I will kill him translate Turkish
532 parallel translation
If you tell him, I will kill him.
Ona anlatırsan, onu öldürürüm.
I will kill him for you.
Senin için, onu geberteceğim.
If he returns, I will kill him.
Dönerse, onu gebertirim.
If this man as much as touches me, I swear I will kill him.
Eğer bu adam bana dokunursa, yemin ederim, onu öldürürüm.
If not I will kill him!
Yoksa onu öldürürüm!
I will kill him!
Onu öldüreceğim!
And I will kill him.
Onu ben öldüreceğim.
I, I will kill him, kill him, let go
Onu öldüreceğim!
I will kill him.
Onu öldüreceğim.
I will kill him
Onu öldüreceğim.
Unless I'm satisfied I will kill him without fail on the spot
Sonuçtan memnun kalmazsam tereddüt etmeden onun canını alacağım.
I will kill him with my axe.
Onu bu baltayla öldüreceğim!
You send out your horse and I will kill him to start with.
Atını gönderirsen, başlangıç olarak onu öldürürüm.
that I will kill him.
onu geberteceğim.
And then I will kill him.
Sonra da onu öldüreceğim.
I will kill him.
O da ölecek.
I will kill him!
- Onu öldüreceğim!
Not at all. I will kill him one day.
Tam tersine bir gün onu öldüreceğim!
I will kill him like in the old days with you assisting me.
Onu eski günlerdeki gibi öldüreceğim. Sen de bana yardım edeceksin.
I will kill him like in the old days with you assisting me.
Onu eski günlerde olduğu gibi öldüreceğim. Sen de bana yardım edeceksin.
Any man here steps out of line and I will kill him stone-dead.
Düzeni bozanı kendi ellerimle öldürürüm!
I will kill him myself.
Onu kendi ellerimle öldüreceğim.
I will kill him.
Onu hemen öldüreceğim
I will kill him now.
Onu hemen öldüreceğim
I will kill him for stealing the car!
Arabayı çaldığı için onu öldürecem!
I will kill him anyway.
Zaten onu öldüreceğim.
Paul! I will kill him!
Onu öldüreceğim!
I will kill him.
Onu öldürürüm.
- I swear I will kill him!
- Yemin ederim öldürürüm!
I want only for you to believe that I pray it will not have to be and then I know I will have to kill him.
Şuna inanmanızı isterim ki bunu yapmak zorunda kalmayayım diye çok dua ettim ve sonra O'nu öldürmek zorunda olduğumu gördüm.
Well, the shock will probably kill him, and I feel slightly nauseous myself.
Şok onu öldürecektir. Benim de biraz midem bulanıyor.
And then I, Andre Moreau, will kill you as you killed him.
ve ben, Andre Moreau, senin onu oldürdüğün gibi öldüreceğim.
- If you are like him, I will kill you!
- Sen de onun gibiysen seni öldürürüm!
I'm afraid they will kill me the way they killed him.
Onu öldürdükleri gibi beni de öldürmelerinden korkuyorum.
I will after I kill him.
Onu öldürdükten sonra.
If he will jump, "he thought," I can kill him. "
Eğer zıplarsa... "diye düşündü,"... onu öldürebilirim. "
Then I will kill him.
O zaman onu öldüreceğim.
Well, if that doesn't kill him, I will!
Peki, bu onu öldürmezse, ben öldüreceğim!
But I'll tell you this much : I will have that gold, even if I have to kill him to get it.
Ama sana şu kadarını söyleyeyim o altın benim olacak, elde etmek için onu öldürmem gerekse bile.
And then I realised that this... this dust on me, this poison I've picked up,..... will kill him. And I was taking it to him.
Sonra anlıyorum ki üstümdeki toz, o zehir çocuğu öldürecek.
And I tell you, if the longhorns do not kill him... then the wolves and the winters will.
Ve sana söylüyorum, eğer onu Longhorn'lar öldürmezse kurtlar ve kış öldürecek.
If you refuse to turn him over, I will have to kill you as well.
Onu teslim etmeyi reddedersen, seni de öldürmem gerekecek.
So if I don't kill him with the operation, the drug probably will.
Onu ameliyatta öldürmezsem bile, büyük ihtimalle ilaç öldürür.
I said "you killed everybody, kill me too, what will I respond to our agha?" He said "I will respond to him".
Dedim "herkesi öldürdün. Beni de öldür ağamız geldiğinde biz ne cevap veririz?" Dedi "cevabını gelsin benden alsın".
It's almost 6, you have until the clock's last stroke... to tell me that you killed him, or else I will kill you.
Antredeki saatin sesi gelir şimdi. Saat son vuruşuna kadar zamanınız var bana onu öldürdüğünüzü söyleyin yoksa ben sizi öldürürüm.
Even if I did kill him Those eight bodyguards will not let me go I need you to handle those eight guys
Onu öldürsem bile 8 koruması beni hayatta bırakmaz o 8 kişiyi halledebilecek biri lazım
Qiangren will kill him I'll inform the police
Qiangren onu öldürür hemen polisi arıyorum
I think, they will kill him.
Bence, onu öldürecekler.
On the first occasion I will kill him.
İlk fırsatta öldüreceğim.
tell him if I kill him I have no use anymore for his sister, and she will die, also.
onu öldürürüm artık işime yaramaz kız kardeşini öldürürüm.
'If they will ever release him, I will kill myself.'
'Eğer onu bırakırlarsa, intihar ederim'demişti.
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92