Hold them translate Turkish
2,395 parallel translation
Go on, I'll hold them off.
Sen git ben onlar? oyalarim saldirin..
And Venus is so close to the sun and so hot, those water molecules are moving so fast that the gravity of the planet can't continue to hold them in the atmosphere, and so they simply escape off into space.
ve Venüs Güneş'e çok yakın ve çok sıcak, bu su molekülleri çok hızlı hareket eder gezegenin çekim gücü onları atmosferde tutmayı sürdüremez, ve kolayca uzaya kaçarlar.
Olivia and I will hold them off.
Olivia ve ben onları oyalarız.
You have no idea what it feels like to be so close to your children and you can't hold them.
Onlara bu kadar yakın olup, elini bile sürememek ne demektir, sen bilemezsin.
All right, we can legally hold them until we process the transitory evidence.
Bay bay! Peki, mevcut kanıtlardan bir sonuç çıkıncaya kadar, içeride tutabiliriz.
We can't hold them off forever.
Onları sonsuza kadar uzak tutamayız.
Just gather the members of your field team and hold them there until I arrive.
Sadece ekibindeki herkesi topla ve ben gelene kadar orada tut.
Now I can hold them off for a... Yeah, right.
Bununla şimdilik onları oyalaya bilmeme imkan yok.
If we want to go through them, we need to stretch them out and hold them open.
Eğer içlerinden geçmek istiyorsak, onları büyütmemiz ve açık tutmamız gerekiyor.
Then we draw a line in the sand and hold them here.
burda bir hat oluşturup onları burda tutalım.
( Hannah ) It won't hold them for long!
Bu onları uzun süre tutmaz!
It's every citizen's duty to challenge their leaders, to keep them honest and hold them accountable if they're not.
Her vatandaşın görevi, yöneticilerini denetlemek, onların dürüst kalmalarını ve hesap verebilir olmalarını sağlamaktır.
Can you hold them off, Jane?
Onları uzak tutabilir misiniz Jane?
The grey crowned and black crowned are the only cranes able too roost in high branches using their hind toes to hold them steady.
Hem de günün her saatinde. Ve bugün kertenkelenin sonu olabilir. Kaplumbağa tam onun yolunda duruyor.
They're free? If our only witness is unreliable, we can't hold them.
Yeterli kanıt yoksa, onları daha fazla tutamayız.
anyone suspicious, hold them back.
Süpheli herkesi yakalayin
I'll hold them as long as I can.
Elimden geldiğince onları uzak tutacağım.
So, what does hold them together?
Ancak yine de tüm yıldızları dev bir galakside bir arada tutmak için yetersizdirler.
- Hold them!
- Uzaklaştırın onları!
I was able to hold them...
Üçünü de savurmayı başarabildim.
We will hold them from this wall for as long as possible.
Onları bu duvarda tutabildiğimiz kadar tutacağız.
I'll hold them Off.
Ben onları oyalarım.
I'll hold them back!
Yay bende!
Among them may be worlds that hold the conditions to support life.
Aralarında yaşamı destekleyen koşulları bulunduran dünyalar olabilir.
Hold on. Just let them put out the fire.
Durun, bırakın yangını söndürsünler.
Let him hold a miniature golf scoring pencil to make them look normal, obviously.
Normal gözüksün diye ona minyatür golf skor tutma kalemi kullandırayım.
And I don't want either of them to hold him.
... ve onlardan birisinin bile bebeği tutmasını istemiyorum.
Eventually, I blew the crotch out of them things, but you can't wear'em every day and expect for'em to hold up.
En sonunda, kasık kısmını patlattım. Ama her gün giyip de dayanmasını bekleyemezsin.
Asked them to hold off until we cleared a path.
İşimiz bitene kadar beklemelerini istedim.
Even after agreeing to full disclosure, some witnesses try to hold back, but with a skilled technician, the polygraph will catch them.
