I will try translate Turkish
1,830 parallel translation
I promise I will try to explain things better from now on, okay?
Şu andan itibaren sana her şeyi daha iyi açıklamaya çalışacağıma söz veriyorum, tamam mı?
Then I will try and make sure Shar didn't die for nothing.
Shar'ın boş yere ölmediğini göstermek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Well, uh, I will try again.
Yine deneyeceğim.
Whoever that is I will try to love that woman who will be my wife.
O her kimse karım olacak kadına âşık olmaya çalışacağım.
I will try to live like that.
Bu şekilde yaşamaya çalışacağım.
Vic, you've got my word, I will try.
Vic, sana söz verdim. Deneyeceğim.
- I will try- - - Not good enough.
Yetmez.
I will try to develop a safer technique.
Daha güvenli bir yöntem geliştirmeye çalışacağım.
I will try.
- Denerim.
Meaning I will try to get other dudes laid.
Yani diğerlerini rahat ettirmeyi deneyeceğim.
Fine. I will try to subpoena the game for an email id.
İyi, email kimlikleri için mahkeme celbi çıkartmaya çalışacağım.
If you try and do violence to him, I will try and stop you.
- Eğer yaşıyorsam olmaz. Eğer ona zarar vermeye kalkarsan seni durdurmaya çalışırım.
And I assure all of them that I will try and speak To them after they're gone, but I have never asked Any of them for anything ever.
Ve hepsine öldükten sonra konuşmaya çalışacağımı söyledim, ama hiç birinden asla böyle bir şey istemedim.
Well, I will try to remember that.
Peki, aklımda bulunsun.
okay, I will try... to tell her that.
Pekala. Ona bunu söylemeye çalışacağım.
For you I will try. I just -
Senin için deneyeceğim.
That I will try.
Ben de bunun için uğraşıyorum efendim.
I must go, but I will try and make contact again.
Gitmek zorundayım ama tekrar temas kurmaya çalışacağım.
I will try to have you come here at the earliest occasion. "
İlk fırsatta sizleri buraya getirmeye çalışacağım. "
I will try to do better.
Daha iyi davranmaya çalışacağım.
I will try, Fa...
Deneyeceğim, baba...
I will try!
Denerim!
I will try.
Deneyeceğim.
It happens through my restaurant, I will try to you either, very or.
Restoranıma gelirsen sana özel şeyler yaparım.
I will try my best.
Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.
I told you I will try and help you...
Sana deneyip yardım edeceğimi söyledim.
I will try to call you later to give you knowledge of my itinerary.
Güzergah bilgisini vermek için daha sonra aramaya çalışacağım.
Well, I will try it.
Neyse, denemek istiyorum.
And I will try to make it home for the Thanksgiving supper.
Şükran günü yemeğine yetişmeye çalışırım.
I will try.
Denerim.
- I will try that, okay?
- Deneyeceğim, tamam mı?
If I try anything like that, I will bankrupt the UK.
Eğer böyle bir şey denersem, Birleşik Krallığı iflas ettiririm.
I will give you all the money I have to just try.
Size bütün gerekli parayı vereceğim. Sadece deneyin. Lütfen.
Jeremy, if you try anything, I will take you down.
- Zırva. Jeremy, eğer bir şey denersen, seni alaşağı ederim.
You just missed a little inspiring speech on announcements, about you possibly being inspired to try something that will ultimately be your future, but I wouldn't worry.
Muhtemelen ilham alarak girişeceğiniz şeyin nihayetinde geleceğinize etki edeceğiyle ilgili konularda teşvik edici bir söylevi kaçırdınız. Ama yerinizde olsam endişelenmezdim.
If I don't try something new now, when will I?
Şimdi bir değişiklik yapmayacağım da ne zaman yapacağım?
They may try to Station Guard Grand Canyon Village, but I doubt that will tell something different.
Büyük Kanyon köyündeki yetkililerle görüşmeniz gerekiyor. Farklı bir şey söyleyeceklerini hiç zannetmiyorum.
I mean, it's a very competitive field, but I have a professor who says that I have a lot of promise, and if I don't try now, I never will, so...
Çünkü, çok fazla rekabet var. Ama gelecek vaat ettiğimi söyleyen bir profesörüm var. Ve eğer şimdi denemezsem, bir daha asla deneyemem.
I admit, this may not solve the wraith problem once and for all, but there are people alive today who will be culled in the coming weeks and months, and if I can save even some of them, I have to try.
Kabul ediyorum, bu Wraith problemini kökünden çözmeyecek, ama bugün hayatta olan ve gelecek haftalarda ve aylarda toplanacak insanlar var ve eğer birkaçını bile kurtarabileceksem, denemek zorundayım.
See, not so little that my attacker will get angry and try and pistol-whip me, yet not so much that I would feel obliged to fight for it and possibly be shot while wrestling for the gun.
Küçük saldırganı kızdırıp bana saldırtmayacak kadar az... ve hiç yok demeyip bir silahla...
Before you answer, let me say that if you did, I promise, your father and I will stand behind you and try and find some way out of this nightmare.
Cevaplamadan önce, şunu söyleyeyim, eğer sen yaptıysan, babanla, arkanda olacağımıza ve bu kabustan kurtulmak için bir yol arayıp, bulacağımıza söz veriyorum.
I don't think the KD will try anything here, but you never know.
Ejderlerin burada bir şey yapacağını sanmıyoruz, ama kim bilir?
I will not try it again, not against your will.
Sen rıza göstermedikçe tekrar denemeyeceğim.
Nobody will even listen to me. It's like nobody even cares that there's vampires at the school. I try to help, and all I ever do is get hollered at.
Tanrım Kimse beni dinlemiyor Okulda vampir olmasını kimsenin umursamadığı gibi Sadece yardım etmek istiyorum ama boyuna azar işitiyorum eminim vampirler asla azar işitmiyorlardır Vampirler istedikleri her şeyi yapabilirler.
You can try, but I will have to disappear into the countryside.
Deneyebilirsin ama kırsal kesimlerin içerisinde gözden kaybolacağım.
If you try to take her without my OK, I will have you arrested.
Eğer benim onayım olmadan onu hastaneden çıkarmaya çalışırsan polisi arayıp seni tutuklatırım.
Try any bullshit, I will rip your fucking head off.
Eğer bir saçmalık yapmaya çalışırsan lanet kafanı kopartırım.
I will not try to stop it again.
Kanseri durdurmak için bunu tekrar yapamayacağım.
I try to be reasonable, but I got to tell you, these boys hired me as their bodyguard and I will protect them!
Anlaşılır olmaya çalışıyorum ama söylemeliyim, bu çocuklar beni kiraladılar ve ben de onları koruyacağım!
- I hope you will try it one day.
- Umarım bir gün çalmayı denersiniz.
- Try it, and I will kill him.
- Denemeye kalkarsan onu öldürürüm.
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will never forgive you 52
i will be back 49
i will kill you 375
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will never forgive you 52
i will be back 49
i will kill you 375
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92