I'm happy too translate Turkish
453 parallel translation
I want to raise twins too. The mother must feel so happy
Keşke benim de ikiz çocuklarım olsaydı.
- I'm too happy, madame.
- Çok mutluyum, madam.
Yes, and I hope you are happy too.
Evet, umarım sen de mutlusundur.
If there is any help that I could give, I would be only too happy. Thank you.
Bir yardımım dokunsaydı... bu beni çok mutlu ederdi.
In the first place, I'm too happy to make O Brother, Where Art Thou?
Birincisi,'Nerdesin Be Birader? 'i çekmek için fazlasıyla mutluyum?
Anything you want to know, I'd only be too happy to oblige. Thank you.
Öğrenmek istediğiniz ne varsa memnuniyetle cevaplarım.
I'm sure they'd like to see you happy too.
Eminim sizi de mutlu görmek isterler.
I'm too happy.
Çok mutluyum.
I'm happy, too.
Ben de çok mutluyum.
I should be angry, harry, but i'm too happy.
Sinirlenmeliyim Harry, ama çok mutluyum.
Then I'm happy, too, and I shan't waste time with questions.
O zaman ben de mutluyum ve sorularla zaman kaybetmeyeceğim.
I so wish that you could be happy too, dear.
Umarım sen de mutlu olursun bebeğim.
- Yes, I'm happy too
Evet, ben de çok mutluyum.
- Yes, I'm happy too.
- Evet, ben de mutluyum.
I can't go on with the scene. I'm too happy.
Bu sahneyi çekemeyecek kadar mutluyum.
I'm happy here, too.
Hem mutluyum da.
The trouble is I'm too happy tonight.
Bu gece fazlasıyla mutluyum.
But if you're too busy to dance with me now, I'd be happy to wait until you're free.
Fakat benimle dans etmek için şimdi zamanın yoksa zamanın olana kadar beklemekten mutluluk duyarım.
Maria seems so happy to have you here I do hope you won't return to America too soon
- Maria geldiğinize öyle sevindiki, umarım hemen Amerika'ya dönmüyorsunuzdur.
I'm not too happy with the lyric yet but I like it musically.
Sözlerinden halen pek memnun kalmasam da müzik olarak hoşlandım.
I'm afraid Dr. Meacham isn't too happy with me.
Korkarım Dr. Meacham benden pek memnun kalmadı.
I'm happy now, and you should be too.
Artık mutluyum, sen de mutlu olmalısın.
Not too happy news, I'm afraid, sir.
Haberler iyi değil maalesef komutanım.
I'd be only too happy to show you.
Göstermekten büyük mutluluk duyarım.
And I'm happy that I'm able to please you, too.
Annem, çocuğun annesine ait olduğunu kabul etti.
Colonel, I gather you're not too happy about my going along.
Albay, anladığım kadarıyla buraya gelmemden hoşnut değilsiniz.
But I'm only too happy to be in such extremely generous hands.
Ama böylesine cömert ellerde olmak beni mutlu ederdi.
And I'm happy to see you too.
Oh, bende seni gördüğüm için çok mutluyum.
I'm happy, tell mom too.
Burada mutluyum, bunu anneme de söyle.
You know I'm not too happy just being a substitute for Ochiyo.
Chiyo'nun sadece yedeği olmak beni mutsuz ediyor.
And I'm happy to stay, too.
Ve kaldığıma da mutluyum.
I'm happy here, too.
Ben de mutlu oldum.
Maybe I put it too strongly but if it weren't for Happy soap, I'd still be in a hassle with my daughter.
Biraz abarttım belki ama, eğer Happy sabunu olmasaydı,... kızımla hala başım dertte olacaktı.
No, perhaps I'm too happy.
Hayır, muhtemelen çok mutluyum.
- I think so, too, I'm happy to say.
- Sanırım öyle, memnun oldum.
And I'm very happy for you too.
Ve senin içinde çok mutluyum.
I'm so happy too.
Ben de öyle ; mutluyum.
I tried New York, but there's a long wait. I think you cry because you're too happy.
New York'u arattırdım ama bağlanması uzun sürecek.
Tell her I'll be too happy to be of service.
Lütfen ona bunu memnuniyetle yapacağım söyleyin.
And whatever makes you happy, I'm happy too.
Senin mutluluğun benim de mutluluğumdur.
I MET A HAPPY GIPSY, TOO Hop in, Tisa, you'll get soaked.
Ben de Mutlu Bir Çingeneyle Tanıştım Atla Tisa, sırılsıklam olacaksın
I met a happy Gypsy, too "
Ben de mutlu bir çingeneyle tanıştım.
... "As I travelled on my long journey" "I met a happy Gypsy, too" "Hey, Gypsies!" "Hey, people!"...
Uzun yolculuğum sırasında Ben de mutlu bir çingeneyle tanıştım. Hey, çingeneler!
I'd be only too happy to help out.
Size yardım etmek benim için bir zevk.
I'm happy with my husband too, but probably in a different way.
Ben de kocamla mutluyum, ama başka bir biçimde heralde.
I'm too happy to hurt your feelings.
Senin duygularını incitemeyecek kadar mutluyum.
I'm happy too, now at last we know there was a Sumerian influence here in Abu Simnel in the early pre-dynastic period,
Şimdi biliyoruz ki, hanedan öncesi dönemde Ebu Simbel'de Sumer etkisi varmış.
- Claude... I'm too happy.
Claude, ben mutlu değilim.
I've never been too happy. I'm not too beautiful.
Ne çok mutlu oldum, ne de çok güzelim.
Me too. I'm more than happy to die with you
Ölmek pek işime gelmez.
Because I'm so happy and so full of fear, too.
Çünkü, çok mutluyum ama bir o kadar da korkuyorum.
i'm happy to hear that 34
i'm happy for you 362
i'm happy to be here 36
i'm happy to help 83
i'm happy to see you 81
i'm happy 579
i'm happy now 20
i'm happy to 34
i'm happy you're here 20
i'm happy to hear it 17
i'm happy for you 362
i'm happy to be here 36
i'm happy to help 83
i'm happy to see you 81
i'm happy 579
i'm happy now 20
i'm happy to 34
i'm happy you're here 20
i'm happy to hear it 17
i'm happy here 42
i'm happy for her 28
i'm happy for him 17
i'm happy to do it 35
toodles 51
took 50
tools 50
toot 118
tool 40
tooth 35
i'm happy for her 28
i'm happy for him 17
i'm happy to do it 35
toodles 51
took 50
tools 50
toot 118
tool 40
tooth 35
tootsie 25
tookie 23
toots 144
toodle 90
toothbrush 49
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too low 22
tookie 23
toots 144
toodle 90
toothbrush 49
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too low 22
too late 1299
too long 209
too small 58
toothpaste 44
too big 68
too soon 255
too bad 1185
too much work 29
took off 44
took me 32
too long 209
too small 58
toothpaste 44
too big 68
too soon 255
too bad 1185
too much work 29
took off 44
took me 32