I stop translate Turkish
38,557 parallel translation
But if you get hurt I stop the game, ok?
Ama sakatlanırsan maç biter, tamam mı?
So I stop.
Ben de bıraktım.
You've done what you can for now, but we have to stop Destiny, or everyone's at risk.
Sen elinden geleni yaptın. Şimdi Kader'i durdurmak zorundayız. Yoksa herkesin hayatı tehlikeye girecek.
Can I beg you to stop talking?
- Susman için yalvarıyorum.
You gotta stop this. I can't listen anymore.
Dur artık, dinleyecek kulak bırakmadın.
I could not stop for death, he kindly stopped for me.
Ölüm için duramadım, nazikçe benim için durdu.
I'm sorry, you gotta stop. I can't take that.
Üzgünüm, durmalısın Bunu alamam.
I could... I couldn't stop him.
Onu durduramadım.
I wish you'd stop saying that!
Keşke bunu söylemeye son versen!
- I tried to stop them!
Onları durdurmaya çalıştım!
I can't make him stop.
Onu durduramadım.
I'll be finishing up a project in the workshop, if you wanna stop by.
Uğramak istersen, bitirmek üzere olduğum bir projem için atölyede olacağım.
Well, stop looking at me like I'm a donut and keep my daughter company!
Bana bir donut'mışım gibi bakmayı bırak ve kızımın yanında kal!
And I'm here to stop chasing that shit and straightening the course.
Evet, o şeyi kovalamayı bırakmak ve bir çözüm bulmak için buradayım.
- Stop it! I'll kick you in.
- Yapma şunu, vuracağım birazdan.
You know, Danny, I was thinking, I went after everyone in that video, but I didn't stop to think about who was filming.
Danny, düşünüyordum da o videodaki herkesin peşine düştüm ama videoyu kimin çektiğini düşünmekten vazgeçmedim.
- Please! I love you! - Stop it!
- Seni seviyorum, benimle evlen, lütfen.
I might not be able to stop them from following you, but maybe I can stop you from leading them into trouble.
Onları takip etmelerini engelleyemem. Ama belki seni durdurabilirim Onları belaya götürüyorlardı.
I'm gonna stop you right there, bill.
Seni orada durduracağım, fatura.
I couldn't stop, Shannon, i couldn't stop.
Duramadım, Shannon, duramadım.
I told you to stop it with that ball!
Sana şu topla oynamayı kes demiştim!
Stop it. For God's sake, I can do this myself!
Kes artık şunu Tanrı aşkına, kendim yaparım.
I realized we needn't stop perfecting what we eat and drink.
Yiyip, içtiklerimizi mükemmelleştirmeye son vermemiz gerekmediğini fark ettim.
I need to find a solution and stop being stressed.
Bir çözüm bulmalı ve vurgulamayı bırakmalıyım.
I mean, she wouldn't stop writing about our parents.
Demek istediğim, ebeveynlerimiz hakkında yazmayı bırakmazdı.
If you do not stop it, I'll send you back to Cybertron. - With your little box.
Eğer kesmezsen seni küçük bir kutuda Cybertron'a gönderirim.
I need you to stop rocking the cart.
Arabayı sallamayı bırakmanı istiyorum.
I don't, like, try and stop terrorist attacks or...
Terörist saldırıları durdurmaya çalışmıyorum ya da...
I would like you to stop laughing and listen to my...
Gülmeyi bırakıp benim dinlemenizi istiyorum...
Now would be a good time for me to stop talking, but I'm not gonna stop talking, okay?
Şimdi konuşmamak benim için iyi bir zaman olurdu, Ama konuşmayı bırakmayacağım, tamam mı?
I'm never gonna stop fighting!
Ben asla dövüşmeyi bırakmayacağım!
I'm never gonna stop fighting for myself.
Kendim için savaşmayı asla bırakmayacağım.
But I couldn't stop.
Ama duramadım.
Dad will call the program and I won't be able to stop him.
Baban merkeze haber verecektir. Onu durdurmam mümkün görünmüyor.
I said stop!
Dur dedim!
I'll probably stop doing it now.
Muhtemelen artık boyamayız.
OK, I'm gonna stop you there, cowboy.
Tamam, seni orada dur bakalım kovboy.
you know, I asked my uncle once how I'd know when it was time to stop you know what he said
Bir keresinde, amcama nezaman bırakacağımı nasıl anlarım dedim ne dedi dersin
But don't stop anyway, I just wanted to say a quick hello take as much time as you need doors are always open guys
Neyse, çabucak bir merhaba diyeyim dedim Ne kadar gerekiyorsa kullanın Kapı hep açık
I still can't believe I won it's pretty shiny, I have never seen one up close looks like they spent a lot of money on it I mean I think it's real nut up stop!
Kazandığıma inanamıyorum Çok parlakmış Hiç yakından kupa görmemiştim Anlaşılan bunlara tonla para harcamışlar Gerçek metal sonuçta
I'm sorry I'm sorry I'm sorry that I yield it wasn't your fault that I almost got killed but now you're leaving then you won't get all right I will go just stop
Affet beni Affet beni Bağırdığım için affet beni Senin suçun değil di az kalsın ölüp gitmen.. Durr!
All I know is that you failed to stop them.
Tek bildiğim onları durduramamış olmalısın.
I suggest that you stop by there tomorrow.
Yarın ilk iş olarak oradan başlamanızı öneririm.
Well, I'm not gonna stop, brother.
- Durmayacağım kardeşim.
How am I supposed to stop an accident from happening?
Kazanın olmasını nasıl engelleyebilirim?
When the ships came down, I made a promise to myself.. ... that I wouldn't stop shooting until the battery died or I did.
Uzay gemileri indiğinde, kendime bir söz verdim batarya bitene ya da ben ölene dek çekim yapmayı bırakmayacaktım.
Hey, if you want to play, I'm not gonna stop you.
Oynamak istiyorsan tutmuyorum seni.
It's like a reflex, I can't stop it.
Bu bir refleks, durduramıyorum.
I'm trying to sleep, can you stop ringing my damn phone?
Uyumaya çalışıyorum, beni aramayı keser misin?
I just have to ration myself, choose the right heart to stop.
Kendimi tutmam lazım, durdurmak için doğru kalbi seçmeliyim.
We have to get to the airport and stop Francis Francis... before the plane takes off!
Uçak kalkmadan havalimanına yetişip... Francis Francis'i durdurmalıyız!
i stopped 66
i stopped it 24
stop 27520
stop it 13041
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
i stopped it 24
stop 27520
stop it 13041
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop talking to me 36
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop complaining 83
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop fighting 156
stop saying 98
stop running 76
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop moving 156
stop yelling at me 54
stop screaming 73
stop fighting 156
stop saying 98
stop running 76
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop moving 156