English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stop crying

Stop crying translate Turkish

1,432 parallel translation
Stop crying.
Ağlamayı kes.
Amy, stop crying.
Amy, ağlama.
I know, I know. Okay. Stop crying.
Biliyorum, biliyorum.
Stop crying. Hey!
Tamam, ağlama.
And when does she stop crying all night?
Peki o, bütün gece ağlama olayını ne zaman bırakacak?
Stop crying.
Ağlayıp durma. - Suyunu iç.
Stop crying, dammit.
- Ağlayıp durma.
I probably told you that to make you stop crying.
- Ne? Onu ağlama diye söylemiştim.
I'm so happy I can't stop crying.
O kadar mutluyum ki sürekli ağlıyorum.
It was the only way to get him to stop crying.
Ağlamasını durdurmanın tek yoluydu.
My mom just walks around the house like a zombie, and my dad can't stop crying.
Annem evin içinde zombi gibi dolaşıyor, ve babam ağlamadan duramıyor.
Oh please! Please stop crying.
Lütfen, ağlamayı bırakın.
Stop crying, Momoko. We have to get ready.
Ağlama artık, Momoko. ( Bir cümle daha söylüyor ama boğuk olduğu için anlamadım. )
Jack, yes, Little Jack wouldn't stop crying so I gave him some hugs and I let him watch TV.
Jack, bahane uydurmayacağım. Küçük Jack, çok ağladı, ben de onu kucağıma alıp televizyon izlettim.
Stop crying!
Kes ağlamayı!
" Stop crying and watch.
Ağlamayı kes ve bak.
And for Christ's sake, stop crying, will you?
Tanrı aşkına, keser misin ağlamayı?
I can't stop crying
Ağlamamı durduramıyorum.
We've got to stop crying and start sweating.
Ağlamayı bırakıp... bağırmaya başlamalıyız.
Stop crying.
Kes ağlamayı.
So let's stop crying eh?
Şu ağlamayı bırakalım, ha?
- Katrina, stop crying.
Katrina, ağlamayı kes.
Stop crying
Ağlamayı kes.
Stop crying!
Ağlamayı kes!
Oh, stop crying.
Kes şu ağlamayı.
Stop crying!
Kıs zırlamayı!
Stop crying. You don't look so pretty when you cry.
Ağlamayı kes, ağladığında hiç de hoş gözükmüyorsun.
- Stop crying, Dorian.
- Ağlamayı kes, Dorian.
All right, I'll stop crying
Peki, ağlamayacağım.
- I'll stop crying now...
- Sizi daha önce aramak istemiştim.
And you, stop crying.
Sende bırak ağlamayı.
Stop crying.
Zırlamayı kes.
Stop crying. Stop.
Kes ağlamayı Kes.
- Stop crying.
- Ağlamayı kes.
Would you please stop crying?
Lütfen ağlamayı keser misin?
Stop crying.
Ağlama.
Stop crying and tell him now
Ağlamayı kes de söyle ona.
When a nine year old boy or girl cries and you're trying to have them stop crying, do you know what they need most?
Dokuz yaşındaki bir çocuk ağladığında onu durdurmak istediğinde en çok neye ihtiyacı olur, bilir misin?
- Stop crying.
Ağlamayı kes.
Stop crying!
Ağlama!
He wouldn't stop crying.
Ağlaması kesilmedi.
Stop crying.
Ağlamayı bırak.
I don't know what it was, but Jenny, just would not stop crying last night.
Nedenini anlayamadığım bir şekilde Jenny dün gece sürekli ağladı.
Will my son ever stop crying?
Oğlum ağlamayı bırakacak mı?
Lady, stop crying!
Bayan, kes ağlamayı!
Ok, stop it or I'll start crying.
Tamam, kesin yoksa ağlayacağım.
Stop the crying.
- Çok katı kalplisin.
- No! - Stop the crying.
Ağlamayı kes.
And I can't stop shaking and crying until the morning, when it lets it go.
Sabah o kaybolana kadar, titrimemi ve ağlamamı... engelleyemiyorum.
Well, stop your crying and get off your pity pot, Nancy!
Mızmızlanma ve boşuna şefkat arama Nancy.
I just want little kids to stop looking at me and crying.
Küçük çocuklar bana bakıp, çığlıklar atmasın istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]