Her şeyi anlatmayı kabul etseler de bazı tanıklar bir şeyler saklıyor. Ama yetenekli bir teknisyen yalan makinesiyle bunu yakalıyor.
If any person can show just cause why they may not be joined together, then let them speak now or forever hold their peace.
Birleşmelerini engelleyecek haklı bir neden gösterebilen varsa o zaman şimdi söylesin ya da sonsuza dek sussun.
We don't have enough to hold either one of them.
Her ikisini de tutacak yeterli kanıtımız yok.
Capture them here... And hold on to them here.
Onları buraya tutsak et ve onları hiç bir yere bırakma.
I thought I told them to hold my calls.
Güya telefon bağlamamalarını söyledim.
I'm trying to hold on to them in my head.
Hepsini aklımda tutmaya çalışıyorum.
Hold on to them?
Ne demek aklımda tutmak?
You know, there were a lot of hot women at that party tonight, but none of them could hold a candle to you.
Biliyor musun, bu geceki partide bayağı seksi kadın vardı ama hiçbiri eline su bile dökemez.
Here, hold the light.I'll get a ladder.We'll get them down.
Al, feneri tut. Ben bir merdiven getireyim de, onları aşağı indirelim.
Claudia, something is happening to the team in Egypt. Use my Farnsworth, try to get a hold of them.
Claudia, Farnsworth ile Mısır'daki takımla bağlantı kurabilecek misin?
Her connection with Warehouse 2 is getting stronger. I can't get a hold of them.
Depo 2 ile bağlantısı giderek güçleniyor onlarla bağlantı kuramıyorum
And somehow Danny got hold of them.
Bir şekilde Danny bunları öğrenmiş.
Tell them to hold their fire!
Ateş etmemelerini söyle!
How did you get hold of them?
Siz onları nasıl ele geçirdiniz?
Hold 2 snakes and... tie them together.
İki yılanı tut... ve birbirine düğümle.
Now scientists are discovering that dark matter doesn't just hold galaxies together... it might have sparked them into life.
Ve dağılmalarını engelliyor. Şimdilerde bilim insanları karanlık maddenin sadece galaksileri bir arada tutmakla kalmayıp onların var olmalarının sebebi de olabileceğini düşünüyorlar.
Squid priest told them to hold hands
Ahtapot papaz onlardan el ele tutuşmalarını istemiş
When you're in a store and you hold the door for the person behind you but they don't hold the door for the person behind them.
Bir dükkandasın ve arkandaki kişi için kapıyı tutarsın ama onlar arkadaki kişi için tutmaz.
To save Veronica's life and to capture Morgana Balthazar trapped them both in the Grim Hold...
Veronica'nın hayatını kurtarmak ve Morgana hapis tutmak için Balthazar ikisini birden Grim Hold'un içine kapattı.
There are those who would say hold back, there are those who would make us retreat - But we shall never give in to them.
Bize çekilmemizi söyleyenler olacaktır bizi çekilmeye zorlayacaklar olacaktır fakat onlara teslim olmamalıyız.
Muster 50 of the reserves and hold them at the gate.
Elli asker al ve kapıda hazır olsunlar.
Instruct them to hold the castle.
Kaleyi tutmaları için talimat ver.
hold them off 16
hold them back 19
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
hold them back 19
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
hold on 13161
hold the door 81
hold on a second 1159
hold my hand 117
hold it 2458
hold me tight 34
hold on to me 73
hold me 244
theme song playing 16
hold on 13161
hold the door 81
hold on a second 1159
hold my hand 117
hold it 2458
hold me tight 34
hold on to me 73
hold me 244
hold it right there 423
hold your horses 138
hold on tight 161
hold on a sec 244
hold on a moment 33
hold still 691
hold me close 21
hold up 1863
hold on a minute 292
hold on one second 255
hold your horses 138
hold on tight 161
hold on a sec 244
hold on a moment 33
hold still 691
hold me close 21
hold up 1863
hold on a minute 292
hold on one second 255