Have a good trip translate Turkish
490 parallel translation
Have a good trip, my young friend... to the land of phantoms! "
İyi yolculuklar, benim genç dostum... hayaletlerin yurduna! "
- Have a good trip down?
- Yolculuğun nasıldı?
Have a good trip.
İyi yolculuklar.
Have a good trip across?
Yolculuk iyi geçti mi?
Did you have a good trip?
Yolculuğun iyi geçti mi?
Have a good trip?
Yolculuğunuz iyi geçti mi?
Have a good trip, Michel?
- Yolculuğun iyi geçti mi Michel?
Did you have a good trip?
Yolculuğunuz iyi geçti mi?
Hope you have a good trip, George.
Umarım iyi bir yolculuğun olur.
Have a good trip?
Yolculuğun nasıl geçti?
- Did you have a good trip?
- Yolculuğunuz iyi geçti mi?
Have a good trip? I got you Rudy here.
Ben de yanımda Rudy'yi getirdim.
- Have a good trip, Del.
- İyi yolculuklar Del.
- Bye-bye, beauty! Have a good trip!
- Hoşça kalın fıstıklar.
Well, have a good trip.
Sana iyi yolculuklar.
Have a good trip and forgive the chatter.
Seyahatin tadını çıkarın, ve beklettiğim için üzgünüm.
Excuse me, have a good trip.
Size iyi yolculuklar.
Bye, Anna. - Bye. - Have a good trip.
- Hoşçakal Anna, iyi yolculuklar.
"Remember me, who am the pious" as the poet says. - Goodbye! Have a good trip.
"Beni de bir dindar hatırla elbet" şairin dediği gibi.
Did you have a good trip?
Seyahatin nasıl geçti?
- Did you have a good trip?
- Yolculuk iyi miydi?
Did you have a good trip?
Yolculuğun iyimiydi?
- Have a good trip, Frankie?
- Yolculuk nasıl gidiyor Frankie?
- Have a good trip!
- İyi yolcuklar!
- Have a good trip now, George.
- İyi yolculuklar, George.
- Did you have a good trip?
Uçuşunuz iyi miydi?
Have a good trip, miss!
İyi yolculuklar hanımefendi.
- Have a good trip back.
- İyi yolculuklar.
Oh, Cathy, have a good trip.
Cathy, iyi yolculuklar.
Have a good trip.
- Biliyorum.
Have a good trip!
İyi yolculuklar!
Well, have a good trip, Mr. Quentin.
- Bay Quentin size iyi yolculuklar.
Have a good trip.
- İyi yolculuklar.
Have a good trip back.
İyi yolculuklar.
- Have a good trip, Schmidt.
- İyi yolculuklar, Schmidt.
Have a good trip, Monsieur Antoine.
Bay Antoine, dilerim güzel bir tatil geçirirsiniz. Dönünce görüşmek üzere, iyi günler.
Have a good trip, Miss Chang.
İyi yolculuklar, Bayan Chang.
Have a good trip, Sam.
İyi yolculuklar, Sam.
Have a good trip.
iyi yolculuklar, Sam.
Well, Professor, did you have a good trip?
Profesör, yolculuğunuz iyi geçti mi?
Did you have a good trip?
Yolculuğun iyi miydi?
Have a good trip, and see you soon.
İyi yolculuklar, Komiser. Yakında görüşmek üzere.
Have a good trip and best wishes.
( Trenin Düdüğü ) Hareket! - İyi yolculuklar ve iyi şanslar.
- Have a good trip.
- İyi yolculuklar.
- Have a good trip!
- İyi yolculuklar!
He thought it'd be a good idea if I took a trip while he consummated this big deal, because I have no head for business.
Bu büyük işi bitirene kadar bir seyahate çıkmamın uygun olacağını düşündü. Çünkü ticareti hiç aklım almaz.
It must have been a good trip!
Güzel bir yolculuktu sanırım.
Have a good and safe trip.
İyi yolculuklar dilerim.
Look, Belle, I know this hasn't been a good trip for you, but, well, we're going to have smooth sailing from here on out.
Bak, Belle, Biliyorum, bu senin için iyi bir gezinti olmadı. ama biz şuan rahat bir yelkenlideyiz.
Did you have a good trip?
- Yolculuğunuz iyi geçti mi?
Have a good trip.
Masal anlatmayı bırak.
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a good time 307
have a good flight 33
have a great day 179
have a good day 670
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a good time 307
have a good flight 33
have a great day 179