I will protect you translate Turkish
455 parallel translation
I will protect you from the boyars.
Seni Boyarlardan koruyacağım...
My blessed son, I will protect you against them all, trust me.
Kutsanmış oğlum, onlara karşı seni koruyacağım, güven bana.
I will protect you.
Ben seni korurum.
I will protect you forever...
Seni sonsuza dek koruyacağım.
I will protect you.
Seni koruyacağım.
Yea, I will protect you as a shepherd protects his flock.
Evet, bir çobanın sürüsünü koruduğu gibi koruyacağım seni.
I will protect you.
Ben sizi korurum.
I will protect you from him.
Seni ondan koruyacağım.
Listen, I promise you I will protect you as a confidential source.
Size söz veriyorum sizi koruyabilirim.
You believe I will protect you?
Seni koruyacağıma inanıyor musun?
They will come to me and, as I promised, I will protect you.
Onlar bana gelecek, ve söz verdiğim gibi, seni koruyacağım. Şimdi dediğimi yap.
Franklin, I will protect you.
Franklin, seni koruyacağım.
I will protect you, the real Mima-rin.
Seni koruyacağım, gerçek Mimarin'i.
I don't want to die. I will protect you... I don't want to die.
- Ölmene izin vermeyeceğim.
I will protect you... I don't want to die. I will protect you...
Ölmek istemiyorum...
I will protect you, for the honor of the Red Dragon.
Kızıl Ejder'in onuru için sizi koruyacağım.
I will protect you from all around you
# Seni koruyacağım hep çevrendeki her şeyden #
I will protect you from all around you I will be here Don ´ t you cry
# Koruyacağım seni ben çevrendeki her şeyden # # Ben olacağım hep yanında, sen sakın ağlama #
I need to make some changes so that I will be able to protect you.
Seni koruyacaksam ilerleme kaydetmeliyim.
If I was to capture you as the co-conspirator... Chief Secretary Kim, who's trying to protect his only niece, will be hurt.
Seni suçlu olarak yakalasaydım yeğenini koruyan kişi incinecekti.
I warn you if you touch you will eventually hanged and covered with tar to protect you from the cold.
Hepinizi uyarıyorum! Eğer bize elinizi sürecek olursanız sonunda soğuk rüzgarlarda darağacında sallanırsınız.
And I will not raise a finger to protect you.
Sizleri korumak için de kılımı bile kıpırdatmam.
Not because I'm won over, or have any hope that you will succeed where André failed, but to protect you, if I can, from the deadly consequences of building this device.
Dost olduğumuz ya da Andre'nin yapamadığını başaracağın için değil..... seni bu cihazın ölümcül sonuçlarından korumak için.
I think that you will protect us, now when the sergeant has gone.
Artık çavuş da gittiğine göre bizi artık siz koruyacaksınız sanırım.
Therefore, if, by God's will I return alive from this mission... will you give me Dona Chimene of Gormaz as my lawful wife... to provide for and protect as her father would have done?
Bu nedenle, eğer Tanrı da izin verir, ve bu görevden sağ dönersem, Dona Chimene Gormaz'ı bana kanuni eşim olarak verecek misin? Aynı babasının yaptığı gibi onu yaşatmak, korumak ve kollamak için?
I gave you food, and my hunters will protect you from the beast.
Ben size yiyecek verdim. Avcılarım da sizi canavardan koruyacak.
If I don't know, it will be harder to protect you.
Bilmezsem, seni korumam zorlaşacak.
All my life I will pray to the Virgin to protect you from harm.
Hayatım boyunca, sizi koruması için Kutsal Bakire'ye dua edeceğim.
Then I will go with you and may Heaven protect us all!
o zaman bende seninle geliyorum..... ve cennet umarım bütün bunlardan bizi koruyabilir
Protect him and I will worship you... forever and...
O'nu koru, ve sana sonsuza dek... tapayım...
And I hope that, at least in this case, you will consider the police for what they are,... the men who protect you.
