Stop saying translate Turkish
1,766 parallel translation
- Stop saying you're sorry.
Üzgün olduğunu söyleyip durma.
Stop saying that, or I'll sit on your chest again!
Şunu söylemeyi bırak yoksa gene göğsüne otururum.
Stop saying I've got a hard head!
Kalın kafalı olduğumu söylemeye bir son ver artık!
- Man, you have got to stop saying that.
- Tekrar edip durma dostum.
Stop saying that.
Bunu söylemeyi bırak.
He came because it was a thing. Well, stop saying it's a thing because if I know it's a thing I won't cope.
Ve asıl kastettiğim, sıcak çikolatta ve bir dilim kek.
If you would stop saying that things are my fault you'd keep your job.
Eğer herşeyin benim hatam olduğunu söylemekten vazgeçseydin işini korurdun. Ne işi?
Stop saying that we have a private life.
Bunu söylemeyi kes.
Stop saying "girl"!
"Kızım kızım" deyip durma bana.
- Stop saying that. You're making my head hurt.
Ya böyle şeyler söyleme beynime ağrı giriyor.
Stop saying such things.
Söyleme şeyler ya çalmamıştır.
- So stop saying such things. - Hey, KIM Sun-joo!
- Saçma sapan konuşmayı kes.
Would you stop saying that.
- Şunu söylemeyi kes.
- Stop saying...
- Söylenip durma...
- to help you arrange for the funeral. - Tell him to stop saying that!
Sakın oğluma öldü deme, söyle şuna sussun!
Please stop saying my name.
Lütfen adımı söylemeyi bırak.
- Stop saying "we."
- Biz demeyi kes.
Stop saying "ass."
"Kıç" demeyi bırak.
Stop saying that.
Şunu söylemeyi kes.
Please stop saying "Pussy Town".
Lütfen Amcık Şehri deyip durma.
When did he stop saying thank you?
Teşekkür etmeyi ne zaman bıraktı?
Stop saying that.
Öyle demeyi kes.
- Stop saying it's okay.
- sorun değil demeyi kes.
- Ew! - Stop saying "Ew!"
"Ew" demeyi kes artık!
Maybe you can stop saying "yes, of course" all the time?
Belki de sürekli "Evet, tabii ki" demekten vazgeçebilirsin.
Stop saying mean things...
Bir şeyler kastetmeyi bırak...
- Lucy, stop... stop saying that.
- Lucy, kes! Öyle söyleme!
Honey, stop saying that,'cause it makes it sound - like we are gonna hurt them.
Tatlım, şunu söylemeyi bırak, çünkü kulağa onlara zarar verecekmişiz gibi geliyor.
Stop saying that!
Şunu söylemeyi kes dedim!
Stop saying that.
Bunları söylemeyı bırak.
Right, play the obedient soldier. Bravo. - Stop saying that...
İyi bir asker gibi, hiçbir şey görmedin, hiçbir şey duymadın.
Stop saying that.
Korkuyorum demeyi bırak artık..
Mother, please stop saying that!
Anne. Söyleme bunu.
Stop saying that.
Şunu söylemeyi bırak.
I have to stop saying "what".
Ne demeyi kesmeliyim
Stop saying such things.
Öyle bir şey yok.
Stop saying that!
Şöyle demeyi kes!
First of all, you have to stop saying you're sorry.
Öncelikle, özür dilemekten vazgeç.
Stop saying...
Sakın! Söylemesene- -
I'm just... I'm saying, you know, if I was in your shoes... You'd never stop complaining.
Sadece diyorum ki, senin yerinde olsaydım sızlanıp dururdun.
- Well, it is hard to tell the difference between you guys saying stop because I want you to stop, or stop as in, " stop!
Durmamı istediğiniz için dur demenizle... " Dur, beni güldürüyorsun. Ya da...
I don't know what your father told this woman, and I can't stop her from saying what she's saying, but I can always tell you the truth,
Babanızın bu kadına ne dediğini bilmiyorum ve söylediklerini söylememesi için elimden bir şey gelmez. Ama size gerçeği söyleyebilirim ki, söylediklerinin hiçbiri doğru değil.
Are you saying we should stop the summit because of something like this?
Bu olay yüzünden zirvenin yapılmasını durdurmamızı mı söylüyorsun?
Jay had left a message on my cell phone saying he was gonna stop by there to say goodbye to the kids.
Jay, bana bir mesaj gönderdi çocuklarla vedalaşmak için eve uğrayacağını söyledi.
I'm saying I really don't want to stop and buy drugs. Is that okay?
Ciddi şekilde uyuşturucu almak için durmak istemiyorum, tamam mı?
You're just saying it that I stop crying.
Ağlayıp zırlamayayım diye bağlama çektiğini fark etmedim mi sandın?
Stop thinking and saying crap like that.
Saçma sapan konuşmalardan ve düşüncelerden vazgeç.
And then you two are gonna be back in here saying, " Pastor Ben, Pastor Ben, Why didn't you stop us?
Sonra ikiniz de buraya gelip Papaz Ben, Papaz Ben, neden bizi durdurmadınız?
Nothing is gonna happen. All I'm saying is if you want to be on a diet, you might want to stop hanging out by the dessert cart.
- Tek söylediğim, diyet yapmak istiyorsan tatlı arabasının önünde takılmamalısın.
I'm just saying please stop super-sizing...'cause I don't dig on fat chicks.
Senden ayrılmıyorum, sadece büyük boy yemekten vazgeç. -... çünkü şişko kızları sevmem.
I know I'm getting older... and these things are gonna happen someday... but how do I stop a guy from getting mad at me for saying "no"?
Yaşımın ilerlemekte olduğunun farkındayım ve bunlar bir gün olacak ama "hayır" dediğim için bir erkeğin bana sinirlenmesini nasıl engelleyebilirim?
stop saying that 211
saying 381
saying good 22
saying what 64
saying that 31
stop it 13041
stop here 153
stop the car 663
stop talking to me 36
stop crying 318
saying 381
saying good 22
saying what 64
saying that 31
stop it 13041
stop here 153
stop the car 663
stop talking to me 36
stop crying 318
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop the presses 25
stop talking nonsense 52
stop yelling at me 54
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop the presses 25
stop talking nonsense 52
stop yelling at me 54
stop complaining 83
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop right now 76
stop moving 156
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop right now 76
stop moving 156
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362