Got a warrant translate Turkish
585 parallel translation
We got a warrant to take you into custody.
Sizi gözaltına almamız için mahkeme emri var.
They got a warrant and they're headed here now.
Yetkileri var ve geliyorlar.
- We got a warrant.
- Tutuklama kağıdımız var.
I've got a warrant for your arrest.
Tutuklanma emriniz var.
- Have you got a warrant?
- İzniniz var mı?
I got a warrant here for you and your sons.
Buraya seni ve oğullarını götürmeye geldim.
It's Nugent's fault. I see him, he'll get 1 0 years. I got a warrant for his arrest.
Nugent'ın suçu. Ona 10 yıl vereceğim. Tutuklanması için elimde yetki var.
We got a warrant - Violation 974.
Tutuklama emrimiz var. Madde 974'ün ihlalinden.
- You got a warrant?
- Arama iznin var mı?
Maybe they got a warrant for Sitting Bull for that Custer rap.
Belki de Oturan Boğa için bir tutuklama emri çıkarmışlardır.
Got a warrant here for Herman Schmidt.
Herman Schmidt için tutuklama emrimiz var.
I've got a warrant for you.
Hakkında tutuklama kararı var.
You got a warrant?
Yazılı emrin var mı?
Then he'll call out he's got a warrant for you.
O da seni tutuklama yetkisinin olduğunu da söyleyecek.
I've got a warrant for you.
Senin için bir arama emrim var.
He's come to get you. He's got a warrant. A hanging warrent!
Elinde idam emriyle seni almaya geldi.
I got a warrant for your arrest.
Seni tutuklamak için yetkim var.
Well, I know that the police can't come on private property unless they's got a warrant or is chasing people.
Devam edelim. - Kendinize iyi bakın Vali Bey.
I got a warrant right here, Sheriff.
Mahkeme emrim burada şerif.
- Have you got a warrant? I do now.
Artık, var!
I got a warrant for the three of you and... Pee Wee Simser.
Üçünüz için tutuklama emri var bir de Pee Wee Simser için.
I got a warrant for your arrest.
Adına tutuklama emri var.
- unless you got a warrant.
- Arama emrinizi göreyim.
Listen, buddy, we got a warrant. You know what a warrant is?
Dinle dostum, yetkimiz var.
I got a warrant for your arrest.
Elimde tutuklanma emrin var.
- You got a warrant?
- Ruhsatın var mı?
Got a warrant?
Yetki belgeniz var mı?
- You got a warrant, honky?
- Arama emrin var mı beyaz?
They've got a warrant for murder out on it.
Onu cinayetten arıyorlar.
I got a law against murder, and I got a warrant right here.
Cinayete karşı var ve elimde de bir tutuklama emri var.
- Well, I've got a warrant for his arrest.
- Şoförünüz için tutuklama emri var.
- You got a warrant? !
- Tutuklama emriniz var mı?
- Not unless you've got a warrant.
- Arama izniniz var mı?
Have you got a warrant or anything?
Arama izniniz var mı?
You got a warrant for this?
Bunun için mahkeme emri var mı?
Okay? Yeah? Got a warrant?
- Tabi, emir vermek için mi?
I've got a warrant authorizing me to confiscate any suspicionable material... under the State Protection Act of 1912.
Elimde, 1912 Devlet Güvenliği Yasası'na göre şüpheli olabilecek her türlü materyale el koyma yetkisi veren bir arama izni var.
They got a warrant out on Bobby Slade.
Bobby Slade için arama emri çıkartmışlar.
I won't squawk if you got a search warrant.
Arama emriniz varsa sesimi çikartmam.
- Have you got a search warrant?
- Arama izni var mı?
You got enough for a search warrant now?
Şimdi arama emri için yeterli kanıtın var mı?
YOU HAVEN'T GOT A SEARCH WARRANT, HAVE YOU?
Elinizde arama emri yok, değil mi?
The police are governed by the laws of this town as authorised by the commonwealth, and unless you got a federal warrant superseding that, keep yourfat mouth shut, or I'll throw you in jail for disorderly conduct, got that?
Polis, eyalet tarafından oluşturulan bu şehrin yasaları ile yönetilir ve sen, federal yetkin olmadıkça bu işi alamayacağından o tombul çeneni kapat yoksa düzeni bozma suçuyla kodese tıkarım, anladın mı?
I'm not even asking for a search warrant cos I got nothin'whatsoever to hide from nobody.
Arama emri bile sormuyorum,... çünkü kimseden saklayacak hiçbir şeyim yok.
Tell him we got the man where he was supposed to be... - and we need a warrant to search the car.
Adamı yakaladığımızı ve arabasını aramak için izne ihtiyacımız olduğunu söyle.
We've got a year-old Florida warrant on him, but it's a thin beef.
Elimizde bir yıllık Florida'dan çıkarılmış aram emri var. Ama sağlam değil.
I got a bench warrant for a boy you got here.
Burada tuttuğunuz bir genç için tutuklama emri getirdim.
But unless you got a signed legal warrant... for every name on that death list... stay out of my county.
Ama elinizde imzalanmış yasal bir... ölüm listesi olmadığı sürece... kasabamdan uzak durun.
You got a search warrant?
Arama emriniz var mı?
Cain got Rickert to agree not to testify in a new pretrial on the warrant.
Cain, Rickert'i yeni bir duruşmada ifade vermemesi için ikna etmiş.
I've got a, uh, warrant here issued by the Department of Defense... authorizing me to search your room and belongings... for any material or artifact that might be defined or deemed harmful... to the security of the United States of America.
Savunma Bakanlığı tarafından çıkarılmış bu izin belgesine göre Amerika Birleşik Devletleri güvenliğine zararlı olduğu belirlenen veya varsayılan her şey için odanızı ve içindeki eşyaları arama yetkisine sahibiz.
got a sec 45
got a girlfriend 17
got a pen 27
got a problem 61
got any 17
got a gun 16
got a secret 29
got a smoke 21
got a match 36
got a 73
got a girlfriend 17
got a pen 27
got a problem 61
got any 17
got a gun 16
got a secret 29
got a smoke 21
got a match 36
got a 73
got any money 37
got anything 42
got an address 30
got a minute 191
got a light 111
got away 26
got a hit 26
got a problem with that 18
got any ideas 31
got a date 26
got anything 42
got an address 30
got a minute 191
got a light 111
got away 26
got a hit 26
got a problem with that 18
got any ideas 31
got a date 26
got an idea 17
got a cigarette 66
got another one 25
got an i 29
got a name 45
got a better idea 23
got a job 23
got a second 42
got about 16
got a cigarette 66
got another one 25
got an i 29
got a name 45
got a better idea 23
got a job 23
got a second 42
got about 16