English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Have a nice life

Have a nice life translate Turkish

280 parallel translation
Have a nice life.
İyi hayatlar.
If we don't see you, Cody, have a nice life!
Bir daha görüşemezsek Cody, sana mutlu bir ömür dilerim.
Have a nice life.
Hayatta mutluluklar!
- Have a nice life
- Güzel bir hayat geçirmen dileğimle.
Have a nice life.
Mutlu yaşamlar.
- Have a nice life.
- Umarım iyi bir yaşam kurarsın.
- Well, have a nice life.
- Hayatta başarılar.
Have a nice life.
Sana iyi yaşamlar.
Have a nice life.
Hayatta başarılar.
Have a nice life.
Sana hayatında mutluluklar.
Bye-bye, folks, have a nice life.
Hoşça kalın, millet, iyi hayatlar.
Have a nice life, Al.
Bol şans, Al.
Have a nice life sentence, that is.
Güzel bir hayat cezası geçirmen dileğiyle.
You want to have a nice life in Vegas. Richie?
Las Vegas'ta güzel bir hayat istiyor musun Richie?
Have a nice life.
İyi bir hayatın olsun.
Have a nice life, guys.
İyi günler çocuklar.
- Have a nice life. - Oh, no.
Hayatta başarılar.
Have a nice life.
Hayatta mutluluklar dilerim.
Have a nice life.
Size iyi yaşam diliyorum.
Well, then, you have a nice life.
O zaman sana hayatta mutluluklar!
Just, "See you, have a nice life."
Sadece "Görüşürüz, hayatını yaşa" mı?
Have a nice life. - How do you know about Cassandra?
Cassandra Spender'ı nereden tanıyorsun?
Have a nice life.
Hayatında başarılar.
Have a nice life.
Çok yaşa, İyi şanslar!
Have a nice life, huh?
Güzel bir hayat yaşa.
Hey, Red, have a nice life, huh?
Güzel bir hayat yaşa.
Wow. Have a nice life with that, Princess.
Umarım bununla iyi yaşarsın prenses.
Have a nice life.
İyi bir hayatınız olsun.
Come on. Get down. You wanna have a nice life.
Eğilin, eğilin Güzel bir hayat istiyor musunuz?
Have a nice life!
Mutlu bir hayat sürün!
Have a nice life.
Umarım iyi bir hayatınız olur.
Have a nice life alone.
İyi yalnız hayatlar dilerim.
Have a nice life, Miss Potter.
İyi bir yaşam dilerim, Bayan Potter.
Now, Mr. Bradley, I'm going to lock you in a nice, cool cellar for two or three days where you'll have a chance to think about life and Bronson 8.
Şimdi bay Bradley bir iki gün sizi mahzene kapatacağım orada hayat ve Bronson 8 arabasını düşüneceksiniz.
We're going to have a nice, normal, happy life together and no more :
Birlikte mutlu bir yaşantımız olacak, ama, artık başka büyü :
If I have to listen to the stories of your love life, I'd much rather hear them in the morning with a nice cup of tea to steady my nerves.
Eğer senin aşk hikayelerini dinlemek zorunda kalacaksam, sabah dinlemeyi tercih ederim, üstelik sinirimi yatıştırmak için bir fincan çay ile!
I'd like to have my own house, a nice place to live I consider myself a humanist lt may seem unrealistic, but what I want in life is a genuine introduction of democracy and tolerance
Kendi evime sahip olmak istiyorum ve iyi bir yerde yaşamak. Kendimi hümanist olarak tanımlıyorum. Gerçekçi bir insan olmasam da demokratik, özgür hilesiz bir yaşam istiyorum.
Go have a nice, normal, boring life.
Git güzel normal sıkıcı bir hayat yaşa.
I'm gonna get myself a nice little apartment, watch HBO and have a real life again.
Medeniyete dönüyorum. Kendime küçük bir daire kiralayıp 24 saat açık kanalları izleyeceğim.
I can't believe you. Have a nice life.
Sana inanamıyorum.
It's a nice simulation, but I doubt even that car... could have saved Mayor Cottam's life.
Güzel bir simülasyon, ama o arabanın Başkan Cottam'ın hayatını kurtaracağından şüpheliyim.
You can have a damn nice life.
Çok iyi bir hayatın olabilir.
My husband is an architect, we have two good sons... and a nice positive conjugal life in all... the senses and manners that interest him.
iki oğlumuz var ve ikimiz de pozitif düşünmeyi çok seviyoruz. Şimdi sizi ilgilendiren kısma geliyorum. Burada her zamanki gibi önemli bir problem var.
- Have a nice life.
- Size iyi bir hayat dilerim.
We're going to have a nice house and live a proper settled life.
Hoş bir yalı ve.. sakin bir yaşam.
I've always wanted you to play for the people on land, marry a nice woman and have children and all those things in life which perhaps aren't immense but are worth the effort.
Hep karadaki insanlar için piyano çalmanı istedim ve güzel bir kadınla evlenip, çocuklarının olmasını ve yaşamdaki tüm bu şeyler belki muazzam değildirler ama çaba göstermeye değerler.
You can have the wildest night of sex in your life... or a few nice throw pillows.
Hayatındaki en ateşli geceyi geçirebilirsin... veya gidip soğuk bir duş alabilirsin.
Have a nice life.
Beni merak etme.
Today, I have every happiness that life has to offer lf a duffer like me could get such a nice girl... then why not for Prem of "Prem and Party" fame?
Bugün hayatımın en büyük mutluluğu var. Benim gibi bir aptalın bukdar güzel bir kızı alabildiğine göre.. niye prem için olmasın Parti.
Well, you know, it was really nice having dinner with you, Dad, but I am going to go have lunch with the man in my life. ( ÁÖ ) tank : for something to fail to lose a game deliberately ( õóîð £ ºNTC's Dictionary of American Slang £ © How can you meet with her?
Evet, bilirsin, seninle yemek yemek gerçekten hoştu, baba, ama ben hayatımdaki erkekle öğle yemeğine çıkacağım.
So- - so- - so anyway, I just want us to have a nice, candid conversation about life and romance and what's wrong with you.
Hayat, aşk ve senin sorunların hakkında samimi bir sohbet istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]