got a name?
- Piyanistin adı neydi?
got a name?
Bir adın var mı?
everyone's got a name.
Herkesin bir adı vardır.
We've got a name.
Bir isim.
You got a name?
İsim buldun mu?
- You got a name?
- Bir isim var mı?
You got a name?
- Bir isim var mı? - Evet.
- You got a name?
- İsim belli mi?
Got a name.
Bir ad buldum.
You got a name?
Bir adın var mı?
Do you got a name?
İsmini biliyor musunuz?
Has he got a name?
İsmini biliyor musunuz?
It's got a name on it.
üzerinde ismi yazıyor.
look! I've got a name for you.
Kafamda bir isim var.
Have you got a name?
Bir ismin var mı?
[gun blasts] Murray, we've got a name, an address.
Murray, ismi ve adresi aldık.
I want somebody down who's got a name, somebody who can help to mold this boy into a champion.
Kimin adı varsa diğerinin düşmesini istiyorum... Kim kalıp bir şampiyon olarak bu çocuğa yardımcı olabilir.
He's got a name, you know.
Onun bir ismi var.
We got a name for it. Murder.
Biz buna "cinayet" deriz.
He got a name?
Adı var mı?
And now I've got a name and an address.
Şimdi elimde ismi ve adresi var.
Yeah, got a name and address.
Evet, adını ve adresini aldım.
Whore got a name?
Fahişenin bir adı var mı?
She has got a name.
Onun bir ismi var.
- Minkowski's widow, she got a name?
- Minkowski'nin dul esi, bir adi var mi?
This guy has worked schoolboy hard to shield his ID, but I think we got a name.
Bu adam kimliğini gizlemek için iyi okullularla çalışmış ama sanırım bi isim bulduk.
You got a big mouth for a guy with no name.
Adı olmayan birine göre çok düşük bir çenen var!
In fact, she got us a special treat for tomorrow... a table in our name at Van Der Bilt annual charity polo match in Greenwich. No.
Hayır.
Yeah, yeah, I've got a block of Coal's best tables with your name all over them.
Evet, Coal'ın en iyi masalarını senin adına ayırttım. - Harika.
- I got a lead on this huge drug ring, And all I need is the name of the supplier.
Büyük bir uyuşturucu bağlantısını çözmek üzereyiz tek ihtiyacımız olan satıcının adı...
Hey, he's got a girl's middle name too.
Hey, üstelik göbek adı bir kız ismi.
I already got the name of a divorce attorney.
Boşanma avukatını buldum bile.
I cross-checked the name "cherry" with orange jeeps, through DMV, and I got a hit on a Cherise Dawson.
DMV'nin veri tabanında Cherry ismini ve turuncu jipi birleştirip aradım ve Cherise Dawson ismini buldum.
I got a local hero by the name of- -
Elimde yerel bir kahraman var, adı da...
Villani got my name off a list of former CSIs.
Villani adımı eski Olay Yeri Uzmanları listesinden bulmuş.
You got a name?
- İsim var mı?
We got 2QUAN574, 1979 Datsun, registered to a seventeen-year-old kid name Brian Kramer,
Elimizde 2QUAN574 var. 1979 Datsun. On yedi yaşında... Brian Kramer adında bir çocuğun üzerine kayıtlı.
I never got one with a first, a middle and a last name.
Birinin bile adını, göbek adını ve soyadını alamamıştım.
Well, I got a Starbucks cup with the name Earl on it.
Üzerinde Earl yazan bir Starbucks bardağı buldum.
She got a last name?
Soy adı yok mu?
- I got a mailman, name of Chung.
- Postacının adı Chung.
That headstone you got us at Gold Hill, that is a unique experience to see your name carved on piece of granite.
Şu mezar taşı bize Gold Hill'den yer almışsın. Adını mezar taşının üstünde görmek, eşsiz bir deneyim.
Me and Pete, we got names. If it's a boy, we gonna name it Emmett... And if it's a girl...
Biz Pete ile isimleri bile seçmiştik... erkek olursa Emmett kız olursa...
- That's a terrible name - ( laughs ) Yeah, that's the only one I've got.
- Berbat bir isim. - Sahip olduğum tek isim bu.
I got a tattoo of his name on my leg. And you won't get back together?
Adını bacağıma dövme yaptırdım.
I got a proposition to make them and you make sure that this name is on the list.
Onlara bir teklifte bulunacağım ve bu ismin listede olduğundan emin ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]