Here i stand translate Turkish
1,626 parallel translation
I should be dead, But here I stand.
Ölü olmam gerekiyordu, ama işte buradayım.
But I did buy a house on the beach... ... so we can stand here and watch the sunset...
Ama burada durup gün batımını seyredebilelim diye sahilde pahalı bir ev satın almışım.
We stand or we fall together, and I'm here today to ask for the chance to stand with you.
Ya birlikte çıkarız, ya da birlikte düşeriz. Bugün buraya benimle çıkmanızı istemek için geldim.
Miss Anna, is it okay if I stand out here while you go vote?
Bayan Anna, siz oy verirken.. burda durabilir miyim?
I can stand here and close my eyes, eat my doughnuts, best I can do.
Burda durup gözlerimi kapayıp, yiyebilirim, yapabilecegimin en iyisi bu.
Stand here and tell me where I go wrong.
Burada dur ve yanlışlarımı söyle.
I'm not going to stand here and have my orders challenged.
Burada durup, emirlerimin sorgulanmasına izin vermeyeceğim.
I'm not going to stand here and pretend I know how to do your job.
Burada dikilip size işinizi nasıl yapacağınızı biliyormuş gibi davranmayacağım.
I couldn't stand being around here anymore.
Artık buralarda durmaya dayanamıyorum.
I stand here cursing that I was not allowed them all.
Bense burada durup hepsini almama izin verilmediğine lanet ediyorum.
How long do I have to stand here half naked before you notice?
- Sen fark edene kadar böyle yarı çıplak ne kadar daha beklemeliyim?
Well then, I'll just have to stand right here!
Pekala o zaman ben de burada dururum!
'Cause as I stand here, I believe that as long as we honor God, nothing is impossible.
Biz Tanrı'yı onurlandırdığımız sürece, hiçbir şey imkansız değildir.
Kind of wish there was a burger stand or something around here. I'm starving.
Etrafta bir hamburger büfesi falan olsaydı keşke.
I don't think we need to stand here and pick apart the Alice Cooper wants an antique chair theory.
Alice Cooper'ın antika sandalye istemesi teorisini anlamaya ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum.
Look, I'm not gonna stand here and play victim.
Burada durup kurbanı oynamayacağım.
I stand here and I see the future :
Ben burada duruyorum... ve geleceği görüyorum.
You're gonna go in your little magic hut, and I'm gonna stand out here in case you devolve into a monkey.
Küçük sihirli kulübene gireceksin ve ben burada sen içerde maymuna dönüşesin diye duracağım.
As I stand before you today, on the brink of junior high, here is what I have to say.
Ortaokula başlayacak bir öğrenci olarak sizlere şunu diyeceğim :
Now, I'm gonna go stand over here while you talk to your mom.
Sen konuşurken ben buralarda olacağım, yani annenle konuşurken.
While I'm talking to him - I'll open the door - you Stand here and listen.
Onunla konuşurken kapıyı açık bırakacağım. Ayakta dur ve sadece dinle.
I could stand here and tell you what I think you were doing in Fennigan's house for the last two weeks.
Burada durup son iki haftadır Fennigan'ın evinde ne haltlar karıştırdığını anlatabilirim.
I'll... I'll just stand out here and think about all the things I'll miss about being a doctor.
Ben de burada dikilip doktorluğun özleyeceğim yanlarını düşüneceğim.
I'll just stand here and say a few words.
Burada dikilip birkaç laf edeceğim.
If not for his song I wouldn't stand here and sing for you.
Onun şarkısı olmasa şimdi karşınızda olamaz ve size bu şarkıyı söyleyemezdim.
You think I'm going to stand here and be shouted at by this rabble?
Burada durup bu yaygarayı dinleyecegimi mi sanıyorsunuz?
Randy, I'm not gonna stand here forever just'cause you're superstitious.
Randy, batıl inançların yüzünden burada sonsuza kadar kalmayacağım.
- Not while I stand here, you don't.
- Ben burada oldugum sürece degil.
I would put on a chicken suit and stand on the corner if we could make the cash you'd make here.
Eğer burada kazandığın parayı kazanabileceksek üzerime tavuk kostümü giyip köşede durabilirim.