Ümit ediyorum ki polis bu davada sizlerin yardımını dikkate alacaktır.. Ve onları kim koruyorsa.....
I hoped you will protect me!
Beni koruman için sana güvenebilirim herhalde.
I promise you, Sir Evelyn Blount, that I will do all in my power to protect him from this abuse.
Size yemin ederim Sör Evelyn Blount, bütün gücümle onu bu kötü muameleden uzak tutacağım.
if He will not protect you, I will!
Tanrı seni korumazsa, ben koruyacağım!
And when, as one day I - I'm sure you will... you fall in love and marry, you will discover... to serve and protect a woman... and have children by her... is life's chiefest glory.
Eminim bir gün aşık olup evleneceksin ve o zaman bir kadına hizmet etmenin, onu korumanın ve ondan çocuklarının olmasının hayatın en önemli şerefi olduğunu keşfedecekisn.
You said that if I told what Mommy did... The judge and the nice people will protect me... And Mommy wouldn't hurt me anymore.
Eğer annemin yaptıklarını anlatırsam... yargıç amca ve oradaki tatlı insanlar beni koruyacak... annem de artık canımı yakmayacak.
- Call it what you will, but you'll protect me, even though I've tormented you.
- Hayır, bu bir kudrettir. - Sen ne dersen de, ama size eziyet etmiş olmama rağmen, beni koruyacaksınız.
Meet me in the lobby of the Fontainebleau in 20 minutes. I guarantee the boss will protect you. He likes you.
Eğer ikinci bir tetikçi varsa... o halde tanımı itibarıyla bir komplo var demektir... ki sanık Clay Shaw'un da bu işin içinde olduğuna inanıyoruz.
At the same time, I will be the gatekeeper... to protect the house from invasion... by a motley crowd like you.
Aynı zamanda, evi sizin gibi bir kalabalığın istilasından korumak için kapıcılık yapacağım.
You will be killed because I was too naive, too weak to be able to protect you.
Çok saf olduğum için öldürüleceksin seni koruyamayacak kadar zayıf olduğum için.
Camelot will protect Leonesse, whether you marry me or not.
Benimle evlenmeseniz de Camelot Leonesse'i koruyacaktır.
I will totally protect you.
Kesinlikle güvenli.
Will you, John, have this woman, Clementine, to be your wedded wife... and solemnly promise you will fulfill your obligations as her husband... to protect her, honor her...
John, Clementine'i eşin olarak kutsal evlilik bağıyla....... hastalıkta ve sağlıkta iyi bir koca olarak daima koruyacağına ve onurlandıracağına, onu sevip sayacağına,
I will not protect a House where you are welcome, Ferengi.
Senin hoş karşılandığın bir evi korumayacağım, Ferengi.
I will give you something to protect you and your family from this person.
- Sana, seni ve aileni koruyacak bir şey vereceğim.
I wanted to know how long will it take, you know, for me to able to serve and protect.
ne kadar sürer, bilirsiniz... benim hizmete ve korumaya başlamam.
... and I played along, letting you live in the doubt, a doubt that would protect her,... while saving our own love, but nothing will stop you, nothing!
Oyunu kuralına göre oynadım. Seni şüphe içinde bıraktım. Ve bu şüphe onu korudu.
Hmm. If I help you, will you protect me until he's caught?
Sana yardım edersem, o yakalanana kadar beni koruyacak mısın?
If you answer me truthfully, I will see what I can do to protect you.
Bana dürüstçe cevap verirsen seni kormak için neler yapabilirim bakacağım.
The Embassy will protect you, but I'm a Soviet citizen.
Elçilik sizi korur ama ben Sovyet vatandaşıyım.
I'm proud of you, Dad, Buying an electric car, will help clean the air up and protect the Earth's supply -
Seninle gurur duyuyorum baba. Elektrikli araba almak hava kirliliğini önleyecek ve Dünya'nın kaynaklarını -
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will kill you 375
i will never leave you 46
i will fear no evil 57
i will always love you 92