English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Help me find her

Help me find her translate Turkish

250 parallel translation
Help me find her.
Onu bulmama yardım edin.
Please... Help me find her.
Ne olur, onu bulmama yardım edin.
Help me find her.
Onu bulmama yardım et.
Here, this is the girl, will you help me find her?
İşte, bu kız. Onu bulmama yardım eder misin?
Will you help me find her?
Onu bulmama yardım eder misin?
She must be scared please help me find her
Korkuyor olmalı eminim bir yerlerde ağlıyordur lütfen bana yardım et.
This wolf's gonna help me find her.
Bu kurt bize yardımcı olabilir.
Please help me find her.
Lütfen bana yardım edin.
- Help me find her.
— Onu bulmama yardım edin.
Help me find her.
Yardım edin onu bulayım.
I don't see what you think this proves, or how it will help me find her.
Bu neyi kanıtlıyor ki? Şimdi kız kardeşimi bulmama ne gibi bir yardımı olacak?
- Now, why don't you help me find her? - Let me tell you something :
Sana birşey diyeyim.
And you're gonna help me find her, whether you like it or not!
Ve onu bulmamda yardım edeceksin, İstesen de istemesen de...!
I need you to help me find her.
Onu bulmama yardım etmelisin.
Can you please help me find her?
Onu bulmam için bana yardım eder misiniz?
She needs me, and you have to help me find her.
Bana ihtiyacı var ve onu bulmama yardım edeceksiniz.
I came here because I need you to help me find her.
Buraya onu bulmama yardım etmeni istediğim için geldim.
Those files that we recovered may help me find her.
Ve bulduğumuz o dosyalar onu bulmama yardım edecek.
Please help me find her, please!
Lütfen onu bulmama yardım et.
You gotta help me find her.
Onu bulmama yardım etmelisin.
- I need you to help me find her.
- Onu bulmama yardım etmen lâzım.
Donna, please help me find her.
Donna, lütfen onu bulmama yardım et.
Help me find her.
Bulmama yardım edin.
What can you tell me about Telly that might help me find her?
Telly hakkında onu bulmama yardımcı olabilecek ne söyleyebilirsiniz?
Marquise isn't dead, and you need to help me find her before she finds me first.
Bildiğim, Marquise hayatta ve o beni bulmadan ben onu bulmalıyım.
Okay, are you gonna help me find her or not? - Well I'm gonna have to.
Tamam, onu bulmama yarıdım edecek misin etmeyecek misin?
It's gonna help me find her.
Onu bulmama yardım edecek.
Help me to find her.
Onu bulmama yardım edin.
Please help me to find her.
Lütfen onu bulmama yardım et.
He offered to do anything he could to help me find my parents.
Ailemi bulmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi.
Her brother asked me to help her find a room. I know the landlord
Erkek kardeşi onun için bir oda bulmamı istemişti.
Help me to find and reach her.
Ona ulaşmama yardım et.
Help me find my daughter, I'll give you everything I got.
Kızımı bulmama yardım edin, her şeyimi veririm.
I wanted to ask you to help me sound my father concerning my present feelings and if I find him opposed to them I am determined to go and live elsewhere with this most charming girl and to make the best of what Providence offers us.
Eğer düzgün kıyafetler giyebilmek için sizinle her gün esnaftan yardım istemek zorunda kalıyorsak... Neyse... Sizinle babamı ikna etmeniz için konuşmak istedim.
Now, please, help me find Lauren before they kill her too.
Şimdi lütfen, öldürülmeden önce Laruen'ı bulmama yardım et.
If you could find her brother for me it would be a big help.
Kardeşini bulabilirseniz, belki faydası dokunur.
- You want me to help you find her?
- Birlikte aramak ister misin?
If you're not gonna help me, I'll find her myself.
Bana yardım etmeyeceksen onu kendim bulurum.
If she can help me find who killed my partner, I'll drop all charges against you, and I won't tell anybody about her.
Eğer ortağımı kimin öldürdüğünü bulmama yardım ederse, suçlamaları geri çekerim, ve kimseye onun cadı olduğunu söylemem.
Anyway, help me find the girl a job!
Her neyse, kız için bir iş bulmama yardım et!
Liz, you said you would do anything to help me find my son.
Liz, oğlumu bulmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledin.
I don't understand why you agreed to help Sydney find her mother without consulting me.
Anlamadığım, bana danışmadan Sydney'ye annesini bulmak için yardım etmeyi niye kabul ettiğindir.
That reminds me. I've got to help her find a caterer.
- Bir yemek şirketi bulmasına yardım edeceğim.
Anything to help find out who killed their fuel man. Tell me.
Yakıtçının katilini bulmanız için her türlü yardıma hazırız.
- Help me find her.
Bulmama yardım et.
You gotta let me help find her, please.
Onu bulmama yardım etmelisiniz, lütfen.
A friend asked me to help her to find someone.
Bir arkadaşım sana birini bulabileceğini söyledi.
Help me find my uncle...
Her nerede ise dayımı bulmama yardım et.
She's asked me to find her some help.
Benden yardım edecek birini bulmamı istedi.
Then screw her, right? I can find someone else To help me mess with the pizza man.
Bende, pizzacı ile uğraşmam için yardım edecek başka birini bulurum.
I knew karma wanted me to find Catalina and bring her back, but I also knew it didn't want me to help murder some poor guy just'cause he was late on his goat payment.
Karma'nın benden Catalina'yı bulup geri getirmemi istediğini ve... bu fakir birkaç katile yardım etmemi istemediğini biliyordum, çünkü keçi ücretini ödemekte geç kalmıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]