So why are these murderers feeling themselves touched by your grace while I stand here alone, staring into the abyss? !
Peki ben burada tek başıma dikilip cehenneme bakarken,... neden o katiller, senin erdeminin onlara dokunduğunu hissediyorlar?
I'm not going to stand here all night.
Bütün gece bekleyecek değilim.
I don't have to stand here and listen to this.
Bir karar vermen lazım, ya o... ya ben. Charlie burda durup bunları dinleyecek değilim.
I can't just stand here, and see you all change like this.
Burada dikilip, hepinizin böyle değiştiğini görmeye dayanamam.
that i'm willing to come in here and stand up for my principles?
bana buraya gelmeyi isteten.. ve prensiplerim için dik durmamı sağlayan şey mi?
And I do not stand here on my wedding day - optimistic or full of hope. - OK, um...
Burada, düğün günümde ne iyimserim, ne de umutlu.
Can I stand here?
Burada durabilir miyim?
And I know it sounds stupid, but it is an honor just to stand in here with y'all.
Ve biliyorum kulağa aptalca geliyor, ama burada sizinle bulunmak bile benim için büyük bir onur.
I can't just stand around here waiting.
Bu kadar yeter. Burada oturup öylece bekleyemem.
I can't just stand here and let you harass my boy.
Burda durup arkadaşımı taciz etmenize dayanamam.
I'm not going to stand here and get the third degree from this pervert.
Burada durup bütün bunları dinleyecek değilim.
I don't have to stand here and take this.
Bunları dinlemek zorunda değilim.
What, I gotta stand here being threatened now?
Ne yani burda durup tehdit mi dinleyeceğim?
We don't even have ventilation here. We don't even have ventilation here. I'll stand over here
Ben burada dururum.
I'll stand over here I don't care.
Bana ne. Olmaz.
He hasn't even been dead 48 hours and you have the nerve to stand here and ask me how much money I may or may not get?
Öleli daha 48 saat olmadı, sizse büyük bir yüzsüzlükle karşıma geçmiş ne kadar para alıp almayacağımı mı soruyorsunuz?
I can stand right here.
Görüyor musun?
I am not going to stand here and be accused.
Burada durup suçlamalarınızı dinlemeyeceğim.
I'll stand out here all night.
Bütün gece burada dururum.
I have to stand here before you...
Tam burada huzurunda durmam gerekiyor.
And if she's willing to stand here and be humiliated by you two lugs, then I know it's for a good reason.
Ensenizde boza pişirse bile. Sizin gibi odunlar tarafından aşağılanmayı göze alıyorsa iyi bir nedeni vardır eminim.
You come here and call my Master a swine... Don't think you'll be leaving here alive... Because I'm going to kill you where you stand you bastard!
{ \ cH4411FF } Buraya gelip efendime domuz diyorsun... { \ cH4411FF } Burayı canlı terkedebileceğini aklına bile getirme... { \ cH4411FF } Çünkü şu an dikildiğin yerde seni öldüreceğim, piçkurusu!
here it comes 620
here it is 2313
here i come 382
here i go again 25
here is the 17
here i am 1287
here i go 248
here it goes 122
here i am again 16
here is 53
here it is 2313
here i come 382
here i go again 25
here is the 17
here i am 1287
here i go 248
here it goes 122
here i am again 16
here is 53
here is my card 18
here i was 27
i stand corrected 157
standard 64
stand 299
standing 87
standards 19
standish 33
standby 89
stand up 1282
here i was 27
i stand corrected 157
standard 64
stand 299
standing 87
standards 19
standish 33
standby 89
stand up 1282
stand by your man 18
stand by me 33
stand up for yourself 17
stand your ground 55
stand up straight 94
stand by 925
standing room only 19
stand here 61
stand clear 68
stand over there 44
stand by me 33
stand up for yourself 17
stand your ground 55
stand up straight 94
stand by 925
standing room only 19
stand here 61
stand clear 68
stand over there 44
standing here 19
stand down 832
stand aside 185
stand right there 37
stand straight 39
stand fast 51
standing by 214
stand still 218
standard procedure 51
stand right here 22
stand down 832
stand aside 185
stand right there 37
stand straight 39
stand fast 51
standing by 214
stand still 218
standard procedure 51
stand right here 22