I will marry you translate Turkish
463 parallel translation
I will marry you, if you haven't forgotten about asking me.
Seninle evlenirim. Teklifini unutmadıysan...
I will marry you straight after Jacqueline's wedding
Seninle Jacqueline'nin düğününden hemen sonra evleneceğim.
My vow may yet become true and I will marry you
Yeminim yine de gerçekleşebilir ve seninle evlenirim.
And will you, nill you... I will marry you.
Sen istesen de istemesen de benimle evleniyorsun.
And will you, nill you, I will marry you.
Sen istesen de istemesen de benimle evleniyorsun.
And I will marry you.
Ve seninle evleneceğim.
-... as registrar and marry me. - I will marry you sir, but please make up your mind.
Sizinle evlenirim ama bir karar verin.
Well, Crane, I will marry you.
Turna! Seninle evleneceğim!
I swear I will marry you forever!
Seninle sonsuza kadar evli kalacağıma yemin ederim!
If I divorce her, will you marry her and take care of her the rest of her life?
Eğer karımı boşarsam, onunla evlenip, hayatınız boyunca ona göz kulak olur musunuz?
But I don't think any girl will marry you...
Ama bu halinle hiçbir kızın...
If one of our girls will marry you, you are free and I can't hang you.
Kızlardan biri seninle evlenirse, serbest kalırsın ve ben de seni asamam.
- What? I said, will you marry me?
Benimle evlenir misin dedim.
Carol, I meant to wait for Judy's romantic moments and all that but will you marry me, Carol? Soon? Oh, egads.
Carol, romantik bir zaman kolluyordum benimle evlenir misin Carol?
If you can marry that man and have a happy life, I will.
O adamla evlenebilir ve mutlu olursan, alırım.
But because I am so nearly the one... and because I love you more than anyone I shall ever marry... will you kiss me goodbye?
Ama, madem o birisi neredeyse bendim... Üstelik evleneceğim kimseyi seni sevmiş olduğum kadar sevemiyeceğimden... Bir veda öpücüğü verir misin?
Marry, I will teach you.
Ben söyleyeyim öyleyse. Şuna inan ki, sen daha çocuksun.
I came to tell you that you will not marry Lloyd, or anyone else, because I will not permit it.
Sana Lloyd'la veya başka biriyle evlenmeyeceğini söylemeye geldim.. .. çünkü buna izin vermeyeceğim.
You will marry her. I'll make sure of that.
Onunla evleneceksin!
And I promise I will never ask you to marry me, come what may.
Ve sana söz veririm ki ne olursa olsun, sana evlenme teklif etmeyeceğim.
Before I marry Griswold, I will die, and so will you.
Griswold'le evlenmeden önce ben de öleceğim ve sen de.
You will marry Griswold upon the morrow, and I promise you, daughter or not, princess or not, one move, one false move, and your neck will snap like a twig!
Yarına kadar Griswold'la evleneceksin, ve sana söz veriyorum, kızım ol veya olma, prenses ol veya olma, bir hareket, yanlış bir hareket ve boynun bir dal gibi kırılacak.
Listen, Irene, if you don't marry me, I will kill myself.
Dinle Irene, benimle evlenmezsen kendimi öldürürüm.
I will not leave here until you have promised me that you will not marry Henriette Mendel.
Ludwig. Henriette Mandel'le evlenmeyeceğine söz vermedikçe buradan gitmeyeceğim.
If you don't marry her, I will.
Şayet onunla sen evlenmezsen, ben evlenirim.
Cecile, will you marry me when I'm a success?
Cecile, başarılı olursam, benimle evlenir misin?
Since I will marry one day, then you would be alone. Then you have to came to my house...
Evlenirsem sen yalnız kalır ve muhtemelen bizim yanımızda kalmak istersin.
You will marry the man you love and be happy. It is the most important thing for me. I am so happy about that.
Bana en çok seni sevdiğin biriyle birlikte olduğunu görmek mutluluk verir.
It wanted to tell you that... I will marry Barbara Puglisi.
Size Barbara Puglisi'yle evleneceğimi... söylemek istedim.
- I will not marry you.
- Seninle evlenmeyeceğim.
If I marry you, will you free the prisoners and the slaves?
Eğer seninle evlenirsem, mahkumlar ve köleler özgür olacak mı?
I've been a bastard, but I will not allow you to marry another man.
Sana alçaklık ettim, ama başka bir adamla evlenmene izin vermem.
Bennie, I want to marry you more than I want to go on eating Italian food, which will give you some idea.
Oh, Bennie. Seninle evlenmeyi, İtalyan yemeği yemeye devam etmekten daha çok istiyorum, Sana fikir versin diye söyledim.
I don't care how long it will take, but you will marry me.
Ne kadar gerekirse beklerim, ama sonunda benimle evleneceksiniz.
Do you think Cassard will want to marry me when he sees thay I have been knocked up?
Sence Bay Cassard hamile bırakıldığımı öğrenince de benimle evlenmek isteyecek midir?
When I'm divorced, will you marry me? Of course.
- Boşanacağım zaman, evlenecek misin benimle?
I mean, will you marry her?
Açıkçası, onunla evlenecek misin?
Natalie, if I come back from Algeria a general will you marry me?
Natalie, Cezayir'den general olarak dönersem... benimle evlenir misin?
What I wanted to say is will you marry me?
Demeye çalıştığım şey benimle evlenir misin?
- But don't you see... if I marry Jamie then Mother will have to marry Mr. Bowen.
- Ama anlamıyorsun eğer Jamie ile evlenirsen annem de Bay Bowen ile evlenecek.
"I hope the man you marry will make you as happy as your father made me."
"Umarım evlendiğin adam seni babanın beni mutlu ettiği kadar mutlu eder."
If I can believe in any way that I could make you a good wife I will indeed be willing to marry you.
Eğer azıcık dahi bir inancım olsa, size iyi bir eş olacağıma dair içimde... sizinle sahiden evlenmek isterim.
I will never marry another man whilst you wish me to be your wife.
Eşiniz olmamı istemenize rağmen bir başka adamla evlenmem mümkün değil.
Henry, dear, if Alais does not marry Richard, I will see you lose the vexing.
Henry, canım Richard'la Alais evlenmezlerse o toprağı kaybettiğini göreceğim senin.
If I do marry someone, it will be neither you nor her.
Biriyle evlensem, ikiniz de olmazdınız.
I'm sorry for you because my brother will never marry you now.
Senin için üzgünüm, çünkü kardeşim seninle asla artık evlenmez.
When you marry your laces will come undone going up the aisle and the man that you marry will tumble over and smash his nose in.
Evlendiğinde kilise yolunda ayakkabı bağın çözülecek ve evleneceğin adam ona takıIıp burnunu kıracak ve sen de evde kalacaksın.
If I don't kill you, will you marry me?
Eğer seni öldürmezsem, benimle evlenir misin?
Will I marry you... you beanpole? !
Senin gibi bir fasulye sırığıyla mı?
I'll ask one last time : Will you marry my son?
Son kez soruyorum, oğlumla evlenecek misin?
I see Then you and Miss Seward will marry?
Anlıyorum, öyleyse Bayan Seward ile evleneceksiniz?
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will never forgive you 52
i will be back 49
i will kill you 375
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92
i will do my best 52
i will call you 60
i will never forget you 25
i will never forgive you 52
i will be back 49
i will kill you 375
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92
i will do my best 52