I saw it myself translate Turkish
163 parallel translation
I saw it myself.
Gözlerimle gördüm.
I saw it myself. Half never left the trenches.
Kendim gördüm Yarısı siperlerden bile çıkmadı.
I saw it myself, and I didn't think it was very definite.
O mektubu gördüm. Kati bir şey yazmamışlardı.
I saw it myself.
Bizzat gördüm.
I saw it myself.
Kendim gördüm.
I saw it myself at the Olympia.
Olympia'da kendi gözlerimle gördüm.
I saw it myself!
Ben bizzat gördüm!
I saw it myself don't you believe me?
Kendim gördüm, bana inanmıyor musun?
I saw it myself.
Onu kendim gördüm.
I saw it myself when you took it out of the van.
Siz onu minübüsten indirirken, ben de gördüm.
Exactly. Are you insane? I saw it myself.
Kış aylarında Hokkaido açıklarında yakalanan siyah ton balığı ise en iyisidir.
- He's dead. I saw it myself. Teller shot him twice.
- Öldü, Teller onu vururken gördüm.
I saw it myself.
Kendi gözlerimle gördüm.
I saw it myself!
Kendi gözlerimle gördüm!
Where? On the riverbank, I saw it myself
Nehirden geliyorlardı, kendi gözlerimle gördüm.
I saw it myself.
- Ben de aralarındaydım.
I saw it come off myself.
Kesildiğini gözlerimle gördüm.
So that when I saw your valet, and I realized that it was he who took such magnificent care of you well, I just couldn't resist the temptation of hiring him for myself.
Uşağını gördüğümde farkettim ki sana böyle iyi bakan o ben de şeytana uyup onu işe aldım.
I myself saw it in St. Petersburg.
St. Petersburg'da kendi gözlerimle gördüm.
I'm afraid I lost control of myself when I saw him handling my wife's intimate garments. " Oh, it's too bloody elaborate. I tell you what.
İnerken seni yakalıyorum ve yeni çıkan kavgada sana ateş ediyorum.
I saw it myself!
Kendi gözlerimle gördüm.
I dictated it word by word myself. I saw her writing it myself.
Kelime kelime söyledim ve o da yazdı.
I saw Father Scanlon bless it all at St Mary's myself.
Peder Scanlon'un onu kutsadığını gözlerimle gördüm.
Because right after I saw it, I thought to myself :
Bıçağı gördükten sonra kendi kendime şöyle dedim...
I am sure it will strengthen your report if you will be able to say,'I saw it myself. "'
" Kendi gözümle gördüm diyebilirseniz...
I saw through it myself, didn't I?
Onu kendi gözlerimle gördüm.
Don't mind me. I just saw you and Fay dancing here, and I said to myself : "oh, hey, it sure would be nice to meet you".
Kusura bakma, sizi dans ederken gördüm ve kendi kendime dedim ki kesin tanışmalıyım.
I saw it in the mirror this morning when I cut myself shaving.
Sana söylemiştim. Bu sabah tıraş olurken yüzümü kestiğimde aynada görmüştüm.
I saw to it myself.
Kendim gördüm.
Um, my parents still think it was an act of rebellion. But I saw the FBI as a place where I could distinguish myself.
Ailem hala bunun asiliğimin sonucu olduğunu düşünüyor fakat F.B.I....... kendimi ifade edebildiğim bir yerdi benim için.
I swore to myself, Poirot, the next time I saw you, no matter when it was, the very next time, I would- -
Kendi kendime yemin ettim, Poirot, seni tekrar gördüğümde, neresi olursa olsun...
He used to look at me, and I'd see myself in his eyes, and it was like he saw me.
Çünkü o bana bakardı, ben kendimi onun gözlerinde görürdüm. Ve kim olduğumu anlıyor gibi gelirdi bana.
"All of a sudden I saw my friend running. And I said to myself, " Oh my God, you're not going to make it. "
"Aniden arkadaşımı koşarken gördüm ve kendi kendime Aman Tanrım başaramayacaksın." dedim.
- No, I saw it for myself.
- Hayır, kendim gördüm.
As for me John had to give me a part of himself a gift, the way he saw it so that i could see for myself what Wild Bill had done.
Bana gelince John bana kendisinden bir şeyler verdi onun deyişiyle bir armağan. Vahşi Bill'in neler yaptığını görebilmem için.
before he even saw it. For, you see, he never appeared. A fact which I find most upsetting, both on behalf of myself and Mr. Whistler.
Daha görmeden..... adını unutmak, onun gelmemesi,..... kendim ve Bay Whistler adına oldukça üzüntü verici bulduğum bir durum oldu.
relinquished myself.'lf l saw any crap, I put it down to a test.
Kendimi tamamen terk ettim. İşe yaramaz bir şeyle karşılaştığımda onu test ettim.
I never believed it myself, but during the evacuation some of the crew people saw something.
Asla bu şeye inanmadım, ama tahliye esnasında, mürettebattan bazıları bir şey gördü.
I don't completely understand it myself, but..... I saw something come out of me and go into Teal'c.
Ben de tam olarak anlayamadım, ama birşeyin benden çıktığını ve Teal'c'e girdiğini gördüm.
I saw myself kissing him... and it was as real as I'm sitting here now.
Kendimi onu öperken gördüm. Ve şimdi burda oturmam kadar gerçekti.
You remember when I told you I saw Peter with that girl? I couldn't get it out of my head so I shut the shop, went down the beauty parlour and got myself done.
Sana Peter'ı bir kızla gördüğümü anlatmıştım hatırladın değil mi? Aklımdan bir türlü atamadım. Dükkanı kapatıp kendime çeki düzen vermek için güzellik salonuna gittim.
I've been meaning to tell you how lovely that dress looks on you. - Thank you. - I lusted after it myself, but saw the price tag and got sticker shock.
Hem cinslerimi savunursam eğer, kadınlar dünyaya bir görev için gelir, oda nesillerin devam etmesi.
- Thank you. - I lusted after it myself, but saw the price tag and got sticker shock.
- Kendim için arzulamıştım, fakat fiyatını görünce şok oldum.
I guess I just saw what Niles had and I pushed too hard to get it for myself.
Galiba Niles'la rekabete kendimi fena kaptırdım.
I saw it fall and I got back up, I dusted myself off.
Yıkılışını gördüm ama kendime geldim. Toparlanmayı başardın.
I saw it for myself.
Kendi gözlerimle gördüm.
It even has a white picket fence. ... I never saw myself as Suzy Homemaker, with a white picket fence.
Evet, çitleri boyatmak için bir boyacı bulmalıyım.
I stood in front of a mirror yesterday, the image myself. I saw the mirror, I don't know who it is. I just wanna be myself.
Dün aynanın önünde otururken kendi görüntümden başkasını gördüm.
I saw you at that bar... and I said to myself, " This is it, Tamika.
Seni o barda gördüğümde "Tam zamanı, Tamika. İşte sana bir şans." dedim kendime.
When I saw him lick that thing, I really should have just kept it to myself.
Kapağı yaladığını gördüğümü kimseye söylememeliydim.
And even after I saw it for myself, I still don't believe it.
Daha sonra kendi gözlerimle gördükten sonra bile hala inanmıyorum.
i saw you 563
i saw it first 27
i saw the video 17
i saw the light 16
i saw it 804
i saw the sign 17
i saw him yesterday 27
i saw 499
i saw everything 64
i saw it on tv 28
i saw it first 27
i saw the video 17
i saw the light 16
i saw it 804
i saw the sign 17
i saw him yesterday 27
i saw 499
i saw everything 64
i saw it on tv 28