English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I saw them

I saw them translate Turkish

2,448 parallel translation
I saw them leaving on my way back.
Ben dönerken onlar ayrılıyordu.
I saw them in the barber shop with him earlier this morning.
Geçen sabah berber dükkânında üçünü beraber gördüm.
I saw them arguing. They're partners.
Onları tartışırken gördüm.
You saw'em? Oh, I saw them.
- Onları gördünüz mü?
All right, I saw them, okay?
Peki, onları gördüm tamam mı?
I was hiding in there, and I saw them enter the base through an entrance behind our lockers.
Saklanıyordum ve dolapların arkasındaki geçitten üsse girdiklerini gördüm.
I saw them together in the bar after.
Sonra da barda beraber gördüm onları.
Ursula and I saw them together.
Ursula ve ben, beraber gördük.
Well, I saw them in there.
Ama görmüştüm.
Once I saw them work.
Kez ben bunları çalışma gördüm.
- I saw them.
- Onları gördüm.
I saw them when I was checking my e-mail.
Sen neden bahsediyorsun? E-mail'lerimi kontrol ederken gördüm.
I saw them with my own eyes, and it should come from me.
Onları kendi gözlerimle gördüm ve ona bunları ben anlatmalıyım.
The last time I saw them, it was strange.
Onları en son gördüğümde her şey çok garipti.
When I saw them, I finally felt less alone, Like he got it.
Onları görünce, yalnızlığım biraz azalmış oldu beni anlamıştı.
- I saw them, I saw her.
- Gördüm onları.
Said I saw them together at the mall.
Alışveriş merkezinde gördüğümü söyledim.
And just as I was coming in..... I saw them killed right in front of me.
İçeriye girdiğimde... katil hemen önümde duruyordu.
I saw them in the hallway holding hands.
Onları koridorda el ele yururken gördüm.
I saw them fall in love.
Onların aşklarını gördüm.
I... I saw them get away.
Onların kaçışlarını gördüm.
I saw them.
Onları gördüm.
I saw them beating the life out of you
Seni deli gibi dövüyorlardı.
I saw them all fail
Ama hepsi başarısız oldu.
I saw them on the ground.
Onları yerde gördüm.
Last I saw them, they were stealing beer out of the fridge and sneaking out the back.
En son gördüğümde, buzdolabından bira çalmışlardı ve arkadan kaçıyorlardı.
I saw KGB throw an entire family off the roof of a building, two of them small children.
Üstelik ikisi küçücük birer çocuktu.
I saw lots of them in the storeroom.
Depoda onlardan bir sürü var.
Our good fortune allowed us to feel a sadness that our parents didn't have time for, and a happiness that I never saw with them.
Ailelerimizin hissetmeye vakit bulamadıkları bir hüznü tatma ve onlardan çok daha mutlu olma şansımız oldu.
Yes, I just saw them.
Onları daha yeni gördüm.
I saw you were valuable to them, which made you valuable to me.
Onların için değerli olduğunu gördüm. O yüzden benim içim de değerliydin, evet.
I saw--I saw them,
- Evet, gördüm onları.
It took me on a journey instantly and I looked at the album cover and saw that there were only three of them and they were wearing some funky clothes.
Bir yolculuğa çıkmış gibiydim ve albüm kapağında sadece üç kişi vardı değişik giysiler giyiyorlardı.
When I saw my friends hiding through the window, I drove to a gas station, called the cops and told them people had broken into my home.
Arkadaşlarımım pencerelerin etrafında saklanırken gördüğümde benzin istasyonuna gidip polisleri arayıp, onlara evime hırsız girdiğini söylemiştim.
Hale pushed it back as far as he could, but I have to talk to Stahl and the FBI today, tell them what I saw.
Hale, elinden geldiği kadar ertelemeye çalıştı ama ne gördüğümü Stahl ve FBI'a anlatmam gerek.
I never saw them.
Onları hiç görmedim.
I don't have a thing, and with my eyes I saw the old man unload a full car. Tell them, Eze.
Ve yaşlı adamın dolu bir arabayı boşalttığını gördüm söyle onlara, Eze.
She showed them to me when she got them, but I never saw them after that.
Onları aldığında göstermişti. Ondan sonra bir daha görmedim.
I saw the scepticism in their eyes when I showed them the compass.
Onlara pusulayı gösterdiğimde gözlerindeki şüpheyi gördüm. "
He gave them to me last time I saw him.
Geçenlerde onu görmeye gittiğimde vermişti.
This morning I saw barrels of beer, dozens of them, being loaded into a garage behind my home.
Bu sabah onlarca bira fıçısı gördüm. Evimin arkasındaki depoya istifliyorlardı.
I never saw either of them again.
Onların ikisini de bir daha göremedim.
Then I saw this empty street, and I told them to take over both ends, one to cut hair, the other to make shoes, and life began from there.
Bu boş sokağı gördüm ve onlara, birer ucunu tutmalarını söyledim. Birinin saç kesmesi diğerinin ayakkabı yapması için. O günden beri hayat devam ediyor.
Okay, these people who got killed--I never even saw them.
Tamam mı, bu öldürülen insanları daha önce hiç görmedim.
Hey, I saw some women came forward to say you didn't have sex with them.
Hey. Seninle seks yapmadıklarını söylemek için birkaç kadının açıklama yaptığını duydum.
I saw one of them back in the bar in Stoolbend.
Arabanın içindekilerinden birini barda görmüştüm.
I sent them each a message asking if they saw anything suspicious.
İkisine de mesaj atıp şüpheli bir şey görüp görmediklerini sordum.
I thought I saw one of them earlier at the crime scene.
- Ama birini olay mahallinde gördüm sandım. Adı Newton.
In all the futures you saw was I in any of them?
Gördüğün tüm o geleceklerde, ben hiç var mıydım?
We believe that he was casing the branch, he saw Nicky and Sam robbing the bank, so he followed them into the alley and robbed them.
Bizim inandığımız onun şubeyi gözetlediği. Nicky ve Sam'i bankayı soyarken gördü,.. ... onları ara sokağa kadar takip etti ve parayı çaldı.
Meantime, I just saw them out riding their bicycle.
Ama bisiklete biniyorlardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]