English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I saw the light

I saw the light translate Turkish

293 parallel translation
I know you're there. I saw the light from below.
Orada olduğunu biliyorum, kapının altından ışığı gördüm.
I saw the light burning in the window for me.
Pencereden ışığın benim için yandığını gördüm.
I was so cramped and pressed down by it, but then I saw the light, and now I am the happiest person in the world, and I praise and thank God and that's what I wanted to say.
O kadar çok sıkıştırıldım ve zorlandım, ama sonrasında ışığı gördüm ve şimdi dünyadaki en mutlu kişiyim, ve Tanrıya şükrettim. Bunu söylemek istedim.
I saw the light from downstairs, and I figured maybe somebody's still up.
Işıkların yandığını gördüm, belki biri uyanıktır diye düşündüm.
And anyway, I saw the light from your candle under the door.
Aslında kapının altından mumun ışığını gördüm.
I saw the light.
Işığı gördüm.
I saw the light on and so...
Işığı yanık gördüm ve ben...
Oh, I saw the light.
Oh, ışığı gördüm.
- I saw the light on and I came...
- Işığın açık olduğunu gördüm ve...
I saw the light through the window.
Pencereden ışığı gördüm.
I saw the light of a cigarette
Bir sigara ışığı gördüm.
I'm sorry to bother you but I saw the light was on and as this was my daughter's cell...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Işığın açık olduğunu gördüm. Eskiden burası kızımın odasıydı.
I was passing by. I saw the light.
Buradan geçiyordum. lşığı gördüm.
I saw the light, I saw the light
Işığı gördüm Işığı gördüm
Praise the Lord, I saw the light
Şükürler olsun ışığı gördüm
Praise the Lord, I saw the light [audience applauding]
Şükürler olsun ışığı gördüm
I saw the light This is the original version.
Bu orjinal versiyonu.
I saw the light, I saw the light No more darkness, no more night
çeviri : konor
I'd almost made up my mind to sleep on the moor when I saw the light.
En son hava kararmadan önce çalılıkta uyumaya karar vermiştim.
I saw the light of the burning from my window.
Penceremden yanan ateşi gördüm.
My thoughts were chaotic. I saw the light in your window.
Aklım karma karışıktı, ben de pencereden lambalarının açık olduğunu gördüm.
I saw the light that came from the corn.
Mısırdan gelen ışığı gördüm.
"I saw the light..."
"Işığı gördüm..."
And it was there that I saw the light.
Neden bana verdiniz?
I saw you come up from the lakeshore, and then this light go on.
Sizi göl kıyısından gelirken gördüm. Sonra bu ışık yandı.
How I saw the boots of the pallbearers, The flashes of light. I had that feeling some lost and awful thing come over me again.
Tabutu taşıyan adamların parlayan çizmelerini görünce çoktandır hatırlamadığım o korkunç his yeniden ortaya çıktı.
Well, I saw your light on the fire escape.
Şey, yangın çıkışında ışığınızı gördüm.
I swear I saw a light out there on the moor as soon as you picked up the candle.
Sen mumu kaptığın gibi çalılıkta bir ışık söndüğünü gördüğüme yemin ederim.
The Lord saw the light and the light saw the Lord and it said "Am I good, Lord?"
Amin! Ve Tanrı ışığı gördü, ışık da Tanrıyı. Ve ışık dedi ki "Ben iyi miyim tanrım?"
I just came home and saw a light and I thought perhaps you'd left the lights of your car on.
Eve geldim ve ışığı gördüm... ve sizin arabanızın farlarını açık bırakmış olabileceğinizi düşündüm.
I saw a paraffin lamp on the table, we'll soon have some light.
Masada gaz lambası görmüştüm. Şimdi ışığa kavuşacağız.
I can just imagine. If he came back now and saw the light on in here, that would give him an excuse to come in.
- Düşünüyorum da şimdi gelse ve ışıkları açık görse bu ona içeri girmek için bir mazeret olurdu.
I never saw the day light in winter.
Kış boyunca gün ışığını görmedim.
I thought of Gatsby's wonder when he first saw the green light at the end of Daisy's dock.
Daisyler'in rıhtımındaki yeşil ışığı ilk gördüğünde, Gatsby'nin hissettiği hayranlık geldi aklıma.
I just saw a light move in one of the windows.
Pencerelerden birinde bir ışığın gezdiğini gördüm.
I saw a reddish light in one of the windows.
Pencerelerden birinde kırmızımsı bir ışık gördüm.
I saw light underneath the door.
Kapının altında ışık gördüm. Korkmuyor musun?
I first saw the light of this world... in the form of a 60-watt bulb.
Bu dünyanın ışığını ilk kez 60 vatlık bir ampul biçiminde gördüm.
I saw a planet encompassed by light and recognized the signature of intelligence.
Işıkla kuşanmış ve zekanın imzasıyla farkedilen bir gezegen gördüm
I guess she finally saw the light.
Sonunda yola geldi sanırım.
And I mean, people who saw Eleonora Duse in the last couple of years of her life, Wally... people said that is was like seeing light on stage, or mist... or the essence of something.
Ve ömrünün son yıllarında Eleonora Duse'yi görmüş olanlar Wally bundan sanki sahnede bir ışık, sis veya bir şeylerin özü varmış gibi bahsederler.
I saw a faint gleam of light at the other end of... the black cave of doom.
Nihayet kör talihin karanlık dehlizlerinde cılız bir umut ışığı görebilmiştim.
I saw her go into the house, a light came on.
Eve girdiğini gördüm, ışıklar yandı.
I saw the golden light and some angels in white robes with harps.
Altın ışıklar ve arp çalan beyaz elbiseli melekler gördüm.
I saw her one night behind the Prefecture, in the shadow of a street light.
Karakolun arkasında, gece sokak lâmbasının gölgesinde onu gördüm.
I saw the light No, oh, it's very good, very popular.
Hayır, çok güzel.
But last night I saw a blazing light cross the sky and stop before me. It said to me : " Djigui, the threat hovering over the Bambara
Ama dün gece rüyamda gökte kayan parlak bir ışık önümde durdu ve dedi ki : "Djigui Bambaraların başında dönüp duran musibet ülkeyi vuracak ama ailene dokunmayacak."
And it was the most beautiful light I ever saw.
O, şimdiye kadar gördüğüm en güzel ışıktı.
Out of the corner of my eye I saw a flash of light in the bushes.
Ama eğer kendini bırakıp da fazla korkarsan... ülkemiz kötü adamların hakimiyetine girer.
I mostly remember the whiteness of that light that I saw for the first time.
İlk kez gördüğüm o ışıktaki beyazlığı çok iyi hatırlıyorum.
I happened to be passing by - and saw the light in the window...
Buradan geçiyordum pencerenizdeki ışığı gördüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]