English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Helping you

Helping you translate Turkish

7,603 parallel translation
I'm helping you deliver your baby with another woman.
Başka bir kadından olan bebeğinin doğumuna yardım ediyorum.
Because i was helping you this morning.
Bu sabah sana yardım etmemiş olsaydım bunların hiç biri başıma gelmezdi.
You thought I was helping you.
Sana yardım ettiğimi sanıyordun.
I'm helping you, just as you helped me.
Sadece yardım etmeye geldim. Zamanında siz de beni kurtardınız.
How you all tricked him into helping you.
Size yardım etmesi için onu nasıl kandırdığınızı.
Sid was helping you?
Sid sana yardım mı ediyordu?
He's presenting evidence, using my mother making it seem like all I've been doing is helping you commit crimes.
Annemi kullanarak kanıt sunuyor yaptığım tek şeyin suç işlemene yardım etmek olduğunu gösteriyor.
I was the only one helping you.
Sana bir tek ben yardım ettim.
It's not helping you.
Bunun sana yardımı dokunmaz.
You know you're not helping yourself.
Kendine yardımcı olmuyorsun.
You're only helping yourself.
- Siz sadece kendinize yardım ediyorsunuz.
Helping you kill troubled people?
Sorunlu insanları öldürmende sana yardım ettiğimi mi?
- No. I'm not helping you open a thinny or anything else.
Bir ince açmanda ya da başka bir konuda sana yardım etmeyeceğim.
What if Croatoan finds out she's helping you and sends Duke after her?
Ya Croatoan size yardım ettiğini öğrenir de Duke'ü onun peşine takarsa?
I'm not helping you.
Sana yardım etmeyeceğim.
I was cool with Stef helping you with your charges.
Sana karşı olan şuçlamalarla Stef'in ilgileneceğini düşündüm.
Are you helping them?
- Evet.
As soon as you're done helping her...
Ona yardım etmeyi bıraktığın anda...
And you can do that by helping Sam take the children back to Town Hall.
Sam ile birlikte çocukları belediye binasına geri götürerek yardım edebilirsin.
You've made a career out of helping people.
İnsanlara yardım üzerine kariyer yaptın.
Okay, I almost feel weird saying this, but I wanted to ask you... wow, those pictures are not helping.
Tamam, bunu derken neredeyse utanacağım ama sana şunu sormak istiyorum... Bu resimler de hiç yardımcı olmuyor.
Thank you, guys, for helping me.
Yardımlarınız için teşekkürler.
Peter Griffin, in recognition of your heroism in helping to rescue little Mikey Nicholson, I'd like to present you with this key to the city.
Peter Griffin, küçük Mikey Nicholson'u kurtarmak için gösterdiğin kahramanlıktan ötürü sana şehrimizin anahtarını armağan etmek istiyorum.
Heard you were helping Hannah with something. Yeah, there's been some robberies in her precinct.
Evet, bölgesinde bazı soygunlar varmış.
Is that why you were helping her?
Ona bu yüzden mi yardım ediyorsun?
And I think it's great what you did for KD too, helping him get a job.
KD için yaptıklarında çok hoş... Ona iş bulmanız.
And you don't like to get involved in helping others, do you?
Başkalarına yardım etmeye karışmayı sevmiyorsun, değil mi?
If I catch you helping her in any way, I am coming after you with everything I got.
Ona bir şekilde yardım ettiğini fark edersem tüm gücümle peşinden gelirim.
Hey. You're not helping.
Hiç yardımcı olmuyorsun.
We appreciate you helping us with this.
Bize yardımcı olduğunuz için müteşekkiriz.
Director Henshaw, thank you for helping me set up that room.
Müdür Henshaw, o odayı kurmamda yardım ettiğiniz için teşekkürler.
It's good, what you're doing, helping that woman, Griselda.
Yaptığın şey çok hoş. Griselda'ya yardım etmen.
I think what you're doing Is you're helping people who are in pain.
Bence senin yaptığın şey acı içinde olan insanlara yardım etmek.
Ah, you work with Helping Hands, don't you?
Siz Yardım Eli ile birlikte çalışıyorsunuz değil mi?
So you being uncooperative isn't helping anyone.
Böyle aykırı davranışlarda bulunman, kimseye bir yarar sağlamıyor.
I made a deal with God that if he let you live, I'd spend the rest of my life helping the poor.
Tanrıyla bir anlaşma yaptım eğer yaşamana izin verirse ömrümün geri kalanını fakirlere yardım etmeye adayacaktım.
You know, it's like, she's helping me more than I'm helping her.
Bilirsin, o bana benim ona ettiğimden daha çok yardım ediyor gibi.
What would you say to helping me out? - What?
- Bana yardım etmeye ne dersiniz?
Saturday, which one of you two is helping me install the mirrored glass at Stilettos?
Cumartesi hanginiz Stilettos'un cam aynalarını takmama yardım ediyorsunuz?
Well, we appreciate you helping us out.
- Yardım edeceğine çok sevindik.
J.J., you're not helping!
Hiç yardımcı olmuyorsun J.J!
You can still do something good by helping us.
Bize yardım ederek hâlâ iyi bir şey yapabilirsin.
And I-I never really expected just to talk you into helping me.
Ayrıca bana yardım etmeni sağlamaya çalışmıyordum zaten.
If you're out there helping others, in the end you'll be left with nothing.
Başkalarına yardım edeceğim diye yırtınırsanız nihayetinde zararlı çıkan siz olursunuz.
You are not helping.
Yardımcı olmuyorsun.
Listen, chica, you helping out Sarita, that got you this meeting.
Dinle beni küçük hanım Sarita'ya yardım etmen sayesinde görüşüyoruz.
What are you doing? You're helping them kill you more accurately?
Seni daha doğru şekilde öldürmeleri için yardım mı ediyorsun?
You can do it later if you're good to just jump in and keep helping.
Vaktin varsa bize yardım edebilirsen çok daha iyi olur.
Look, I'm just trying to make sure you don't get in trouble helping the kid out.
Çocuğa yardım ederken başını derde sokma diye diyorum.
Why are you helping me?
Bana neden yardım ediyorsun?
Did you come by just to brag about helping me with Jack?
Jack için yardım etmeye mi geldin yoksa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]